BEYT-ŞEMEŞ

Bu kent adının anlamı "güneş evi"dir. Her halde güneşe tapanların bir tapınağından adını almıştı. Kalıntıları Yeruşalim'in batısında 19 kilometre uzaklığında bulunan Ayn-şems köyünün yanındaki Tel er-Rumeileh'tir. Yahuda soyuna ait toprağının sınırındaydı (Yeşu 15:10; 2.Krallar 14:11). Filistilerin Ekron kentine yakındı (Yeşu 15:11; 1.Samuel 6:9). "Kahin Harun oğullarına" verilen kentlerden biriydi (Yeşu 21:13-16).

Beyt-şemeş'te Tanrı'nın gücünü ve kutsallığını önümüze seren unutulmaz bir olay oldu. Kahinlik eden kahin Eli'nin iki oğlu iğrenç yaşamlarıyla Tanrı'yı öfkeye getirmişlerdi. Bir peygamber Eli'ye bu öfkeli yargıyı bildirince "benden çok oğullarına niçin hürmet ediyorsun?" diye sordu (1.Samuel 2:29). Halk Filistiler'e karşı savaşırken yenilince RABBİN antlaşma sandığını Şilo'dan getirmekle kutsal Tanrı'yı çıkarları için kullanmaya kalkıştılar. Sonucu bozgunluktu: "Tanrı'nın sandığı alındı; ve Eli'nin iki oğlu Hofni ile Finehas öldüler" (1.Samuel 4:11). Haberi alan Finehas'ın karısı doğum yaparken ölüyordu. Son nefesiyle oğlunun adını "yücelik yok" anlamındaki İkabod koyup "Yücelik İsrail'den gitti; çünkü Tanrı'nın sandığı alındı" dedi 1.Samuel 4:22).

Oysa Tanrı yüceliğini korumayı iyi bilir. Sandığı yalancı tanrı Dagon'un tapınağına koyan Aşdodlu Filistiler bunu ötesi gün göreceklerdi: "Dagon RABBİN sandığı önünde yüz üstü yere düşmüştü" (1.Samuel 5:4). İkinci kez başı ve elleri kesildi. RAB Aşdod halkını urlarla vurdu. Bu durum karşısında "İsrail Tanrısı'nın sandığı yanımızda kalmasın; çünkü eli üzerimize ve ilahımız Dagon'un üzerine sertleşti" dediler (1.Samuel 5:7). Onu Gat'a ve Ekron'a götürdüklerinde aynısı oldu. Filistiler en sonda "emzikli iki inek aldılar, onları arabaya koşup yavrularını evde kapadılar.. İnekler doğrudan doğruya Beyt-şemeş yolundan gittler; sağa sola sapmayarak büyük yoldan böğüre böğüre gitteler; ve Filstiler'in beyleri Beyt-şemeş sınırına kadar onların ardından yürüdüler.. Araba Beyt-şemeşli Yeşu'un tarlasına girip orada durdu" (1.Samuel 6:10-14). RAB ineklerin yavrularına olan doğal bağlılığından üstün gücüyle onları oraya getirdi.

Beyt-şemeş halkı kahinler olarak RABBİN kutsallığını bilmeliydi. Oysa "Tanrı Beyt-şemeş adamlarından da vurdu, çünkü RABBİN sandığının içine bakmışlardı.. Ve Beyt-şemeşliler 'Bu kutsal Tanrı'nın, RABBİN, önünde kim durabilir'" dediler (1.Samuel 6:19-20).

Bu kent ya da ona ait topraklar Süleyman'ın atadığı 12 görevliden biri olan Bendeker'in arazisindeydi (1.Krallar 4:9). Yıllar sonra İsrail kralı Yehoaş Yahuda kralı Amatsya'yı ve ordusunu Beyt-şemeş'te yendi (2.Krallar 4:11-14). Kral Ahaz zamanında Filistiler Beyt-şemeş kentini ele geçirdiler. Bunun nedeni Kutsal Kitap'ta şöyle açıklanır: "Çünkü İsrail kralı Ahaz'ın yüzünden RAB Yahuda'yı alçalttı; çünkü Yahuda'da azgınlık etmiş ve RABBE karşı çok hainlik etmişti" (2.Tarihler 28:18-19).

Bu adla tanınan birkaç kent daha var:

1) İssakar sınırında bir kent (Yeşu 19:33). Naftali halkı Kenanlılar'ı buradan kovamadı. "Angaryacı oldular" (Hakimler 1:33). Bir uzman bu kentin Galile gölünün güneyinde 3 kilometre uzaklığında Ürdün ırmağı geçidindeki Ebediyeh adlı köyü olduğu üzerinde durur.

2) Naftali soyuna verilen bir kent (Yeşu 19:38). Nerede olduğu kesin olarak bilinmeyen bir kent. Yukarıdaki yerin aynısı olma olasılığı var.

3) Yeremya'nın yargıya uğrayacağını bildirdiği bir Mısır kenti. Mısırlılar buna "On" adını verirdi (Yeremya 43:13). (Bakınız ON'a)