Gedikler sahibi demektir. İbranice'de baal sözcüğü efendi, sahip ve koca anlamlarına gelir. İsrail oğulları Kenan ülkesine girdikleri zaman orada oturanların inancına göre her yerin bir ilahı (efendisi) olduğunu gördüler. Birçok yerin adı bu durumdan ileri gelmektedir. Oysa bu addaki baal sözcüğünün bir ilahla ilgili olmadığı şu ayetten anlaşılır: "Davut Baal-peratsim'e geldi, ve Davut orada onları vurup: Sular bentleri kırdığı gibi RAB da düşmanlarımı önümde kırdı, dedi. Bundan dolayı o yerin adını Baal-peratsim koydu" (2.Samuel 5:20; bakınız 1.Tarihler 14:11'e). Baal-peratsim adının gedikler sahibi ya da fırlayışlar sahibi anlamına geldiği adın verilmesiyle ilgili olaydan anlaşılır. Suyun bentlerde gedik açıp fırlaması gibi RAB da Davut'un düşmanları üzerine fırlayıp onları kırdı. Baal-peratsim'in Refaim deresine yakın ya da derenin içinde olduğunu düşünmek yanlış olmaz: "Filistiler geldiler ve Refaim deresinde yayıldılar.. Davut Baal-peratsim'e geldi, ve Davut orada onları" vurdu (2.Samuel 5:18,20). Aynı olayı anlatan 1.Tarihler 11:15,16 ayetlerine göre Filistiler'in ordusu Refaim deresinde ordugah kurarken ve Davut hisardayken "Filistiler'in askeri o zaman Beyt-lehem'deydi." Buna göre Refaim deresinin ve Baal-peratsim'in Beytlehem'den uzak olmadıkları anlaşılır.
Yeşaya peygamber Yeruşalim'deki alaycı yöneticilere karşı öfkeli yargısını bildirirken, "RAB Peratsim dağında ettiği gibi kalkacak, Gibeon deresinde ettiği gibi öfkelenecek" der (Yeşaya 28:21). Gibeon deresinde RAB halkın düşmanları yok etti (Yeşu 9:3-17). Oysa Kutsal Yazılar'ın başka hiçbir bölümünde Peratsim dağının konusu edilmez. Gibeon'dakine benzer bir olayın Baal-peratsim'de yer alması Peratsim dağının aynı yer olması olasılığını güçlendirir. Bu doğruysa Baal-peratsim'in Refaim deresi çevresinde bir dağ olduğu olasılığı ortaya çıkar.