AĞLAYIŞ VADİSİ

Birçok dillerde 'Baka vadisi' diye çevrilip belirli bir yerin adı olarak yorumlanan "emek habbaka" sözü Türkçe Kutsal Kitap'ta simgesel ad olarak yorumlanıp "ağlayış vadisi" diye çevrilir. Söz yalnız şu parçada geçer: "Ey orduların RABBİ.. kuvveti sende olan adam ne mutludur! Sion yolları onun yüreğindedir. Ağlayış vadisinden geçerken, orasını kaynaklar yeri ederler; ilk yağmurda onu bereketlerle kaplar" (Mezmur 84 3,5,6).

"Emek habbaka" sözünden üç anlam çıkarılabilir: Bir çeşit dut ağacı (bu ağaçta oluşan sakız gözyaşları andırışında dökülür), ağlayış (İbranice bakah) ve susuz yer. Zayıflığını anlayıp Tanrı'ya güvenerek güçlenen kişinin sevinci anlatılmaktadır. Gerçek bir yerin adı olan Sion, tapınağın bulunduğu tepe olarak Tanrı'nın huzurunu simgeler. Tanrı'ya güvenen kişi Tanrı'nın huzuruna girmek isteğini aklından çıkarmaz. Bunun için sıkıntı çekerken (ağlarken, ya da kuru bir yerde bulunurken) bu deneyimden ruhsal yarar sağlamaya çalışır. Ya göz yaşlarını su kaynağına dönüştürür ya da kuru yerde Tanrı sağladığı diri sular pınarına kavuşur. Kutsal Ruh'un kutlulukları ona dökülür. Yeni Antlaşma'da olduğu gibi: "Üstelik acılarda bile övünç duyuyoruz. Çünkü acının katlanışı oluşturduğunu biliyoruz. Katlanış denenmeden geçildiğini gösterir, denenme de umudu oluşturur. Bu umut utanç getirmez. Çünkü Tanrı'nın sevgisi bizlere verilen Kutsal Ruh aracılığıyla yüreklerimize dolup taşmaktadır" (Romalılar 5 3-5).

'Baka vadisi'nin 'Sion yolları' gibi simgesel anlam alan gerçek bir yerin adı olup olmadığı konusunda kesin bir sonuca varılamaz. Gerçek bir yerse adını orada yetişen dut ağaçlarından aldığı olasılıdır. Kutsal Kitap böyle bir dereden söz eder. "Refaim deresinde" yayılan Filistiler'e karşı çıkan Davut'a Tanrı ancak "dut ağaçlarının tepelerinde yürüyüş sesi işitince" harekete geçmesini buyurdu (II Samuel 5 22-25). Yine de aynı yer olup olmadığına kesin kanıt yoktur.