Haberci Pavlus Mesih'ten aldığı yetkiyle Galatya eyaletine bağlı Pisidya Antakyası'nda Mesih'in kurtuluş müjdesini duyuruyordu. (Bu eski kentin harabeleri Isparta'ya bağlı Yalvaç ilçesine yakındır). Konuşmasını sona erdirirken şunları söyledi: "Şu gerçek sizlerce bilinsin: İsa'nın aracılığıyla sizlere günahların bağışlanacağı bildiriliyor. Musa'nın yasası aracılığıyla kötülüklerin tümünden doğrulukla donatılamadınız. İsa'ya iman eden herkes doğrulukla donatılacak" (Elçilerin İşleri 13:38,39). Yahudiler'in dua evi olan sinagogtaki toplantı dağılınca "Yahudiler'den ve tanrısayar inanlılardan birçoğu Pavlus'la Barnabas'ın ardı sıra gittiler. Pavlus'la Barnabas onlarla konuştular, Tanrı kayrasında süreklilik göstermeleri için kendilerini inandırdılar. Öbür Şabat günü neredeyse tüm kent Tanrı Sözü'nü dinlemek için bir araya geldi. Yahudiler bu yoğun topluluğu görünce kıskançlıkla doldular. Pavlus'un söylediklerine karşı direndiler, birçok aşağılayıcı söz söylediler" (Elçilerin İşleri 13:43-45).
Bu durum karşısında Pavlus'la Barnabas Tanrı'nın Sözü'nün ilkin Yahudiler'e bildirilmesi gerektiğini söylediler. Ama Yahudiler'in bunu bir yana ittikleri ve kendilerini sonsuz yaşama yaraşır saymadıkları için uluslara yöneleceklerini açıkladılar. Bunu yapınca uluslardan birçok kişi iman etti. Yahudilerse Pavlus'la Barnabas'a karşı saldırı düzenlediler, onları bölgelerinden dışarı attılar.
Pavlus'un Galatya eyaletine bağlı Konya kentindeki tanıklığı buna benzer bir sonuç aldı. Yahudi ve Yahudi olmayan birçok kişi iman etti. İman etmeyen Yahudiler Pavlus'la Barnabas'a karşı kötülük hazırlarken Listra ve Derbe adlı yerlere kaçabildiler. Oysa Listra'da da onlara rahat yoktu. Antakya'yla Konya'dan yetişen Yahudiler toplulukları kandırdılar. "Pavlus'u taşa tuttular. Onu ölü sanarak kentten dışarıya sürüklediler. Öğrenciler çevresinde toplanınca, Pavlus ayağa kalkıp kente girdi" (El.İşleri14:19-20).
Listra'dan gittikleri Derbe kentinde "Sevinç Getirici Haber'i müjdeleyip birçok öğrenci kazandıktan sonra Listra'ya, Konya'ya ve Antakya'ya döndüler. Öğrencilerin canlarını destekledikten, imanda durmaları için onlara öğüt verdikten sonra, 'Bizim birçok acıdan geçerek Tanrı'nın Hükümranlığı'na girmemiz gerekiyor' dediler. Her bir kilisede onlara İhtiyarlar atadıktan sonra, oruç tutarak dua ettiler ve bu adamları onların iman edip güvendikleri Rabbe bıraktılar" (El.İşleri 14:21-23).
İmana gelmiş Yahudiler ile Yahudi olmayanlardan oluşan bu kilise topluluklara ne oldu acaba? Bunlar Galatyalılar'a Mektub'u alan kiliselerse mektuptan şöyle bir gelişmeyi çıkarabiliriz. Pavlus'a olduğu gibi iman etmeyen Yahudiler'den baskı gördüler. Bir de imana gelmiş Yahudiler bu baskıyı ortadan kaldırmak için inanç konusunda iman etmeyen Yahudiler'in görüşlerine ödün vermeye başladılar. Düşünceleri şöyle bir doğrultudaydı herhalde: "Evet, hamdolsun İsa'ya Mesih olarak iman ettik. Bunun yanı sıra, Musa'ya verilen ruhsal yasayı uygulamaya devam edersek, İsa'ya iman etmeyen Yahudiler belki bize baskı yapmazlar. Aramızda Yahudi olmayan Mesih inanlıları olmasaydı durum kolay olurdu. Oysa bizim onlara kardeş olmamıza son derece kızıyorlar. Şunu yapalım: Yahudi olmayan kardeşlerimizi sünnet edelim. O zaman onlar Yahudi inancına dönmüş sayılırlar. Böyle bir durumda bize baskı yapanlar bize karşı bir şey diyemeyecekler. Hatta sevinecekler, Yahudiliğe birçok kişi kazandırdık diye."
Kesin olarak bilmemekle birlikte yukarıda ana hatlarını çizdiğimiz duruma benzer gelişmelerin yer aldığını sanmak yerindedir. Pavlus böyle gelişmelerden haber alınca elimizdeki Galatyalılar'a Mektub'u Galatya bölgesindeki kiliselere yazdı.
Yahudileştirme akımının çok baskılardan geçerek yaydığı Sevinç Getirici Haber'e büsbütün ters düştüğünü bildiği için Pavlus, bu akımı durdurmak amacıyla mektubu yazdı. Mektuptan şu kısa alıntı bunu apaçık belirtir:
"Dinleyin, ben Pavlus sizlere diyorum ki, sünnet edilirseniz Mesih'in size bir yararı kalmaz. Sünnet edilen herkese bir kez daha vurguluyorum: O kişi tüm ruhsal yasayı tutmaya zorundadır. Ruhsal yasa aracılığıyla doğruluk donatılmak isteyen sizlerin, Mesih'le ilişkiniz kopmuştur. Tanrısal kayradan ayrı düşmüş bulunuyorsunuz. Bize gelince, Ruh bağlılığında, imandan oluşan umutla doğruluk gözlemekteyiz. Çünkü Mesih İsa bağlılığında olana ne sünnet edilmenin, ne de sünnet edilmemenin bir yararı vardır. Önemli olan, sevgi yoluyla etkisini belirten imandır"
(Galatyalılar 5:2-6).