Yazar ilk kez kendi kendisinden söz ederek mektubu alan inanlıların kendisi için ve belki de onunla birlikte olan başka kardeşler için dua etmelerini diler (ayet 18). Evet, en büyük önderlerin bile duaya gereksinmeleri vardır. Bir yönden de daha çok gereksinmeleri vardır: Birçok inanlının ruhsal yararı onlara dayandığı için düşmanın saldırılarına daha çok hedef olurlar. Önderlerin için dua eder misin? Yazar temiz vicdanla davrandığına emindi. "Her konuda" erdemli davranış doğrultusunda yaşamak isteğinde olduğunu açıklar. Yahudiliğin "ortadan kalkmanın eşiğinde" olduğunu bildirirken bazı çevrelerce yanlış anlaşılacağı düşüncesiyle bunu söylemiş olabilir (8:13).
Yazarın yazdığı kardeşlerle yakın bir ilişkisi olmalıydı ki, "ivedilikle yeniden" aralarına dönebilmesi için onların özellikle dua etmelerini öğütler (ayet 19). Bunu engelleyen durumun ne olduğunu bilmiyoruz. Acaba cezaevinde miydi? Ayet 23'ün böyle olmadığını dolaylı olarak belirttiği görülür. Yoksa başka sorumluluklar yanlarına gitmesini mi önlemekteydi? Bilmiyoruz. Önemli olan yazarın engellerin dua aracılığıyla ortadan kaldırılacağına inanmasıydı. Biz de bu inancı payalaşıp uyguluyor muyuz?
Yazar mektubu okuyanlar için esenlik dileklerini bir kutsama duasında dile getirir (ayet 20,21). Dilekleri Tanrı'nın nitelikleri ve yaptığı yüce işlerine dayanır. Tanrı esenlik kaynağıdır (ayet 20). (Aslı "esenlik Tanrısı"). Esenlik seven ve insanların bu uyumlu yaşamda yaşamalarını isteyendir. Böyle bir Tanrı'dan esenlik dilemek zor iş olmasa gerek! Tanrı "Rabbimiz İsa Mesih'i.. ölüler arasından geri" getirmiştir. Rabbimiz İsa Mesih kendi halkının iyiliğini sağlamakla ilgilenen kilise topluluğunun yüce Önderi'dir. Biz O'nun bakımına bağımlı olan koyunlarız. O'nsuz bir şey yapamayız (Yuhanna 15:5). Ölüler arasından dirilen İsa Mesih'in çarmıhta akıtılan kanı aracılığıyla Tanrı'yla sonsuz bir antlaşmanın kapsamına girmiş oluruz. Bunlar mektupta değinilen önemli konuların özetidir.
Yazar bütün bunları yapmış olan "esenlik kaynağı" Tanrı'nın, isteğini uygulamaları için onları "her çeşit iyilikle" donatması için dilekte bulunur (ayet 21). Tanrı onları her iyilikle donatırsa, Kutsal Ruh'un bu bölümde yazar aracılığıyla verdiği öğütlere uyarak "Tanrı'ca beğenilir tutumla" davranmalarını sağlar. Bizim için de aynısını yapmak ister. Yazar Tanrı'nın "hoşnutluk verici saydığı tutumu" inanlılarda "İsa Mesih aracılığıyla" oluşturması için dua eder. Yazar duasını sona erdirirken yukarıda verdiği öğüdü unutmayarak Tanrı'nın adını kutsayan dudakların ürününü sunar: "Yücelik çağlar çağı O'nundur. Amin" (ayet 15 ile 21).
Yazar konunun önemini ve ciddiliği karşısında yazdıklarının kısa geldiğini düşünür (ayet 22). Daha bazı önemli konulara değinebilirdi. Örneğin: Çadır tapınma biçimlerinin simgeledikleri gerçekleri açıklayabilirdi ama "şu anda bunları ayrıtılarıyla konuşamayız" diyerek onları geçip bırakmıştı (9:5). Yazar mektubu yönelttiği kardeşleri "kısa yüreklendirici" sözünü sabırla okuyup yerine getirmek suretiyle en iyi biçimde değerlendirmeyi öğütler. Biz de aynısını yapalım.
Yazarın ve Yahudi aslı okuyucularının Uluslar'ın habercisi Pavlus'un en yakın yardımcılarından biri olan Timoteos'la yakın ilişkileri vardı (ayet 23). Mektubun öğretişinin Pavlus'un mektuplarındaki öğretişle yakın bağlantılar göstermesi şaşkınlık verici değildir. Timoteos cezaevinden "serbest bırakıldı." Kutsal Kitab'ın başka hiçbir yerinde Timoteos'un hapsedilmesine değinilmez. Bir olasılıkla mektubun yazılması Elçilerin İşleri ve Pavlus'un Timoteos'a mektuplarından daha sonra bir tarihine dayanır. Belki Pavlus'un ölümünden sonra bile. (Acaba "yaşamları nasıl sona erdi" dediği önderlerden biri Pavlus muydu? Bunu bilemeyiz.) Timoteos'un yazarın bulunduğu yere "yakında gelebilirse" yazar onunla birlikte bu mektubu gönderdiği kardeşlerin yanına gidecekti.
Yazar topluluğun önderlerine ve bütün inanlılara selamlarını iletir (ayet 24). İnanlılara 'kutsallar' adını vererek onların Tanrı'ya ayrılmış kişiler olduklarını vurgular. Yazar İtalya kökenli (SGH) (İtalya'dan olan M.) bazı kardeşlerin selamlarını da iletir. Yazar İtalya'da mıydı yoksa mektubu alanlar İtalya'da olup oradan ayrılan İtalya kökenlilerin selamını mı alıyordu? Bu konuda kesin bir sonuca varmak için yeterli bilgiye sahip değiliz. Mesih inancını bir sözcükle özetlemeye koyulsa "kayra" (lütuf M.) sözcüğü seçilecekti. Yazar da son selam sözü için bu sözcüğü seçer: "Kayra hepinizle birlikte olsun. Amin" (ayet 25). Bu iyi dilek bir duadır. Tanrı'nın insanlara olan sevgisiyle bol bol verdiği iyiliklerin onlarla birlikte olması için dua eder. Seninle de olsun sevgili okuyucu!