İnanlılar kendilerini "çeşitli ve yabancı öğretilerin etkisiyle" sürüklenmekten sakındırmalı (ayet 9). Bu öğretiler yiyecek ve içeceğin kişiye ruhsal yarar sağlayacağı sanısı üzerinde toplandığı görülür. Oysa ruhsal yarar, "yüreğin.. pekiştirilmesi", Tanrı'nın kayrasıyla sağlanır. "Yiyecek, içeçekle vakit" geçirenler kendilerine hiçbir yarar sağlamamışlardır. Kurbanların etini yiyerek ruhsal yarar sağlayacaklarını düşünmüşlerse de, yanıldılar.
Asıl yarar sağlayan yiyecek Mesih inanlılarının yedikleri sunaktan sağlanır (ayet 10). Bu sunak İsa Mesih'in çarmıhıdır. Kendisinin dediği gibi "Bedenimi yiyip kanımı içenin sonsuz yaşamı vardır" (Yuhanna 6:54). Mesih'in ölümünü imanla benimseyen kişinin sonsuz yaşamı vardır. Bu sunaktan "çadırda ruhsal hizmet" sunan rahiplerin "yemeye yetkileri yoktur." Bu sonsuz yaşama çadırın kurbanlarından yiyerek kavuşamazlar.
Mesih inanlılarının büyük ayrıcalıkları Yahudilik dininin düzeni dışındadır. Bu gerçek İsa'nın Yeruşalem kentinin kapısının dışında işkence çekmesiyle betimlenir (ayet 12). O'nun işkence çekmesi kanı aracılığıyla kendisine bağlı halkın kutsal kılınması, Tanrı'ya ayrılması içindi. Bu da eski düzendeki kefaret gününde "başrahip tarafından kanı günah bağışlamalığı olarak 'Kutsal Yer'e getirilen hayvanların" bedenlerinin "toplumun konutladığı yerin dışında" yakılmasıyla simgelenirdi (ayet 11).
İsa Mesih'in kent kapısının dışında işkence çekmesi O'nun ulus tarafından geri tepildiği ve aşağılandığı anlamını taşır. O'na inananlar da O'na bağlı olduklarını açıkça bildirip İsa Mesih'in aşağılanmasını paylaşarak Yahudilik din düzeninin dışına çıkmalıdırlar (ayet 13). "O'nun aşağılanmasını yüklenerek toplumun konutladığı yerin dışında" İsa Mesih'e "gidelim. Çünkü burada kalımlı bir kentimiz yok. Tersine, gelecek olanı aramaktayız" (ayet 13,14). Mesih inanlıları kendilerinde umulanların güvencesini taşıyan bir imana sahip olarak bu dünyaya ait
din düzenlerinin dışında kalır. Çünkü diri Tanrı'nın göksel kentinin halkı olarak daha üstün bir bağlılıkları vardır.
Mesih inanlılarının sundukları kurbanlar Eski Antlaşma düzeninde kesilen hayvanlar değil, övgü sunusu olmalı (ayet 15). Bu kurbanlar "her an" İsa aracılığıyla Tanrı'ya getirilmeli. Övgü Tanrı'nın "adını kutsayan dudakların ürünü"dür. Tanrı'yı hayvan yağı sunuları, ekmek sunuları, şarap sunularından çok daha hoşnut eder (Levililer 7:12; 2.Tarihler 29:31). "Şükran kurbanı sunan beni yüceltir" (Mezmur 50:23). Yahudi asıllı Mesih inanlıları kesilecek kurbanları yoktur diye eski din yolunu aramasınlar. Tanrı'yı daha çok hoşnut edecek dudakların ürününü sürekli olarak getirebilirler. Sen de her an Tanrı'nın adını ilahiler ve övgü dualarıyla kutsuyor musun?
Bunun yanı sıra, Tanrı'nın hoşnut olduğu başka tür kurbanlar var. Mallarını başkalarıyla paylaşarak iyilik yapma kurbanlarını sunabilirler (ayet 16). Bizim de bunu yapma yükümlülüğümüz vardır. Kutsal Ruh tarafından esinlenen yazar Yahudi aslı Mesih inanlılarına Yahudiliğe özen göstermek için hiçbir neden bırakmamıştır artık.