Kutsal Ruh'ça yöneltilen yazarın İsa'nın "Melkisedek düzenine göre başrahip" oluşuyla ilgili "söylenecek çok" sözü var. Ama bunu anlatabilmekte güçlük çekiyor. Çünkü mektubun kendilerine yöneltildiği okuycuların kulakları işitmekte tembelleşti. Ruhsal gerçeklere karşı kayıtsız oldular.
Artık bunca zaman inanlıdırlar (a.12). O ana dek başkalarına ruhsal gerçekleri öğretmeleri gerekirken Tanrı bildirlerinin temel konularının başlangıcını kendilerine yeni baştan öğretecek birine ihtiyaçları vardı. İşte bu durumda olan inanlılar işittiklerine çok dikkat etmediklerinden dolayı "akıntıya kapılıp" sürüklenmek tehlikesindedir (2:1). Uzun zaman inanlı olup ilerlemeyenlerin düşme tehlikesi fazladır. Bu durumda olanlar katı yiyeceği kaldıramayan imanda bebektirler. Onlara süt gerek.
Sütle beslenen iman açısından bebek olan kişiler "doğruluk sözü" konusunda tecrübesizdir (a.13). Doğru olanı yapabilmek için iyiyi
kötüden ayırt edemiyorlar. Böyle kişilerin Mesih'i bırakıp eski inançlarına dönme tehlikesine daha kolayca düşer.
Oysa "yetişkinler.. duyuları iyi ve kötüyü ayırt etmek üzere alıştırmayla terbiye edilmiş" olanlardır (a.14 M.). Katı yiyecek onlar içindir. Mesih öğretiminin başlangıç ilkelerini bırakıp yetkinliğe erebilirler (6:1).