Birinci ayet başkahinin görevini tanımlar: "Tanrı doğrultusunda insanlar yararına günahlara karşı armağanlar, sunular getirmekle ilgili işlere atanır." Başkahin insanlar arasından seçilir, insanlar için Tanrı katında günahlara karşı armağanlar ve kurbanlar sunar. Bu parçada konusu edilen başrahipler yüce başrahip olan Tanrı Oğlu değil, ruhsal yasa düzenine göre atanan insansal başrahiplerdir.
İnsansal başkahinler bilgisiz ve yoldan sapan insanların duygularını ve durumlarını anlayıp onlara duygudaş olabilirdi çünkü kendilerinde aynı insansal zayıflığı taşırlardı (a.2).
Ruhsal yasa düzenindeki başkahinler halk için günah suçluluğunu ortadan kaldıran kurbanlar sunmak zorundaydı (a.3). Oysa kendilerinde taşıdıkları insansal zayıflık nedeniyle kendileri için de günahın suçluluğunu gideren kurbanlar getirip Tanrı'ya sunmaları gerekliydi.
Başkahin olma onurunu kimse kendisi için alamaz (a.4). Tanrı Harun'u bu onura sahip olmaya çağırdığı gibi bu onura çağrılmış olmalı.
Bu onuru kendisine alabilen bir kimse olsaydı yüce Mesih olurdu. Ama Mesih bile "başrahip olmak için kendi kendini yüceltmedi" (a.5). "Bunu O'na kendisiyle konuşan Tanrı verdi: 'Sen benim Oğlum'sun; Baba oldum sana bugün.'" Buraya aktarılan Mezmur 2:7 ayeti Mesih'in başkahin olarak meshedilmesiyle ilgili olduğu açıklanır. İsa'nın başkahin olarak meshedilmesi kendisi vaftiz edilince Kutsal Ruh'un "bedensel durumda güvercin gibi" üzerine inmesi ve "Sen sevgili Oğlum'sun; senden hoşnudum" diye gökten bir sesin duyulmasıyla oldu (Luka 3:22). Gökten konuşan Baba bu olayda Mezmur 2:7'yi andıran bir söz söyledi.
Ayet 6'ya Mezmur 110:4 ayeti aktarılarak Mesih'in başkahin olduğunu daha da belirgin olarak vurgulanır: "Melkisedek düzenine göre sonsuzluk boyunca rahipsin sen." Bu arada Melkisedek düzenine göre kahinlik konusunda açıklama yapılmıyor. Bu konuya bölüm 6 ayet 20 ve bunu izleyen ayetlerde dönülür.