1/ Oğul'un meleklerinkinden kat kat yüksek, miras aldığı adın hangi ad olduğu a.5'te belirtilir: "Çünkü meleklerden hangisine hangi dönemde şu sözleri söylemiştir: 'Sen benim Oğlum'sun, Baba oldum sana bugün.'" İsa Mesih öncesiz çağlardan beri Oğul'dur (Yuhanna 17:5,24; Yuhanna 1:1-3; Sül.Mesel. 8:22-31; İbrani. 1:2). Mezmur 2:7'den alınan bu söz ise Tanrı'nın O'nu Oğul olarak insanlara tanıtmasıyla ilgilidir bunun için "Baba oldum sana bugün" diyerek belirli bir günü vurgular. O gün ne zaman oldu? İsa vaftiz edilince "Kutsal Ruh bedensel durumda güvercin gibi.. üzerine indi ve gökten bir ses duyuldu: 'Sen sevgili Oğlum'sun; senden hoşnudum'" (Luka 3:22). Baba bu olayda Mezmur 2:7'yi andıran bir söz söyler.
Öte yandan Mezmur 2:6'da Oğul'un kral olduğu açıklanır. Ayet Baba'nın üstüne insanlığı alan Oğul'u diriltip göğe yükselterek kralını kutsal dağı Sion üzerine koymuş olmasına değinmiş olsa gerek. İmanlıların yaklaştığı dağ "Sion dağı, diri Tanrı'nın kenti, göksel Yeruşalem"dir (İbraniler 12:22). Pavlos Pisidya'da bulunan Antakya'da (Isparta'nın Yalvaç ilçesi) sinagogta müjdeyi duyururken Tanrı'nın "İsa'yı ölülerden diritmekle" atalara doğrultulan vaadi olan Sevinç Getirici Haber'i yerine getirmiş olduğunu açıkladı. İkinci Mezmur'un "Sen benim Oğlum'sun, Baba oldum sana bugün" sözünün bu dirilişle ilgili olarak yazıldığını bildirdi (Elçi. İşleri 13:33). Romalılara mektupta aynı konuya şöyle değinir: "kutsallık ruhu açısından ölüler arasından dirilerek yeterli güçle Tanrı'nın Oğlu atanan Rabbimiz İsa Mesih" (1:4).
Tanrı İsa'yı ölülerin arasından dirilterek insanların O'nu reddetme kararını geri çevirdi. O'nu sağında oturtarak O'nu her şey üzerine kral ilan etti. İşte o gün Oğlu olduğunu ve kendisinin O'na Baba olduğunu açıkça gösterdi. Tıpkı Petros'un Pentikost gününde dediği gibi: "Davut göklere yükselmediyse de şunları söyledi: 'Rab Rabbime, "Sen benim sağımda otur" dedi, Ben senin düşmanlarını ayaklarının basamağı edinceye dek."' Bu nedenle, tüm İsrail toplumu kesin olarak bilsin ki, Tanrı O'nu -sizin çarmıha çaktığınız bu İsa'yı- Rab ve Mesih atadı" (Elçi. İşleri 2:34-36).
Oysa yazar aynı mektubun beşinci bölümünde "Mesih de başrahip olmak için kendi kendini yüceltmedi. Bunu O'na kendisiyle konuşan Tanrı verdi: 'Sen benim Oğlum'sun; Baba oldum sana bugün'" diye yazarak Mezmur 2:7 ayetini Tanrı'nın Mesih'i başkahin olarak meshetmesiyle olarak yorumladığını belirtir (5:5). Buysa yukarıda
üzerinde durulan Mesih'in vaftizi ve Kutsal Ruh'un üzerine gözle görülür biçimde gelmesi olayıdır. İsa Mesih başkahin olarak "kendi kanıyla sonsuz kurtulmalığı sağlayarak bir tek kez 'Kutsal Yer'e girdi" (9:12). Demek ki, çarmıhta kanını akıtmadan önce başrahip olarak meshedilmişti.
2/ Ayet 5'e aktarılan 2.Samuel 7:14 ayeti aynı konuyu vurgular. RABBİN Davut'a verdiği vaadin sözlerinden alındı: "Soyunu senden sonra durduracağım, ve onun krallığını pekiştireceğim.. Ben ona baba olacağım ve o bana oğul olacaktır" (2.Samuel 7:12,14). Bu vaat Davut'un soyundan gelen İsa Mesih'le gerçekleşti. Tanrı hiçbir dönemde, hiçbir meleğe böyle sözleri söylemedi. İsa Mesih meleklerden kat kat üstündür.
3/ O'nun meleklere üstünlüğünü kanıtlayan bir olgu daha başka bir Eski Antlaşma ayetiyle önümüze serilir: Melekler İsa Mesih'e tapınır (a.6). Ayet 6'ya aktarılan Eski Antlaşma ayeti çağımızın onuncu yüzyılında yapılan kopyalardan kalma İbranice metinde bulunmuyor. Oysa İsa'dan önceki çağda yapılan "Ölü Deniz Tomarları" adıyla tanınan ve 1947 Lut Gölü'nün yanında bulunan İbranice metinde bu sözler Tesniye 32:43 ayetindedir. Aynı çağda İbranice'den Yunanca'ya yapılan Eski Antlaşma çevirisi Tesniye 32:43 ayetindeki cümlelerden birine aynı anlamı verir. Başka bir olasılıkla bu sözler Mezmur 97:7 ayetinin Yunanca çevirisinden aktarılmıştır. Oradaki İbranice metinde bulunan "ilahlar" sözcüğü Yunanca'ya "melekler" olarak çevrilir.
Tanrı'nın sağında oturan İsa Mesih ilk-doğandır. Eski Antlaşma'da ilk-doğan babasından sonra bütün aileyi yönetme yetkisi vardı. Buna göre bu deyim İsa Mesih'in Baba'yla birlikte her şeyi yönetme yetkisinde olduğunu vurgular (Bakınız Koloseliler 1:15'teki "tüm yaradılışın ilk-doğanı" deyimine). Oğul'u dünyada oturan insanlığa Tanrı'nın sunacağı bir gün gelecektir ("dünya" diye çevrilen "oikoumene" sözcüğü "içinde oturulan dünya" anlamındadır). Buysa İsa Mesih'in yeniden dünyaya gelmesiyle gerçekleşecek. Kendisi bunu şöyle dile getirmiştir: "İnsanoğlu yüceliği içinde, 'tüm meleklerle birlikte geldiğinde,' yüceliğinin tahtında oturacak. Bütün uluslar önünde toplanacak" (Matta 25:31,32). O gün Tanrı meleklerin İsa Mesih'e tapmasını buyuracak. O gün insanlık İsa Mesih'in meleklere üstün olduğunu kesinlikle anlayacaktır. Tıpkı Pavlus'un Filippililer'e yazdığı gibi: "Tanrı O'nu pek çok yüceltti ve O'na her addan üstün olan adı bağışladı. Öyle ki, İsa'nın adına göklerde, tüm yeryüzünde ve yer altındaki her varlık diz çöksün ve her dil İSA MESİH RAB'dir diyerek, Baba'nın yüceliği için tanıklık etsin" (2:9,10).
4-5/ Ayet 7 ile 8'de Mezmurlar'dan iki parça aktarılarak melekler ile Oğul arasındaki ayrımı vurgulanır. Melekler Tanrı'nın isteğine bağlı görevlilerdir. Tanrı görünümlerini amacına göre değiştirebilir: Meleklerini rüzgara (bu sözcük esasında "ruhlar" anlamındadır), ateş alevine dönüştürür (a.7; Mezmur 104:4). Oğul Tanrı'dır (a.8; Mezmur 45:8). Melekler ise yaratıklardır. Oğul Hükümran'dır. Melekler ise görevlilerdir. Oğul tahtta oturup çağlar çağınca doğrulukla yönetendir.
Oğul hem Tanrı, hem insandır (a.8'i ile a.9'u karşılaştırılınca anlaşılır). Bu nedenle Tanrı için "O'nun Tanrısı'dır" denebilir. Kötülükten iğrendiği ve doğruluğu sevdği için Tanrı "kıvanç yağıyla" O'nu "meshederek paydaşlarından üstün kıldı" (a.9). Paydaşları kendisine iman edip kurtulanlardır. Bölüm 2:10-18 ayetlerinde bu konu genişletilir. Aynı sözcük (metohos) "göksel çağrının paydaşları" ve "Mesih'e paydaş olduk" deyimlerinde geçer (3:1,14).
6/ Mezmur 102'den aktarılan parça Tanrı'nın İsa Mesih'e Rab ve Yaradan olarak seslenmesini içerir (a.10-12; a.2 ile bağlanır). İsa Mesih başlangıçta yeryüzünün temelini kurandır (Yuhanna 1:1-3). O'nun yaratmış olduğu yeryüzü ve gökyüzü eskiyecek ama kendisi Oğul olduğu için kalacak. Günün birinde insanların eskimiş bir giysiyi atıp yenisini giydiği gibi İsa Mesih yeryüzünü ve gökyüzünü atıp yenisini yaratacak. Oysa kendisi hep aynı kalacaktır. Öncesiz ve sonsuz Olan'dır.
7/ Ayet 13'teki aktarmayı tanıtan söz ayet 5 'teki ilk Eski Antlaşma aktarmasını tanıtan, "kaldı ki, Tanrı meleklerden hangisine, hangi dönemde şu sözleri söylemiştir.." sözünün hemen hemen aynısıdır. Ayet 13'te yazar ayet 5'te Oğul ile ilgili bildirdiğine dönüp onu pekiştirir. Oğul Tanrı'nın sağında oturmaya çağrılabilendir. Ancak O bu onura yaraşandır. Hiçbir melek buna yeterli değildir. Tanrı O'na karşı koyan her gücü alt edip İsa Mesih'in egemenliği altına getirecektir ("ayakları altına basamak" yapmak deyimi bu anlamdadır).