9Sevginiz ikiyüzlü olmasın. Kötülükten tiksinin, iyiliğe bağlanın. 10Birbirinize kardeşlik sevgisiyle bağlı olun. Birbirinize saygı göstermekte yarışın. 11Gayretiniz eksilmesin. Ruhta ateşli olun. Rab'be kulluk edin. 12Umudunuzla sevinin. Sıkıntıya dayanın. Kendinizi duaya verin. 13İhtiyaç içinde olan kutsallara yardım edin. Konuksever olmayı amaç edinin. 14*Size zulmedenler için iyilik dileyin. İyilik dileyin, lanet etmeyin. 15Sevinenlerle sevinin, ağlayanlarla ağlayın. 16*Birbirinizle aynı düşüncede olun. Böbürlenmeyin; tersine, hor görülenlerle arkadaşlık edin. Bilgiçlik taslamayın. 17Kötülüğe kötülükle karşılık vermeyin. Herkesin gözünde iyi olanı yapmaya dikkat edin. 18Mümkünse, elinizden geldiğince herkesle barış içinde yaşayın. 19*Sevgili kardeşler, kimseden öç almayın; bunu Tanrı'nın gazabına bırakın. Çünkü şöyle yazılmıştır: “Rab diyor ki, ‘Öç benimdir, ben karşılık vereceğim.’ ” 20*Ama,
“Düşmanın acıkmışsa doyur,
Susamışsa su ver.
Bunu yapmakla onu utanca boğarsın.”
21Kötülüğe yenilme, kötülüğü iyilikle yen.
AÇIKLAMA: Hayatın temeli sevgidir. Aynı zamanda İncil’i okuyan herkes onun sevgi gerçeğine dayandığını bilir. Tanrı’nın Sözü der ki: ‘Tanrı Sevgidir’ (1.Yuhanna 4:7). Hayata anlam vermek için Tanrı’yı tanımak şart, Tanrı’yı tanımak içinse sevginin ne olduğunu bilmek şart. Bu bölüm gerçek, ikiyüzlü olmayan, hakiki sevgiden söz eder. En başta sevgi demek kötülükten tiksinip iyiliğe bağlanmak demek. Neden? Çünkü sevgi olan Tanrı da kutsaldır ve bizim kutsal olmamızı ister (1.Petrus 1:15). Sevmek demek Tanrı’nın değerlerini benimsemek ve özümsemek demek. Ne var ki insanlar sevgi kavramanı çoğu zaman kendi bencil ve kötü işlerine alet etmeye çalışırlar. ‘Ben eşimi sevmiyorum başkasını seviyorum artık’diyenin sevgi hakkında en ufak bir fikri yoktur. Çünkü hakiki sevgi kendi menfaatlerinden vazgeçmek ve ne olursa olsun doğruluğa sadık olmak demek. Gerçek sevgide çıkarcılık ve bencillik yoktur, onun yerine saygı ve fedakârlık vardır.
Mesih imanlısı için sevgi yolunda yürümek olmazsa olmazdır (Efesliler 5:1-2). Bu sözde kalamaz, hayatımızın her alanında etkisini göstermeli. Burada Pavlus onun bazı pratik unsurlarını sıralar:
1.Rab’be hizmet etmede gayretli ve tutkulu olmalıyız.
2.Sıkıntıda umut ve sevincimizi kaybetmeden duayla Rab’be sığınmalıyız.
3.İhtiyaç içinde olan imanlılara seve seve yardım etmeliyiz.
4. Bize zulmedenler için kötülük değil iyilik dilemeliyiz.
5.Acı çekenlerle birlikte olup empati kurmalıyız.
6.Gurur yapmadan hor görülenlerle arkadaşlık edinmeliyiz.
7.Kötülüğe kötülükle karşılık vermemeli barış için mücadele etmeliyiz.
İşte hakiki sevgi pratik hayatta böyle görünür. Ne var ki hepimiz sıralanan unsurları onaylasak da bunları kendi hayatımızda çoğu zaman uygulamıyoruz.
Özellikle son kısım çoğumuza zor gelir: Kimseden öç almayın! Çocukluğumuzdan beri hep kendi hakkımızı aramayı öğrendik. Ama gerçek sevgi demek başkalarını kendinden üstün saymak demek. Kulağa hoş geliyor ama haksızlığa uğradığımızda bu gerçekten zordur. Ancak şunu anlamalıyız ki Rab öç almayın diye buyururken adaletten vazgeçin demiyor. Ayetin devamı şöyle der: ‘bunu Tanrı’nın gazabına bırakın.’ Aslında neden intikamdan vazgeçiyoruz çünkü bu bizim işimiz değil, bu Tanrı’nın işidir. Biz karşılık vermeye kalktığımızda çoğu zaman durumu daha da berbat ediyoruz ve kendimizi de kirletiyoruz. Rab der ki: ‘Öç benim, ben karşılık vereceğim.’Gerçek adaleti ancak Rab sağlayabilir. Bizim yapmamız gereken ise, sevgi ve iyilikle karşılık vermektir. Böylece kötülüğe yenilmek yerine sevgiyle belki kötülüğü iyiliğe çevirebiliriz.