KİMİN DOĞRULUĞU?

Romalılar 9:30-10:21

30Öyleyse ne diyelim? Aklanma peşinde olmayan uluslar aklanmaya, imandan gelen aklanmaya kavuştular. 31Aklanmak için Yasa'nın ardından giden İsrail ise Yasa'yı yerine getiremedi. 32*Neden? Çünkü imanla değil, iyi işlerle olurmuş gibi aklanmaya çalıştılar ve “sürçme taşı”nda sürçtüler. 33*Yazılmış olduğu gibi:

“İşte, Siyon'a bir sürçme taşı,

Bir tökezleme kayası koyuyorum.

O'na iman eden utandırılmayacak.”

10:1Kardeşler! İsrailliler'in kurtulmasını yürekten özlüyor, bunun için Tanrı'ya yalvarıyorum. 2Onlara ilişkin tanıklık ederim ki, Tanrı için gayretlidirler; ama bu bilinçli bir gayret değildir. 3Tanrı'nın öngördüğü doğruluğu anlamadıkları ve kendi doğruluklarını yerleştirmeye çalıştıkları için Tanrı'nın öngördüğü doğruluğa boyun eğmediler. 4Oysa her iman edenin aklanması için Mesih, Kutsal Yasa'nın sonudur. 5*Musa, Kutsal Yasa'ya dayanan doğrulukla ilgili şöyle yazıyor: “Yasa'nın gereklerini yapan, onlar sayesinde yaşayacaktır.” 6-7*İmana dayanan doğruluk ise şöyle diyor: “Yüreğinde, ‘Göğe –yani Mesih'i indirmeye– kim çıkacak?’ ya da, ‘Dipsiz derinliklere –yani Mesih'i ölüler arasından çıkarmaya– kim inecek?’ deme.” 8Ne deniyor?

“Tanrı sözü sana yakındır,

Ağzında ve yüreğindedir.”

İşte duyurduğumuz iman sözü budur. 9İsa'nın Rab olduğunu ağzınla açıkça söyler ve Tanrı'nın O'nu ölümden dirilttiğine yürekten iman edersen, kurtulacaksın. 10Çünkü insan yürekten iman ederek aklanır, imanını ağzıyla açıklayarak kurtulur. 11*Kutsal Yazı, “O'na iman eden utandırılmayacak” diyor. 12Çünkü Yahudi Grek* ayrımı yoktur, aynı Rab hepsinin Rabbi'dir. Kendisini çağıranların tümüne eliaçıktır. 13*“Rab'bi adıyla çağıran herkes kurtulacak.” 14Ama iman etmedikleri kişiyi nasıl çağıracaklar? Duymadıkları kişiye nasıl iman edecekler? Tanrı sözünü yayan olmazsa, nasıl duyacaklar? 15*Sözü yaymaya gönderilmezlerse, sözü nasıl yayacaklar? Yazılmış olduğu gibi: “İyi haber müjdeleyenlerin ayakları ne güzeldir!” 16*Ne var ki, herkes Müjde'ye uymadı. Yeşaya'nın dediği gibi: “Ya Rab, verdiğimiz habere kim inandı?” 17Demek ki iman, haberi duymakla, duymak da Mesih'le ilgili sözün yayılmasıyla olur. 18*Ama soruyorum: Onlar duymadılar mı? Elbet duydular.

“Sesleri bütün yeryüzüne,

Sözleri dünyanın dört bucağına ulaştı.”

 19*Yine soruyorum: İsrail anlamadı mı? Önce Musa,

“Ben sizi ulus olmayanla kıskandıracağım,

Anlayışsız bir ulusla sizi öfkelendireceğim” diyor.

 

 20*Sonra Yeşaya cesaretle,

“Aramayanlar beni buldu,

Sormayanlara kendimi gösterdim” diyor.

 21Öte yandan İsrail için şöyle diyor:

“Söz dinlemeyen, asi bir halka

Bütün gün ellerimi uzatıp durdum.”


AÇIKLAMA: Arada bir şöyle bir soru çıkar: Yahudiler asırlarca Mesih’i bekliyorlardı o zaman yeri geldiğinde neden O’nu reddettiler? Aslında bu soru tarihin önemli paradokslarından birine parmak basıyor. Bu bölümde Pavlus aynı soruya değinir. Asırlarca Tanrı’nın buyruklarına uymaya çalışan Yahudi toplumu sonunda Mesih’e inanmadığı için helak oldu. Öte yandan Tanrı Sözünden habersiz diğer uluslar Mesih sayesinde günahlarının affına kavuştular. Neden? Kısacası, Yahudiler kendi doğruluklarına güveniyorlardı, yani Yasa’ya uyarak ve iyi işler (sevap) yaparak Tanrı katında aklanabileceklerini sanıyorlardı. Böylece Mesih ortaya çıkıp insanın yalnızca imanla aklanabileceğini belirtince tökezlenip düştüler. Aslında Yahudiler çok gayretliydiler ancak Tanrı’nın Mesih’te sağladığı göksel doğruluğa boyun eğmek yerine kendi inatçılıklarına kapılıp gittiler. Ne yazık ki bugün dahi pek çok insanımız kendi doğruluklarıyla yani sevapları sonucunda bir şekilde Allah katında aklanmayı umuyorlar. Ama gerçek şu ki hiç bir insan bu şekilde kurtulamayacaktır.

Peki Rab Yahudilere Yasa’yı vererek onları yanılttı mı? Kesinlikle hayır! Baştan beri Rab Yasa’ya uyarak aklanmanın mümkün olmadığını belirtti. Çünkü insanın kendi gayretiyle kurtulması için kusursuz bir şekilde Tanrı’nın bütün buyruklarını yerine getirmesi gerek. Tabii bu mümkün değil. O yüzden yine Musa’nın Yasasında şunu okuyoruz: ‘Tanrı sözü sana yakındır, ağzında ve yüreğindedir.’ İşte bu söz İncil’de tam anlamıyla açıklık kazanan iman sözüdür: Her kim İsa’nın Rab olduğunu açıkça beyan eder ve günahlarımıza karşılık ölüp dirildiğine iman ederse kurtulacaktır. Bu Tanrı’nın sözüdür! İster Yahudi ister gayri-Yahudi baştan beri bütün insanların kurtuluşu ancak İsa Mesih’e olan imanla olmuştur.

Ama Yahudiler bunu neden anlayamadılar? Belki onlara yeterince anlatılmamıştır. Ancak Yahudi olan Pavlus yine Eski Antlaşma’dan bir kaç alıntı yaparak böyle olmadığını belirtir. Örneğin Yeşaya 53’üncü bölümünde Tanrı Mesih’i o kadar net bir şekilde açıkladığı halde yine de bölümün başında şu sözleri okuyoruz: ‘Ya Rab , verdiğimize habere kim inandı?Esas sorun şu ki Yahudiler İsa Mesih’e iman etmek yerine kendi bildikleri doğruluğa güvenmeyi yeğlediler. İşte bu şekilde çok ironik bir durum oraya çıktı: Tanrı’nın Sözüne sahip İsrail oğulları karanlığa gömüldüler ve dışardaki diğer uluslar Mesih’in ışığına kavuştular. Sonuç olarak Yasa baştan beri esas İsa Mesih’i işaret ediyordu böylece Mesih geldiğinde Yasa’yı gerçekleştirip sonlandırdı. Ne var ki Yahudiler kendi doğruluklarıyla aklanabileceklerine öyle inandılar ki Mesih’i bile gözden kaçırdılar. İşte bugün aynı tehlike sürüyor; insanlarımızın çoğu kendi dindarlıklarıyla aklanabileceklerini umuyorlar. Oysa ki tek kurtuluş İsa Mesih’e olan yürekten imandır.