19Kutsal Yasa'da söylenenlerin her ağız kapansın, bütün dünya Tanrı'ya hesap versin diye Yasa'nın yönetimi altındakilere söylendiğini biliyoruz. 20*Bu nedenle Yasa'nın gereklerini yapmakla hiç kimse Tanrı katında aklanmayacaktır. Çünkü Yasa sayesinde günahın bilincine varılır. 21Ama şimdi Yasa'dan bağımsız olarak Tanrı'nın insanı nasıl aklayacağı açıklandı. Yasa ve peygamberler buna tanıklık ediyor. 22*Tanrı insanları İsa Mesih'e olan imanlarıyla aklar. Bunu, iman eden herkes için yapar. Hiç ayrım yoktur. 23Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı. 24İnsanlar İsa Mesih'te olan kurtuluşla, Tanrı'nın lütfuyla, karşılıksız olarak aklanırlar. 25-26Tanrı Mesih'i, kanıyla günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban olarak sundu. Böylece adaletini gösterdi. Çünkü sabredip daha önce işlenmiş günahları cezasız bıraktı. Bunu, adil kalmak ve İsa'ya iman edeni aklamak için şimdiki zamanda kendi adaletini göstermek amacıyla yaptı. 27Öyleyse neyle övünebiliriz? Hiçbir şeyle! Hangi ilkeye dayanarak? Yasa'yı yerine getirme ilkesine mi? Hayır, iman ilkesine. 28Çünkü insanın, Yasa'nın gereklerini yaparak değil, iman ederek aklandığı kanısındayız. 29Yoksa Tanrı yalnız Yahudiler'in Tanrısı mı? Öteki ulusların da Tanrısı değil mi? Elbet öteki ulusların da Tanrısı'dır. 30*Çünkü sünnetlileri imanları sayesinde, sünnetsizleri de aynı imanla aklayacak olan Tanrı tektir. 31Öyleyse biz iman aracılığıyla Kutsal Yasa'yı geçersiz mi kılıyoruz? Hayır, tam tersine, Yasa'yı doğruluyoruz.
AÇIKLAMA: Gördüğümüz gibi bütün insanlar yedisinden yetmişine kadar günaha esir ve Tanrı’nın gazabıyla karşı karşıyadırlar. Yahudiler Musa aracılığıyla gelen Yasa’ya çok güvendiler ama gerçek şu ki Yasa bizi aklayamaz, tersine bizim günahlarımızı gün ışığına çıkartır. Pavlus’un da vurguladığı gibi: ‘Yasa sayesinde günahın bilincine varılır.’Benzer şekilde bugün de bazı insanlar Tanrı’nın buyruklarına sıkı sıkıya boyun eğerek günahlarından af bulacaklarını umuyor. Ne var ki Tanrı’nın Sözü böyle yolun bizi Tanrı’ya değil hüsrana ve helake götüreceğini belittir. Peki insan kendi çabalarıyla Tanrı katında aklanamayacaksa nasıl olacak bu iş?
Buraya kadar hep kötü haberi okuduk, şimdiyse iyi haberin sırasıdır. Müjdenin özeti şudur: ‘Tanrı insanları İsa Mesih’e olan imanlarıyla aklar.’Bu konuda kesinlikle ayrım yoktur çünkü hepimiz zaten aynı kefedeyiz; hepimiz günah işledik. Tanrı insanı yaratırken onlara kendi yüceliğini verdi ama insan günahı seçe seçe Tanrı’dan bir hayli uzaklaştı. Ancak insana olan yüce sevgisinden hiç vazgeçmeyen Tanrı günahlarımızı bertaraf edecek bir çözüm sağladı. İşte İsa Mesih’in çarmıh üzerindeki ölümü bizim günahlarımıza karşılık ödenen fidyeydi. Kusursuz İsa günahlarımız için kurban edilerek Tanrı’nın gazabını yatıştırdı. Peki Tanrı’nın Mesih’e bu kadar acı çektirmesine ne gerek vardı? Günahlarımızı başka türlü bağışlaması mümkün değil miydi? Mümkün değil, çünkü Tanrı kendi adaletini çiğneyemez. Günahın ücreti verilmeli. Ne var ki suçlu bulunan bizler bunu asla karşılayamayacağımız için Rab’bin kendisi bunu İsa aracılığıyla başardı. Böylece Tanrı, Mesih’e iman eden herkesi adil bir şekilde affedebilir.
Peki bu durumda insan ne yapmalı? En başta kendi yaptıklarımızla övünmeyi kesmeliyiz. Kendimizi Tanrı’ya beğendirmeyi bırakmalıyız. Çünkü hiç birimiz kendi gayretimizle kurtulamayacağız, yalnız ve yalnız İsa Mesih’e iman ederek aklanabiliriz. Bunda kesinlikle bir ayrım söz konusu olmayacaktır çünkü Tanrı tüm ulusların tek Tanrısıdır. O halde Tanrı katında aklanmanın yolu da tektir. Evet, İncil’in duyurduğu müjde budur: Aklanmak mümkündür! Günahlarımıza karşılık kendini fidye olarak çarmıhta sunan İsa Mesih’e iman eden herkes Tanrı katında tüm günahlarından aklanır ve sonsuz hayata sahip olur. Bu tarihin en büyük ve en harika müjdesidir, kaçırmayın!