Her gün, her zaman, her yerde Tanrı bizimledir. Tek başımayken, eşimle beraberken, arabada trafikteyken, yaşam grubumdayken, Tanrı’nın huzuruna girebiliyorum. Özel bir yere gitmeye, özel bir binaya girmeye, özel bir kişiye gerek yok. İdeal olanı bu; ama haftada bir gün bir araya gelerek, imanlı kardeşlerimizle buluşarak, Tanrı’ya tapınmakla ne yapıyoruz? Aynı şeyi yapıyoruz; kendimize anımsatıyoruz. O günü Tanrı’ya adayarak, geri kalan günlerde Tanrı’nın huzuruna çıkma hakkına sahip olduğumuzu belirtiyoruz.
Ben çalışırken Tanrı’nın huzurunu, Tanrı’nın beğenisi hissedebilirim; fakat açıkçası, dinlendiğim zaman, Tanrı’nın huzurunu daha da güçlü bir şekilde hissediyorum. ‘Ama bir dakika,’ diyeceksiniz ‘Sen Tanrı’nın işi yapıyorsun.’ ‘Evet, sen de yapıyorsun.’ Tanrı beni yaptığım işten ötürü sevmez, aksine beni olduğum gibi sever.