İsa Mesih gelince en çok neyi öğretti, tahmin edebilir misiniz? Cennetten, cehennemden, imandan ve duadan ziyade, İsa Mesih parayla ilgili şeyleri öğretti. Neden?
Çünkü para her gün kullandığımız bir şey; çünkü zengin olma isteği büyük bir yalancı dolma.
Ve İsa’ya göre,
"Hiçbir uşak iki efendiye kulluk edemez. Ya birinden nefret edip öbürünü sever, ya da birine bağlanıp öbürünü hor görür. Siz hem Tanrı'ya, hem paraya kulluk edemezsiniz."
Luk 16:13
Pavlus Timoteos’u Efes’e gönderdi. Efes o zamanlarda dünyadaki en zengin, en meşhur ve en büyük şehirlerden biriydi. İstanbul gibi. Timoteos ise Konya’ya yakın küçük bir kasabadan geldi ve Efes’teki bayağı kalabalık olan kiliseye önder olarak atandı.
Pavlus Timoteos’a bir mektup yolladı ve o mektupta Timoteos’un kiliseye bir kaç şeyi öğretmesini istedi. Timoteos’un o andaki ruh halini anlayabilirim. Mektubu eline alarak, çekinerek, kilise cemaatine okumaya başladı:
Oysa eldekiyle yetinerek Tanrı yolunda yürümek büyük kazançtır.
Çünkü dünyaya ne bir şey getirdik, ne de ondan bir şey götürebiliriz.
Yiyeceğimiz, giyeceğimiz varsa bunlarla yetiniriz.
Zengin olmak isteyenler ayartılıp tuzağa düşerler, insanı çöküşe ve yıkıma götüren birçok saçma ve zararlı arzulara kapılırlar.
Çünkü her türlü kötülüğün bir kökü de para sevgisidir. Kimileri zengin olma hevesiyle imandan saptılar, kendi kendilerine çok acı çektirdiler.
1.Tim 6.6-10
Zenginlik bir tuzak, bizi yoldan saptırır, pırıl pırıl görünüyor, mutluluk, sağlık vaat ediyor; ama yalancı!
Para sevgisi bir kök; ondan her türlü kötülük çıkıp filizlenir; açgözlülük, cimrilik, bencillik, stres, işkoliklik, vergi ödememe, elemanların haklarını gasp etme…
Para kötü değildir. Para bir araç, bir kap. İyilik ya da kötülük için kullanılabilir; ama para bir put, bir ilah olunca tehlikeli. ‘Eğer biraz daha kazanırsan daha mutlu olursun, köşeyi dönersin.’ İmanla paraya tapmaya başladıysan, dikkat et!
İmanlılar bile buna yatkındır. Yani, İsa’ya tapıyorlar; ama bir yanda para sevgisi hala vardır. Ben bunu defalarca gördüm. Örneğin, tanıdığım bir delikanlı bizimle İstanbul’a gelecekti. Dedi ki: ‘Tanrı benim sizinle gelmemi istiyor.’ Rüyasında görmüş; fakat adam terfi etti ve o fırsatı kaçırmak istemedi. Gelmedi! İki efendiye kulluk edemezsin.
Kendi kendilerine çok acı çektirdiler. Buradaki mesele aslında Tanrı’nın sevgisidir. Paraya hizmet edersen acı çekeceksin. Tanrı seni ondan korumak istiyor, uyarıyor. Biz onun tehlikeli olduğunu göremeyebiliriz; fakat Tanrı bunun bir tuzak olduğunu görüyor ve uyarıyor :‘Tuzak! Yanaşma!’
Şimdiki çağda zengin olanlara gururlanmamalarını, gelip geçici zenginliğe umut bağlamamalarını buyur. Zevk almamız için bize her şeyi bol bol veren Tanrı'ya umut bağlasınlar.
İyilik yapmalarını, iyilikten yana zengin, eli açık ve paylaşmaya istekli olmalarını buyur.
Böylelikle gerçek yaşama kavuşmak üzere gelecek için kendilerine sağlam temel olacak bir hazine biriktirmiş olurlar.
1.Tim 6.17-19
O zaman para sevgisine karşı koymak için ne yapmamız gerekiyor?
Sonsuz bir bakış açısına sahip olalım. Bu hayat yakında tükenecek ve zenginliğini yanında bulunduramazsın.
Umudunu zenginliğe bağlama; çünkü güvenilmez. Yunus 2.8 Değersiz putlara sıkıca sarılanlar, lütuftan mahrum olurlar. Yani, bu puta sıkı sıkı tutunarak lütuftan mahrum olurum. Gerçek can simidinden mahrum olurlar.
Var olan kaynaklarını iyilik için kullan. Eli açık ol. Temelde imanlılar tarih boyunca yerel kiliseye ondalık veriyorlar. Böylelikle Tanrı’ya olan güvenimizi ispat etmiş oluyoruz. Biz önderler olarak bilmiyoruz . Biz bağış kutusunu destek almak için değil, öğrenciler yetiştirmek için dolaştırıyoruz. Eski bir vaiz: ‘Para elime geçince, beni yakmadan onu hemen veririm’ demiş.
Paramızı Tanrı’ya verdiğimiz zaman yatırım yapmış oluruz, bir hazine biriktirmiş oluruz; fakat parasal bir yatırım değil; ruhsal, daha kalıcı bir hazine olur!