Sonsöz

Değerli okuyucumuz, burada anlatılan gerçekler her hangi bir dinle, mezheple ya da milletle sınırlı kalmıyor, bu tüm insanlığın kısa bir tarihçesidir, her insanı ve sizi de ilgilendirmektedir! Tanrı’nın her insan için amaçladığı hayat budur: Kendisiyle mükemmel, sevgiye dayalı sonsuz bir ilişki. Kabul etmeliyiz ki, biz bundan çok uzak düştük. Fakat asla vazgeçmeyen sevecen Baba Tanrımız, tüm günahlarımıza rağmen Kendisine geri dönmemiz için Mesih aracılığıyla insanlığa yeniden cennetin kapısını açtı ve sizi de davet ediyor.

Artık zavallı, “yeter ki insan olalım” deyişimizle yetinmeyelim, çünkü hiç birimiz kendi çabamızın sonucunda insan bile olamadık. Ayrıca insan sevaplarına odaklı hiçbir inanç ya da felsefe türü bizi bu aciz halimizden kurtaramayacaktır. En önemlisi hiç biri bize sonsuz yaşam ya da cennete dönüşü vaat edemez. Fakat Mesih aracılığıyla Tanrı’nın ilk baştan tasarladığı o mükemmel insan olmaya başlayabiliriz. Evet doğal halimizle Adem’e ilk başta bağışlanan nitelikleri (YETKİ, GÜÇ, İLİŞKİ ve KUTSALLIK) yansıtamıyoruz. Fakat tam anlamıyla kutsal olan ve canını tüm insanlar uğruna feda eden İsa Mesih’e iman ederek tüm günahlarımızdan arınıp Tanrı’nın benzerliğine dönüştürülmek üzere yeniden gerçek insanlığımıza ve kurtuluşa kavuşabiliriz. Ayrıca bu acı hayat sona erdiğinde gözümüzü Tanrı’nın cennetinde açmayı umut edebiliriz. Şu anda bu gerçekleri göz ardı edip sırtınızı çevirebilirsiniz, fakat size ruhundan veren sevecen Baba Tanrımızın kucağı açık sizi her zaman bekliyor olacak…

O bütün insanların kurtulup gerçeğin bilincine erişmesini ister. Çünkü tek Tanrı ve Tanrı’yla insanlar arasında tek aracı vardır. O da insan olan ve kendisini herkes için fidye olarak sunmuş bulunan Mesih İsa’dır.” (1. Timoteos 2:4-5)