“Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih’i tanımalarıdır.”
(İncil, Yuhanna 17:3)
İslamiyet’te ve Yahudilik’te de aynı sonuçları vermemekle birlikte tövbe eylemi görülmekte, benzerliklerin yanında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Bu nedenle hem Musevilik ve İslamiyet’te hem de Hristiyan mezheplerinin kendi aralarında kesin bir görüş birliği sağlanamaz.
Hristiyan ilahiyatında günahları, İsa Mesih’in üstlenerek kurtuluş sağladığı, Kutsal Kitap gerçeklerine göre doğrulanır. İncil’de hem İsa Mesih hem öğrenciler günahların bağışlanmasını tövbeyle ilişkilendirmişlerdir.
İsa Mesih’in “Şöyle yazılmıştır: Mesih acı çekecek ve üçüncü gün ölümden dirilecek; günahların bağışlanması için tövbe çağrısı da Yeruşalim’den başlayarak bütün uluslara O’nun adıyla duyurulacak. Sizler bu olayların tanıklarısınız’ (Luka 24:44-48)” sözleriyle; Petrus’un “Tövbe edin, her biriniz İsa Mesih’in adıyla vaftiz olsun. Böylece günahlarınız bağışlanacak ve Kutsal Ruh armağanını alacaksınız” (Elçilerin İşleri 2:38) sözleri, koşuttur.
İmanlı tövbe edip vaftiz olduktan sonra günaha neden olan arzularından uzaklaşarak, kendisini Rab’be yöneltecek Tanrı sözüne ve Kutsal Ruh’a teslim etmesi gerekir.54 Tövbe eyleminden sonra Kutsal Ruh’un insanda konut kurması günahın yükünden kurtulduğunun göstergesidir. Tövbeyle gelen kurtuluş insanı günahın suçundan, ölüm ve ceza korkusundan (İbraniler 2:14-15) özgür kıldığı gibi, insanın Tanrı’yla (Yuhanna 17:3; Koloseliler 1:20-22), kendisiyle ve başkalarıyla, (krş. Yaratılış 3:14-19) arasındaki düşmanlığı da kaldırır. Kurtuluş imanlıyı yeni düşünceler, istekler ve değerlerle yeniler.