GİRİŞ

İncil’in ilk dört bölümü Mesih’in hayatını dört farklı bakış açısından resmeder. Ardından gelen Elçilerin İşleri bölümü Mesih’in göğe alınışından sonra havarilerin başına gelenleri kaydeder. Aynı zamanda ilk kilisenin oluşma ve gelişme sürecini anlatır. Aslında Elçilerin İşleri’nden çok Kutsal Ruh’un elçiler aracılığıyla yaptığı işleri sergiler. Yuhanna bölümünde İsa Mesih havarilerine şunu söylemişti: ‘Ben Baba’dan dileyeceğim, O sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir ‘Yardımcı’ (Parakletos), ‘Gerçeğin Ruhu’nu’ verecek. Dünya O’nu kabul edemez. Çünkü O’nu ne görür ne de tanır. Siz O’nu tanıyorsunuz. Çünkü O aranızda yaşıyor ve içinizde olacaktır (Yuhanna 14:16-17).’ Burada sözü geçen ‘Parakletos’üzerinde değişik iddialar türedi ancak İncil’in metnine bakacak olursak Mesih’in kimi kastettiği gayet iyi anlaşılıyor. Burada ‘Gerçeğin Ruhu’ yani Tanrı’nın kendi Kutsal Ruhu söz konusudur. İşte Elçilerine İşleri kitabında Mesih’in bu vaadi yerini buluyor.

Elçileri İşleri bölümü, İncil’in diğer bölümleri gibi Tanrı’nın Ruhunun esinlemesi sonucunda kaleme alındı. Bunları kaydederken nasıl ki bir insan mektup yazmak için bir kalem kullanırsa Rab de kutsal sözlerini aktarmak için belirli insanlar kullandı. Bu bölümün yazarı Luka’dır. Kendisi Antakyalı bir hekimdi. Onu özellikle Pavlus’un yol arkadaşı olarak tanırız. Doktor Luka Mesih’i bizzat tanımadığı halde İsa’yı tanıyan kişilerle uzun uzun görüşerek ve kapsamlı bir araştırma sonucunda ismini taşıyan Luka bölümünü ve de Elçilerin İşleri eserini eşzamanlı olarak kayda geçirdi. Luka’nın Yahudi olmaması ve Mesih’i bizzat tanımamış olması aslında çok önemli. Çünkü başlangıçta insanlar Hristiyanlığı, dünyanın ücra bir köşesinde gelişen Yahudiliğin bir mezhebi olarak tanırlardı. Ancak Luka’nın kişisel araştırmaları ve son derece titiz incelemeleri sonucunda dünyanın her yerinde duyurulan müjdenin doğruluğunu tespit etmekle beraber evrensel nitelikte bir inanç olduğunu ispatladı.

Genel olarak İncil’in bu bölümü MS 30 yılı civarında Mesih’in göğe alınışından MS 62 yılındaki Pavlus’un Roma’da tutuklanmasına kadar kronolojik olarak ilerler. Mesih’in söylediği gibi Kutsal Ruh’un ilk imanlıların üzerine inmesiyle başta Yeruşalim’de olmak üzere İsa’nın müjdesi dalga dalga Yahudiye’ye, Samiriye’ye ve dünyanın dört bucağına kadar yayılır (E.İşleri 1:8). Başta metin daha çok Elçi Petrus’un hizmetine odaklansa da, on üçüncü bölümden itibaren Elçi Pavlus’un hayatı ve hizmetini takip eder.

Elçilerin İşleri kitabı baştan sona kadar Kilisenin doğup büyümesiyle alakalıdır. İlk bölümler Yeruşalim’de kurulan kilise toplumunun başına gelenleri iletir. Ardından Saul ile başlayan zulüm dalgasıyla her yere dağılan imanlılarının sıkıntılarını ve zaferlerini kaydeder. Daha sonra Mesih’e iman eden Saul, Pavlus ismini alıyor. Böylece Hristiyanlığı yok etmeye çalışan adam Mesih’in müjdesini dünyanın her yanına yayan bir numaralı isim oluyor. Özet olarak Kilisenin ilk yılları hep sıkıntılı geçti ama Mesih’in vaat ettiği gibi hiç kimse Kilise’nin büyümesine engel olamadı. İsa dedi ki: ‘Ben kilisemi kuracağım, ve ölüler diyarı ona karşı direnemeyecektir(Matta 16:18).’ Bu da büyük bir mucizeydi. Çünkü Kilise’nin arkasında ne bir devlet ne de bir ordu vardı. Hatta gittikleri her yerde zulümle karşılaşıyorlardı. Adeta avlanıyorlardı. Ama tüm bu olumsuzluklara rağmen Kutsal Ruh’un önderliğiyle imanlılar hep çoğaldı. Demek ki kilisenin büyümesi için şart olan tek bir şey var, o da Kutsal Ruh’a boyun eğmek. Kilise Mesih’e aittir, onu ayakta tutacak olan Mesih’in Ruhu ve gücüdür.

img