Kilise denildiğinde insanlarımızın aklarında çok farklı bazen de çelişkili durumlar canlanır. Çanlı binalar, cüppeli papazlar, mum yakmak ve günah çıkartmak gibi resimler akla gelir. Günümüzde Kilise oluşumlarına baktığımızda, hemen farklı mezhepler gözümüze çarpıyor. Hristiyan olarak nitelendirilen bu mezhepler aynı Tanrı’ya, aynı Mesih’e ve aynı İncil’e inanmalarına rağmen temelde üç ana mezhep (Katolik, Ortodoks ve Protestan) olmak üzere birçok gruba ayrılmıştır. Mezhepler arasındaki tüm bu farklılıklar Hristiyanlığa atfedilen konular olsa da birçok zaman İsa Mesih’in gerçek öğretisiyle ve İncil’in özüyle fazla bir ilgisi kalmamıştır. Öyleyse gerçek Kilise hangisidir? Kısacası gerçek Kilise Mesih’in ilk baştan beri öngördüğü, havarilerinin kurduğu ve bugüne kadar İncil’in öğretmiş olduğu prensiplere sadık kalan evrensel topluluktur.
Şunu belirtelim ki Mesih’in ilk öğrencileri bir mezhebe bağlı Hristiyan olarak değil, sadece ‘Hristiyan’olarak biliniyordu. ‘Hristiyan’ kelimesi ‘Mesih’ kelimesinin eski Grekçe karşılığı olan ‘Hristos’tan türemiştir. Esas anlamı ile ‘Mesih inanlısı’ ya da ‘Mesihçi’ demektir. Kilise, insanların değil, İsa Mesih’indir. Bu topluluğu, Mesih kendi seçtiği havarilerden oluşturduğu temel üzerine kuracaktı ki kurdu. Gerçek Kilisenin başı şu an gökte dirilmiş bulunan İsa Mesih’in kendisidir.
Göreceğiniz gibi, Elçiler İşleri kitabında kayda geçen ilk Kilise kesinlikle bir örgüt, bir mezhep ya da bir ibadethane değildir. Eski Grekçe ‘Ekklesia’ kelimesinden türeyen kilisenin Türkçe karşılığı ‘topluluktur’. Ayrıca İncil Kiliseden, ‘aile’ kavramı, üyeleri birbirinden kopmayan ‘beden’ ya da yaşayan taşları olan birer imanlıdan oluşan ‘tapınak’ gibi benzetmeler kullanarak bahsetmektedir (bkz. 1. Petrus 2:5). Görülüyor ki, Kilise bir bina ya da bir mezhep değil Tanrı’nın Ruh’unun sahiplendiği Mesih inanlıları topluluğunun tümüdür. Dahası, Kiliseye iliştirdiğimiz bir çok gelenek ve davranışın İncil’le hiç bağdaşmayıp çok sonradan ortaya çıkan örf ve adetten ibaret olduğunu göreceğiz. Gerçek Kiliseyi tanımak için en doğru adres İncil’in kendisidir.
Sonuçta, Tanrı’nın gözünde insanların tarih içerisinde kurduğu mezheplerin ya da oluşturdukları farklı örf ve adetlerinden çok esas mühim olan Kilisenin başı olan Mesih’e ve temel öğretisi olan İncil’e bağlı kalmasıdır. Kilise derken süslü binalar, şık kıyafetler ve güzel geleneklerden ziyade Kutsal Ruh aracılığıyla Mesih’in ruhsal bedenine bağlı olan her bir imanlıdan oluşan evrensel topluluğu akla getirmeliyiz. Bu birlik ve ahenk İsa Mesih’in mucizesidir. Çünkü İncil’e ve İsa Mesih’e inanan herkes farklı ulus, ırk, dil, mezhebe ait olmasına rağmen, ruhsal yönden Mesih’te canlı ve evrensel bir birlik içinde olan gerçek Kilise’nin üyesidir. İşte Kilisenin orijinali budur.
Okumakta olduğunuz eser İncil’in beşinci bölümü olan Elçiler İşleri metnini aktarmakla birlikte, üzerinde yapılan açıklamalardan ibarettir. İncil’in bu kısmı ve Kilisenin genel tarihi üzerinde uzun kitaplar hazırlanmıştı ama burada amacımız kısa ve öz bir şekilde Rab’bin Sözünde ilk Kilisenin tarihçesiyle ilgili geçen kutsal sözleri açıklamak. Değerli okuyucu, duamız Yüce Rabbimizin İsa Mesih’in Kilisesinde sergilenen evrensel gerçekleri size de göstermesidir.