14. KRALLIĞA GİRİŞ

Evvelki bölümlerde, Tanrı’nın krallığının, Mesih İsa’nın tüm otorite ve güce sahip olduğu ruhsal bir krallık olduğunu görmüştük. Tanrı, krallığında tüm bereketlerinden zevk alacağımız bir egemenliğe bizleri davet etmektedir. Bununla birlikte, krallığa girebilmenin şartlarını ve bir kimsenin hangi temel esas üzerinde girebileceğini anlamaya ihtiyacımız vardır.

TANRI İLE ARKADAŞLIK

Yüce ve görkemli olan, sonsuzlukta yaşayan, adı Kutsal olan diyor ki:

Yeşaya 57:15

Yüksek ve kutsal yerde yaşadığım halde,

Alçakgönüllülerle, ezilenlerle birlikteyim.

Yüreklerini sevindirmek için ezilenlerin yanındayım.

Soru:

Yukarıdaki ayet, Tanrı’nın hem yüceliğini ve hem de alçakgönüllüğünü nasıl ifade etmektedir?

Soru:

Bunun anlamı, Tanrı’nın bizimle yaşabilir olduğu mudur?

Mesih İsa, şu gerçeği bizim kendi krallığına girebilmemiz için bir şart olarak düşündü:

Matta 5:23

Ne mutlu ruhta yoksul olanlara! Göklerin Egemenliği onlarındır.

Notlar:

Ruhta yoksul” Bir kişinin ruhsal bitkinliği, kişinin kendi hayatında Tanrı’nın işine olan ihtiyacı.

Göklerin Egemenliği” Bunun anlamı, Tanrı’nın krallığı ile aynıdır. Yahudiler genellikle, Tanrı’nın ismini boş yere kullanmamış olmak için “gök” kelimesini kullanırlar.

Soru:

Birisi, ruhta fakir olmak suretiyle “göklerin egemenliğine” nasıl sahip olabilir?

Luka 5:

27 Bu olaydan sonra İsa dışarı çıktı, vergi toplama kulübesinde oturan Levi adında bir vergi görevlisini gördü. Adama, "Ardımdan gel" dedi.

28 O da kalktı, her şeyi bırakıp İsa'nın ardından gitti.

29 Sonra Levi, evinde İsa'nın onuruna büyük bir şölen verdi. Vergi görevlileri ve daha başka kişilerden oluşan büyük bir kalabalık onlarla birlikte yemeğe oturmuştu.

30 Ferisilerle onların din bilginleri söylenmeye başladılar. İsa'nın öğrencilerine, "Siz neden vergi görevlileri ve günahkârlarla birlikte yiyip içiyorsunuz?" dediler.

31 İsa onlara şu karşılığı verdi: "Sağlıklı olanların değil, hastaların hekime ihtiyacı var.

32 Ben doğru kişileri değil, günahkârları tövbeye çağırmaya geldim."

Notlar:

Ayet 27: “vergi görevlisi” Yahudi topluluğunda günahlı olarak görülen ve düşük statüde kabul edilen, Yahudi olanlardan, kişisel kazanımlarından dolayı, gerekli olandan daha fazla vergiyi gerekirse suistimal ederek alan ve Romalı yöneticilerle işbirliği halinde olan kişi.

Ayet 32: “tövbeye” Bir kimsenin günahlarını itiraf ederek, kendisini bu yaşamdan, Tanrı’ya yücelik getirecek bir yaşama dönerek adaması.

Soru:

Vergi görevlileri ve günahlılar, Ferisiler ve yasa uzmanları arasındaki fark ne idi? Bu fark, bu 2 gruptaki insanlardan her bir kısmı temsil eden kişileri, Mesih İsa’da farklı tepki vermeye nasıl yetkin oldu?

Soru:

Levi adındaki insanın, İsa’nın kendisini izlemesi çağrısına tepkisinin önemi nedir?

Soru:

Tanrı ile arkadaş olmak ile İsa’yı izlemek arasında nasıl bir ilişki vardır?

Mesih İsa, Bir Ferisinin evinde akşam yemeği yiyordu. Yemek esnasında onlara bazı öğretişler veriyordu:

Luka 14:

15 İsa'yla birlikte sofrada oturanlardan biri bu sözleri duyunca O'na, "Tanrı'nın Egemenliğinde yemek yiyecek olana ne mutlu!" dedi.

16 İsa ona şöyle dedi: "Adamın biri büyük bir şölen hazırlayıp birçok konuk çağırmış.

17 Şölen saati gelince davetlilere, ‘Buyurun, artık her şey hazır' diye haber vermek üzere kölesini göndermiş.

18 "Ne var ki, hepsi anlaşmışçasına özür dilemeye başlamışlar. Birincisi ona, ‘Bir tarla satın aldım, gidip görmem gerek. Rica ederim, beni hoş gör' demiş.

19 Bir başkası, “Beş çift öküz aldım, onları denemeye gidiyorum. Rica ederim, beni hoş gör” demiş.

20 Yine bir başkası, “yeni evlendim, bu nedenle gelemiyorum” demiş.

21 Köle geri dönüp durumu efendisine bildirmiş. Bunun üzerine ev sahibi öfkelenerek kölesine, “Çabuk ol” demiş, çıkıp kentin caddelerini, sokaklarını dolaş; yoksul, kötürüm, kör, sakat olanları al getir.

22 Köle, “Efendim, buyruğun yerine getirilmiştir, ama daha yer var” demiş.

23 Efendisi köleye, “Çıkıp yolları ve çit boylarını dolaş, bulduklarını gelmeye zorla da evim dolsun” demiş.

24 Size şunu söyleyeyim, ilk çağrılan o adamlardan hiçbiri benim yemeğimden tatmayacaktır.

Notlar:

Ayet 15: “Tanrı'nın Egemenliğinde yemek” Gelecek olan krallıktaki ziyafetle ilgili yaygın bir anlayış.

Ayet 16: “Adamın biri” Tanrı’yı, kendi krallığındaki ziyafette ev sahipliği yapan birisi olarak betimlemekte.

Ayet 18: “tarla satın almak” Davet edilenler, öncelikle daveti kabul etmiş olmalılar. Fakat, Yahudi geleneğine göre, ziyafet hazır olduğunda ve ikinci davetiye verildiğinde, bu davet edilenler gelmeyi reddetmektedirler. Bu ve diğer mazeretler, zayıf mazeretlerdir. Kim bir arsayı onu görmeden satın alır?

Ayet 24: “çağrılan o adamlar” Yahudilerin daveti kabul etmeyi reddetmeleri, onların reddedilmeleri ile sonuçlandı ve ziyafet Yahudilerin yerine Gentilelilere (Yahudi olmayanlara) açıldı.

Soru:

Mesih İsa’nın, bizleri, kendi krallığının bir parçası olmaya davet edişini reddedersek, bunun sonucu ne olacaktır?

Soru:

Tanrı, kendi davetinin reddedilmesi için her hangi bir mazereti kabul eder mi?

Yuhanna 8:

31-32 İsa kendisine iman etmiş olan Yahudilere, "Eğer benim sözüme bağlı kalırsanız, gerçekten öğrencilerim olursunuz. Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak" dedi.

33 "Biz İbrahim'in soyundanız" diye karşılık verdiler, "hiçbir zaman kimseye kölelik etmedik. Nasıl oluyor da sen, ‘Özgür olacaksınız’ diyorsun?”

34 İsa, "Size doğrusunu söyleyeyim, günah işleyen herkes günahın kölesidir" dedi.

35 "Köle ev halkının sürekli bir üyesi değildir, ama oğul sürekli üyesidir.”

Notlar:

“İbrahim'in soyu” Yahudiler, Tanrı vahyinin duyurulduğu Tanrı’nın seçilmiş halkı, İbrahim’in soyundan, antlaşmanın simgesi olarak sünnet edilmiş bir halk olarak, Tanrı ile doğru bir ilişki içinde olduklarını düşünüyorlardı. Bununla birlikte, günahlarının üstesinden gelmek için, Tanrı’nın sağlayışındaki imandan yoksundular.

Soru:

Mesih İsa’nın öğrencisi olmak için ne gereklidir?

Soru:

Gerçek sizi neyin köleliğinden özgür kılacaktır (ayet 34)?

Soru:

Esaretten özgür olan bir kişi, hangi sınıf ailenin bir parçası olur?

Elçi Pavlus, imanımızı Mesih’e dayandırdığımızda, Tanrı ile olan ilişkimizde değişiklik olduğunu söylemektedir:

Galatyalılar 3:26-29

Çünkü Mesih İsa'ya iman ettiğiniz için hepiniz Tanrı'nın oğullarısınız.

Ve eğer Mesih'e aitseniz, o zaman İbrahim'in soyundansınız, vaade göre de mirasçılarsınız.

Galatyalılar 4:7

Bu nedenle artık köle değil, oğullarsınız. Ve oğullar olduğunuz için Tanrı sizi aynı zamanda mirasçı yaptı.

Notlar:

Ayet 29: “İbrahim'in soyundan” Rabbimiz ve kurtarıcımız olan Mesih’e inananlar, ruhsal anlamda, imanımızın atası olan İbrahim’in soyundandırlar.

mirasçı” Vaat edilmiş toprağa, (ki sonsuzluk için bizim göksel mekanımızı temsil etmektedir,) girerek, İbrahim’e vaat edilen tüm ruhsal bereketlerin mirasçılarıyız. Bizler, ihtişamını paylaştığımız Tanrı’nın mirasçısıyız ve Mesih’te ortak mirasa sahibiz.

Soru:

İlişkideki değişikliğimizin ana kaynağı nedir?

Soru:

Bir kimsenin Tanrı ile olan ilişkisinde, İslam ile Mesih’in müjdesi arasındaki farkı niteleyen şey nedir?

İsa, bizleri, uğraşlarımızdan ayrılarak kendisinde dinlenmemiz için davet etmektedir:

Matta 11:28-30

Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin, ben size huzur veririm.

Ben yumuşak huylu ve alçakgönüllüyüm. Boyunduruğuma girin ve benden öğrenin, böylece canlarınız huzur bulur.

Boyunduruğum kolay taşınır, vereceğim yük de hafiftir.

Not:

boyunduruk” Bir çift öküzü, arabası ile toprağı sürmek için, arabaya adapte etmek amacıyla kullanılan ağaçtan yapılmış özel çerçeve. İsa ile aynı boyundurukta olduğumuz zaman, yükümüz hafifler.

Soru:

İsa’ya geldiğimizde, ruhlarımız için huzur bulmamızın nedeni nedir?

Şayet yukarıdaki soru açık değilse, bir sonraki bölümde bu daha anlaşılabilir olacaktır.

İMAN ARACILIĞIYLA, LÜTUF İLE

TANRI’DA DOĞRU OLMAK

Günahlarımızdan dolayı suçlanmaktan kurtulmamızın, O’nun tarafından kabul edilmesi için, Tanrı tarafından bir doğruluğun gerçekleşmesi gerekmektedir. Elçi Pavlus bunu şöyle açıklar:

Romalılar 3:

21 Şimdiyse Yasadan bağımsız olarak Tanrı'nın insanı nasıl aklayacağı açıklandı. Yasa ve peygamberler buna tanıklık etti.

22 Tanrı, insanları İsa Mesih'e olan imanlarıyla aklar. Bunu, iman eden herkes için yapar. Hiç ayrım yoktur.

28 Çünkü insanın, Yasanın gereklerini yapmakla değil, imanla aklandığı kanısındayız.

Notlar:

Ayet 21: “dürüstlük” Artık günahın suçlaması altında olmadan, kutsallığı ilan ederek, Tanrı ile doğru bir ilişki içinde olmak.

Yasadan bağımsız” Tanrı’nın emirlerini bizzat korumuş olarak değil, ama Tanrı tarafından doğru olmaktayız.

Yasa ve peygamberler” Musa aracılığıyla ve diğer peygamberler aracılığıyla verilmiş olan Eski Antlaşma’daki yazıları (Tevrat, Zebur) işaret etmektedir.

Ayet 28: “aklandı” Artık günahtan dolayı suçlu olmadığı beyan edilerek, Tanrı tarafından doğru kabul edilmek.

Soru:

Tanrı ile doğru bir ilişkiye nasıl girebiliriz?

Soru:

Tanrı’nın doğruluğunu kimin aracılığıyla alabiliriz?

Soru:

Törensel ayinlerde dualar yaparak, oruç tutarak, zekat vererek ve hacca giderek ne kazanımlar elde edebiliriz?

Elçi Pavlus, Efes’deki kiliseye şunları yazmıştı:

Efesliler 2:810

İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı'nın armağanıdır.

Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir.

Çünkü biz, Tanrı'nın önceden hazırladığı iyi işleri yapmak üzere Mesih İsa'da yaratılmış olarak Tanrı'nın eseriyiz.

Not:

lütuf” Herhangi bir şeyi hak etmemiş olan seçilmiş insanlara, kurtuluşu veren Tanrı’nın yapmış olduğu iyilik.

Soru:

Bir kişi, hangi temel esas üzerinde kurtulmuştur?

Soru:

Yukarıdaki ayetler ve Romalılar bölüm 3’den aktarılan ayetler, ahirette (öldükten sonraki dünyada), Kuran’da Karia Suresi 69 ayetleri arasında belirtilen, yapmış olduğumuz işlerin ağırlığına bağlı olarak “hoşnutluk ve keyif veren bir yaşam”a girmek konusundaki İslami kavram için, ne söylemektedir?

Soru:

Tanrı’nın lütfunu alan bir kişinin yaşamında neye yol açılmış olacaktır?

Elçi Pavlus, yakın arkadaşlarından birisi olan Titus’a, imanımızın temel esaslarını hatırlatan şu cümleleri yazdı:

Titus 3:

3 Çünkü bir zamanlar biz de anlayışsız, söz dinlemez, aldanan, çeşitli arzulara ve zevklere köle olan, kötülük ve kıskançlık içinde yaşayan, nefret edilen ve birbirimizden nefret eden kişilerdik.

46 Ama Kurtarıcımız Tanrı, iyiliğini ve insana olan sevgisini açıkça göstererek bizi kurtardı. Bunu, doğrulukla yaptığımız işlerden dolayı değil, kendi merhametiyle, yeniden doğuş yıkamasıyla ve Kurtarıcımız İsa Mesih aracılığıyla üzerimize bol bol döktüğü Kutsal Ruh'un yenilemesiyle yaptı.

7 Öyle ki, O'nun lütfuyla aklanmış olarak ümit içinde sonsuz yaşamın mirasçıları olalım.

8 Bu söz güvenilirdir. Tanrı'ya iman etmiş olanların, kendilerini iyi işlere vermeye özen göstermeleri için bu konularda ısrarlı olmanı istiyorum. Bunlar, insanlar için iyi ve yararlıdır.

Notlar:

Ayet 4: “Sevgi” Burada kullanılmış olan bu kelime, günahlı olan doğamızdan dolayı hepimizin yerine, kurtarmak için seçmiş olduğu bazıları aracılığıyla, tüm insanlık için göstermiş olduğu sevgiyi işaret etmektedir.

Ayet 5: “merhametinden dolayı” Hiçbir insani davranış veya faziletin, Tanrı’nın üzerimizdeki kurtaran lütfunu vermesi için yapabileceği herhangi bir şey yoktur. Sadece Tanrı’nın seven merhameti yoluyla kurtulmak için seçildik.

yeniden doğuş yıkaması” Suda vaftiz ile sembolize edilen fakat vaftiz töreninde elde edilmeyen, Tanrı’nın Kutsal Ruhu’yla etkin olan, yeniden ruhsal doğuşa işaret eder.

Ayet 7: “O'nun lütfuyla aklanmış” Sadece Tanrı’nın lütfuyla O’nun önünde doğruluğumuz ilan edilmiştir. Kendimize ait olan işler aracılığıyla Tanrı’nın önünde asla doğru bir şekilde duramayız (ayet 3).

mirasçı olmak” Tanrı’nın krallığına girerek ve O’nun ailesine dahil olarak, sonsuzluk boyunca Mesih İsa’nın krallığında O’nunla birlikte olmanın imtiyazlarını ve haklarını miras alırız.

umut” Göremiyor olsak da, iman aracılığıyla ileriye, Tanrı’nın neleri vaat etmiş olduğuna bakkığımızda: Bedenimizin kurtuluşunun, çocuk olarak kabul edilişimizi ve Tanrı’yla sonsuz yaşam için Mesih’in ikinci gelişini görmekteyiz.

Ayet 8: “güvenilir söz” Ayet 47’deki imanın temel öğretişlerinin özetini işaret etmektedir.

Soru:

Tanrı bizi niçin kurtarır (ayet 45)?

Soru:

Tanrı bizi nasıl kurtarır (ayet 5)?

Aracılıklarıyla bizlerin kurtulmalarını sağlayan 3 şahsiyet kimdir? Kurtuluşumuzda, onlardan her biri nasıl bir role sahiptir? “Kurtarıcı” kelimesiyle kimler işaret edilmektedir?

Soru:

Sonsuz yaşamın mirasçıları olan bizler, Tanrı’da doğruluğa nasıl kazandırılıyoruz (ayet 7)?

Soru:

Kurtulmuş birisi olarak inanlı, kendisini ne yapmaya adamalıdır (ayet 8)?

YANSIMA İÇİN

İSA’YI İZLEMENİN BEDELİ VE BEREKETLERİ

Mesih İsa, kendisini izlemenin neye mal olduğu konusunda insanları bilgilendirmek istemişti. O’nu izlemek isteyen her hangi bir kişi, bunun bedelini ödemeyi kabul etmiş olmalıydı. Elbette, bunun ödülü, bedelinden çok daha fazlaydı. Fakat, gerçekten bu bedeli ödemeye hazır mısınız?

Luka 14:

25-26 Kalabalık halk toplulukları İsa'yla birlikte yol alıyordu. İsa dönüp onlara şöyle dedi: "Biri bana gelip de babasını, annesini, karısını, çocuklarını, kardeşlerini, hatta kendi canını bile gözden çıkarmazsa, benim öğrencim olamaz.”

27 Çarmıhını yüklenip ardımdan gelmeyen, benim öğrencim olamaz.

28 Aranızdan biri bir kule yapmak isterse, bunu tamamlayacak kadar parası var mı yok mu diye önce oturup yapacağı masrafı hesap etmez mi?

29-30 Çünkü temel atıp da işi bitiremezse, durumu gören herkes, “bu adam inşaata başladı, ama bitiremedi” diyerek onunla eğlenmeye başlar.

31 Ya da başka bir kralla savaşmaya gidecek olan hangi kral, üzerine yirmi bin askerle yürüyen düşmana on bin askerle karşı koyabilir miyim diye önce oturup bir değerlendirme yapmaz?

33 Aynı şekilde sizden kim varını yoğunu gözden çıkarmazsa, benim öğrencim olamaz.

Notlar:

Ayet 26: “gözden çıkarmak” Burada, Mesih İsa, bir konu hakkında öğretirken, önemini vurgulamak için, ifadesinde abartılı olacak şekilde bir form kullanmaktadır. Başka bir yerde, Mesih İsa herkesi sevmemiz gerektiğini öğretmektedir. O’nun üzerinde durduğu husus, bizlerin İsa’yı, diğer her şeyden fazla sevmemiz gerektiğidir.

Ayet 27: “çarmıh” Mesih İsa’nın bizim günahlarımız için çarmıhta öldüğü gibi, bizler de günaha tutsak olan eski yaşamımıza ölmeliyiz.

Soru:

Şayet Mesih İsa’yı izlemeye başlarsanız, bunun sizin için bedeli ne olacaktır?

Kral İsa, çağların sonunda yargılamak için döndüğünde, tüm uluslar O’nun önünde toplanacaklar:

Matta 25:34

O zaman Kral, sağındaki kişilere, “Sizler, Babamın kutsadıkları, gelin!” diyecek. “Dünya kurulduğundan beri sizin için hazırlanmış olan egemenliği miras alın!”

Zengin genç bir adam, Tanrı’ya kendi zenginliklerinden vermek istemediğinden dolayı Mesih İsa’yı izlemekten vazgeçtikten sonra, İsa’nın öğrencilerinden birisi buna şöyle tepki verir:

Markos 10:

28 Petrus O'na, "Bak, biz her şeyi bırakıp senin ardından geldik" demeye başladı.

29-30 "Size doğrusunu söyleyeyim" dedi İsa, "benim ve Müjdenin uğruna evini, kardeşlerini, anne ya da babasını, çocuklarını ya da topraklarını bırakıp da şimdi, bu çağda çekeceği zulümlerle birlikte yüz kat daha fazla eve, kardeşe, anneye, çocuğa, toprağa ve gelecek çağda sonsuz yaşama kavuşmayacak hiç kimse yoktur.”

31 Ne var ki, birincilerin birçoğu sonuncu, sonuncuların birçoğu da birinci olacak.

Not:

Ayet 31: İsa, Petrus’a ve bizlerden sahip olduklarımızdan fedakarlık yapmak konusunda gurura kapılanlar için, bu sözleri bir uyarı olarak vermektedir.

Soru:

Şayet, Mesih İsa’yı izlemekte iseniz, kazanımlarınız ne olacaktır?

Soru:

Sahip olduğumuz bereketlerle devam ettiğimizde ne olmasını beklemeliyiz (ayet 30)?

İTİRAF, TÖVBE VE BAĞIŞLANMA

Süleyman’ın Özdeyişleri 28:13

Günahlarını gizleyen başarılı olmaz, itiraf edip bırakansa merhamet bulur.

Soru:

Tanrı’da, bağışlanma bulabilmek için ne yapılmalıdır?

Zebur’da, Peygamber Davut, İsa hakkında şöyle söyler:

Mezmur 103:11-12

Çünkü gökler yeryüzünden ne kadar yüksekse, kendisinden korkanlara karşı sevgisi de o kadar büyüktür.

Doğu batıdan ne kadar uzaksa, o kadar uzaklaştırdı bizden isyanlarımızı.

Soru:

Tanrı’nın bizler için olan sevgisi ile günahlarımızı bizden uzaklaştırarak silmesi arasında bir ilişki var mıdır? Açıklayın.

RAB’DE GÜVEN

Süleyman’ın Özdeyişleri 3:56

RAB'be güven bütün yüreğinle, kendi aklına bel bağlama.

Yaptığın her işte RAB'bi an, o senin yolunu düze çıkarır.

Soru:

Bizler, neden kendi anlayışımıza güvenmemeliyiz?

Soru:

Şayet bizler Rab’be güvenirsek, O bizler için ne yapacaktır?

Elçi Pavlus, Tanrı’dan aldığı vahiyle şöyle demektedir:

Romalılar 10:

9 İsa'nın Rab olduğunu ağzınla açıkça söyler ve Tanrı'nın O'nu ölümden dirilttiğine yürekten iman edersen, kurtulacaksın.

10 İnsan yürekten iman etmekle aklanır, imanını ağzıyla açıklamakla da kurtulur.

11 Kutsal Yazı, "O'na iman eden hiç kimse utandırılmayacak" der.

12 Çünkü Yahudi ve Grek ayrımı yoktur, aynı Rab hepsinin Rabb'idir. Kendisine yakaranların hepsine karşı eli açıktır.

13 "Rab'be yakaran herkes kurtulacaktır."

Not:

Ayet 10: “aklanma” Tanrı’nın kendi lütfu aracılığıyla, insanların suçlarının günahlarını bağışlaması, onları doğru ve özgür ilan etmesi eylemidir.

Soru:

Rab’be güvendiğimizde, hangi güvenceye sahip olabiliriz (ayet 11)?

Soru:

Yukarıdaki ayetlerde belirtildiği gibi, imanınızı ikrar etmeli misiniz?

Soru:

Ayet 13’deki Tanrı vaadine inanıyor musunuz?

YENİ ŞEHADET

Aşağıda Baba Tanrı’ya yapılan dua’da, Mesih İsa’nın şehadet (şahitlik etme) yapan kişi olduğuna inanıyor musunuz?

Yuhanna 17:3

Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımalarıdır.

Yukarıdaki ifade, aslında, bir inanlının en basit şekliyle kendi imanını ilan etmesidir. Kurtuluşunuz için gerekli olan inancınızı Mesih İsa’ya dayandırmaya hazırsanız, Zebur’da yer alan aşağıdaki itiraf duasını ve devamındaki duayı yapın:

Mezmur 51:

1 Ey Tanrı, lütfet bana, sevgin uğruna; sil isyanlarımı, sınırsız merhametin uğruna.

2 Tümüyle yıka beni suçumdan, arıt beni günahımdan.

10 Ey Tanrı, temiz bir yürek yarat, yeniden kararlı bir ruh var et içimde.

Göksel Baba, göndermiş olduğun biricik oğlunun benim günahlarım için çarmıhta öldüğüne, ve bana yeni bir yaşam vermek üzere mezardan dirilmiş olduğuna inanıyorum. Lütfun aracılığıyla, beni şimdi, senin bir çocuğun olarak kendi krallığına alman için dua etmekteyim. Bunu, Mesih İsa’nın ismindeki kudrete dayanarak diyorum. Amin.

Şayet yukarıdaki duayı gerçek bir imanla yaparsanız, Tanrı’nın bir çocuğu olacak, yeniden doğmuş birisi olarak Mesih’te yeni bir yaratık olacaksınız.

2. Korintliler 5:17

Bir kimse Mesih'te ise, yeni yaratıktır; eski şeyler geçmiş, her şey yeni olmuştur.

Mesih’teki yaşamınızda olgunlaşmanız için, her gün Kutsal Kitap’ı okumalı ve dua etmeli, düzenli olarak diğer inanlılarla ibadet edip paylaşmalı, Tanrı’nın sözünü dinlemeli ve RAB’ bin sofrasına iştirak etmelisiniz. İnanlılar, günahlarından temizlenmelerinin ve Tanrı’nın ailesine dahil olmaları bir işareti olarak vaftiz olmaları emredilmiş, Kutsal Ruhla mühürlenmiş, ve Mesih İsa’daki imanlarını ilan etmişlerdir.

KURTULUŞ GÜVENCESİ

Mesih İsa aracılığıyla Tanrı’yla aramızdaki yeni ilişkinin işareti O’na olan itaatimizdir. İbrahim’in kendi davranışları aracılığıyla açıkça ortaya koymuş olduğu imanı aracılığıyla Tanrı’nın bir arkadaşı olduğu gibi, bizler de O’nun arkadaşı olabiliriz. Mesih şöyle demektedir:

Yuhanna 15:

12 Benim buyruğum şudur: sizi sevdiğim gibi birbirinizi sevin.

13 Hiç kimsede, insanın, dostları uğruna canını vermesinden daha büyük bir sevgi yoktur.

14 Size buyurduklarımı yaparsanız, benim dostlarım olursunuz.

15 Artık size kul demem. Çünkü kul efendisinin ne yaptığını bilmez. Size dost dedim. Çünkü Babamdan bütün işittiklerimi size bildirdim.

Elçi Yuhanna, bizleri imanda cesaretlendirmek ve teşvik etmek için şunları söylemektedir:

1. Yuhanna 4:

79 Sevgili kardeşlerim, birbirimizi sevelim. Çünkü sevgi Tanrı’dandır. Seven herkes Tanrı'dan doğmuştur ve Tanrı’ya tanır. Sevmeyen kişi Tanrı’yı tanımış değildir. Çünkü Tanrı sevgidir. Tanrı, biricik Oğlunun aracılığıyla yaşayalım diye O'nu dünyaya gönderdi ve böylece bize olan sevgisini gösterdi.

10 Tanrı’yı biz sevmiş değildik, ama O bizi sevdi ve Oğlunu günahlarımızı bağışlatan kurban olarak dünyaya gönderdi. İşte sevgi budur.

11 Sevgili kardeşlerim, Tanrı bizi bu kadar çok sevdiğine göre biz de birbirimizi sevmeye borçluyuz.

12 Hiç kimse hiçbir zaman Tanrı’ya görmüş değildir. Ama birbirimizi seversek, Tanrı içimizde yaşar ve O'nun sevgisi içimizde yetkinleşmiş olur.

13 Tanrı’da yaşadığımızı ve O'nun bizde yaşadığını, bize kendi Ruhundan vermiş olmasıyla anlıyoruz.

14 Biz gördük ve tanıklık ediyoruz ki Baba, Oğlunu dünyanın Kurtarıcısı olarak gönderdi.

15 Eğer bir kimse İsa'nın Tanrı'nın Oğlu olduğunu açıkça kabul ederse, Tanrı onda yaşar, o da Tanrı’da yaşar.

16 Tanrı'nın bize olan sevgisini tanımış ve buna inanmışızdır. Tanrı sevgidir. Sevgide yaşayan, Tanrı’da yaşar, Tanrı da onda yaşar.

17 Yargı gününde cesaretimiz olsun diye sevgi böylelikle içimizde yetkin kılınmıştır. Çünkü Mesih nasıl ise, biz de bu dünyada öyleyiz.

18 Sevgide korku yoktur. Tersine, yetkin sevgi, korkuyu siler atar. Çünkü korku cezalandırılma düşüncesinden ileri gelir. Korkan kişi, sevgide yetkin kılınmış değildir.

19 Biz ise seviyoruz. Çünkü önce O bizi sevdi.

Notlar:

Ayet 10: “günahlarımızı bağışlatan kurban” Mesih’in ölümü, kendisinin, kurtarıcı olduğuna inananlar içindi. O’nun ölümüyle, suçlarımızın günahı, Mesih’in kanında yıkanmış olduğu için, bizleri, Tanrı’yla olan ilişkimizde huzurlu ve kendisiyle birleşik kılabilir.

Ayet 10-13: Şayet Baba, Oğul ve Kutsal Ruh olan Tanrı’yı sevgi olarak algılarsak O’nu sevecek ve O’nu tanıdığımızdan emin olacağız.

Ayet 15: “Tanrı’nın oğlu” Baba Tanrı ile Oğul arasındaki ilişkiye işaret etmektedir. Bunun anlamı, Tanrı’nın Meryem’le fiziksel bir ilişki kurmuş olduğu değildir. Çünkü İsa, Sonsuz olan Kutsal Ruh aracılığıyla mucizevi bir şekilde Meryem’de vücut bulmuştur.

Soru:

Yukarıdaki metinde belirtildiği gibi, sizin “yeniden doğarak” Tanrı’nın bir çocuğu olduğunuzu güvence altına alan yollar nelerdir? Tanrı’nın bize verdiği vaatler nelerdir?

Soru:

Tanrı, bize, kendi sevgisinde olduğumuzu güvenceye alacak ne verdi (ayet 13)?

Soru:

Yargı gününde, bizler nasıl güven içinde olabiliriz (ayet 17,18)?