9. MESİH İSA’NIN YETKİSİ

Bölüm 8’de Mesih’in cennete alınmadan evvel, öğrencilerine şunu söylediğini görmüştük:

“... Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi” (Matta 28:18). Bu bölümde, Mesih’in bu yetkisini nasıl göstermiş olduğuna bakacağız.

Mesih görevine başlamaya yakın bir zamanda, aşağıda ifade edildiği biçimde, otoritesini güçlü bir şekilde ortaya koymuştur:

Luka 4:

31 Sonra İsa Celile'nin Kefernahum kentine gitti. Sept günü halka ders veriyordu.

32 Yetkiyle konuştuğu için O'nun öğretişine şaşıp kaldılar.

33-34 Havrada cine tutsak, içinde kötü ruh olan bir adam vardı. Adam yüksek sesle, "Ey Nasıralı İsa, bırak bizi! Bizden ne istiyorsun?" diye bağırdı. "Bizi mahvetmeye mi geldin? Senin kim olduğunu biliyorum, Tanrı'nın Kutsalısın sen!"

35 İsa, "Sus, çık o adamdan!" diyerek cini azarladı. Cin, herkesin önünde adamı yere yıktıktan sonra, ona hiç zarar vermeden içinden çıktı.

36 Herkes şaşkına dönmüştü. Birbirlerine, "Bu nasıl söz? Güç ve yetkiyle kötü ruhlara çıkmalarını buyuruyor, onlar da çıkıyorlar!" diyorlardı.

37 Ve İsa'yla ilgili haber o bölgenin her yanında yankılandı.

Notlar:

Ayet 31: “Celile” Mesih’in çocukluk dönemi ve hizmetinin ilk zamanlarını geçirmiş olduğu kuzey Filistin’de bir bölge ismi.

“Sept günü” Hiçbir işin yapılmadığı Yahudi tapınma günü olan Cumartesi.

Ayet 34: “Nasıralı İsa” İsa’nın doğmuş olduğu Celile’de bir kasaba.

Soru:

Mesih İsa hakkında öğrendiklerinde, tüm insanları hayrete düşüren şeyler nelerdi?

Soru:

Cinler, Mesih’i kim olarak bilmekteydiler?

Soru:

Burada belirtilmiş olduğu gibi, Mesih’in otoritesi sizin yaşamınızda etkin midir? Mesih inanlıları neden bir tılsım taşıma ihtiyacında değillerdir?

Luka 5:

17 Bir gün İsa ders veriyordu. Celile'nin ve Yahudiye'nin bütün köylerinden ve Kudüs'ten gelmiş olan Ferisilerle Kutsal Yasa öğretmenleri O'nun çevresinde oturuyorlardı. İsa, Rab'bin gücü sayesinde hastaları iyileştiriyordu.

18 O sırada birkaç kişi, şilte üzerinde taşıdıkları felçli bir adamı evden içeri sokup İsa'nın önüne koymaya çalışıyorlardı.

19 Kalabalıktan ötürü onu içeri sokacak yol bulamayınca dama çıktılar, kiremitleri kaldırıp adamı şilteyle birlikte ortaya, İsa'nın önüne indirdiler.

20 Onların imanını gören İsa, "Dostum, günahların bağışlandı" dedi.

21 Din bilginleriyle Ferisiler, "Tanrı'ya küfreden bu adam kim? Tek Tanrı'dan başka kim günahları bağışlayabilir?" diye düşünmeye başladılar.

22 Akıllarından geçenleri sezen İsa onlara şöyle seslendi: "Aklınızdan neden böyle şeyler geçiriyorsunuz?

23 Hangisi daha kolay, ‘Günahların bağışlandı' demek mi, yoksa ‘Kalk, yürü' demek mi?

24 Ne var ki, İnsanoğlu'nun yeryüzünde günahları bağışlama yetkisine sahip olduğunu bilesiniz diye..." Sonra felçli adama, "Sana söylüyorum, kalk, şilteni toplayıp evine git!" dedi.

25 Adam onların gözü önünde hemen ayağa kalktı, üzerinde yattığı şilteyi topladı ve Tanrı'yı yücelterek evine gitti.

26 Herkesi bir şaşkınlık almıştı. Tanrı'yı yüceltiyor, büyük korku içinde, "Bugün şaşılacak işler gördük!" diyorlardı.

Notlar:

Ayet 17: “Ferisiler” Yahudi yasalarını çok kesin bir şekilde yorumlayıp onları yaşamlarına uyarlayan Yahudi din önderleri.

Ayet 21: “küfür” Yahudi anlayışında, Tanrı’nın otoritesi ve niteliklerine sahip olduğunu iddia etme.

Ayet 24: “İnsanoğlu” Tümüyle Mesihsel ön bildirilerin yer aldığı Daniel 7:14’de bildirildiği gibi İsa’nın kendisi için sıklıkla kullanmış olduğu unvan.

Ayet 26: “şaşkınlık” Saygı, takdir, hayret ve merak karışımı bir duygu.

Soru:

Mesih, Ferisilere ve yasa öğretmenlerine günahları bağışlama yetkisine sahip olduğunu nasıl gösterdi?

Soru:

Ayet 21’deki Ferisilerin sorusuna, Mesih nasıl cevap verdi?

Soru:

Bu metindeki anlatım, size, Mesih’in kim olduğu hakkında ne söylemektedir?

Soru:

Günahlardan bağışlanmayı elde etmekle Mesih İsa’ya iman etmek arasındaki ilişki nedir?

Mesih, ilerlemiş yaşında olmasıyla birlikte desteğine muhtaç olduğu biricik kızının ölümünden dolayı büyük bir üzüntü ve umutsuzluk içinde olan dul bir kadına rastlamıştı:

Luka 7:

11 Bundan kısa bir süre sonra İsa, Nain denilen bir kente gitti. Öğrencileri ve büyük bir kalabalık da O'nunla birlikte gidiyordu.

12 İsa kentin kapısına tam yaklaştığı sırada, dul anasının tek oğlu olan bir adamın cenazesi kaldırılıyordu. Kent halkından büyük bir kalabalık da kadınla birlikteydi.

13 Rab kadını görünce ona acıdı. Kadına, "Ağlama" dedi.

14 Yaklaşıp cenaze sedyesine dokundu, sedyeyi taşıyanlar da durdular. İsa, "Delikanlı" dedi, "sana kalk diyorum!"

15 Ölü doğrulup oturdu ve konuşmaya başladı. İsa onu annesine geri verdi.

16 Herkesi bir korku almıştı. "Aramızda büyük bir peygamber ortaya çıktı!" ve "Tanrı, halkının yardımına geldi!" diyerek Tanrı'yı yüceltmeye başladılar.

17 İsa'yla ilgili bu haber bütün Yahudiye'ye ve çevre bölgelere yayıldı.

Soru:

Bu ayetlerde, Mesih’in hangi tür karakteri görünmektedir?

Soru:

Bu büyük mucize, Mesih’in ne üzerindeki yetkisini göstermektedir?

Soru:

Bu mucizeden sonra, Mesih hakkında hangi 2 şey söylenmiştir (ayet 16)? Bunlar hangi yönden öneme sahiptir?

Mesih, kendi egemenliğindeki imanından dolayı Romalı bir ordu görevlisini övmüştür:

Matta 8:

56 İsa Kefernahum'a varınca bir yüzbaşı O'na gelip, "Ya Rab" diye yalvardı, "felçli uşağım korkunç acılar içinde evde yatıyor."

7 İsa, "Gelip onu iyileştireceğim" dedi.

8 Ama yüzbaşı, "Rab, ben layık değilim ki, çatımın altına giresin!" karşılığını verdi. "Sen yeter ki bir söz söyle, uşağım iyileşir.”

9 Ben de buyruk altında bir adamım, benim de buyruğumda askerlerim var. Birine, “Git” derim, gider; bir diğerine, “Gel” derim, gelir; köleme, “Şunu yap” derim, yapar.

10 İsa, duyduğu bu sözlere hayran kaldı. Ardından gelenlere, "Size doğrusunu söyleyeyim" dedi, "ben böyle imanı İsrail'de kimsede görmedim.

11 Size şunu söyleyeyim, doğudan ve batıdan birçok insan gelecek, Göklerin Egemenliğinde İbrahim, İshak ve Yakup'la birlikte sofraya oturacaklar.

12 Ama bu egemenliğin asıl mirasçıları dışarıya, karanlığa atılacak. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır."

13 Sonra İsa yüzbaşıya, "Git, inandığın gibi olsun" dedi. Ve uşak o anda iyileşti.

Notlar:

Ayet 10: “İsrail’de” Yahudiler arasında.

Ayet 11: “doğudan ve batıdan” Diğer uluslardan olup Yahudi olmayanlar.

Ayet12: “egemenliğin mirasçıları” Kendilerini İbrahim’in oğulları ve dolayısıyla gerçek krallığa ait olarak gören Yahudiler. Dışarıya atılan Yahudiler tüm Yahudileri kapsamamakta fakat imansız Yahudileri kapsamaktadır.

Soru:

Mesih İsa’nın yaptıklarına şaşıran Romalı ordu görevlisinin imanını nasıl tasvir edersiniz?

Soru:

Romalı yüzbaşının askerlerine hükmetme yetkisinin Roma imparatorundan gelmesi gibi, bu yüzbaşı da, Mesih’in otoritesinin, nereden geldiğini bilmekteydi?

Soru:

Göklerin krallığının görünümü, dünyanın her tarafında olacak şekilde Mesih tarafından nasıl tasvir edilmişti? Mesih sadece Yahudiler için mi geliyordu?

Mesih öğrencilerinin zayıf imanlı oluşlarından ötürü hayal kırıklığına uğramıştı:

Luka 8:22-25

Bir gün İsa öğrencileriyle birlikte bir kayığa binerek onlara, "Gölün karşı yakasına geçelim" dedi. Böylece kıyıdan açıldılar.

Kayıkta giderlerken İsa uykuya daldı. O sırada gölde bir fırtına koptu. Kayık su almaya başlayınca tehlikeli bir duruma düştüler.

Gidip İsa'yı uyandırarak, "Efendimiz, Efendimiz, batıyoruz!" dediler. İsa kalkıp rüzgârı ve kabaran dalgaları azarladı. Fırtına dindi ve ortalık sütliman oldu.

İsa öğrencilerine, "Nerede imanınız?" dedi. Onlar korku ve şaşkınlık içindeydiler. Birbirlerine, "Bu adam kim ki, rüzgâra ve suya bile buyruk veriyor, onlar da sözünü dinliyor!" dediler.

Soru:

Yukarıdaki ayetlerde, Mesih otoritesini farklı bir sahada göstermektedir. Bu ne tür bir otoritedir?

Soru:

Fırtına esnasında, Mesih’le öğrencileri arasında davranış yönünden hangi önemli karşıtlığı görmekteyiz?

Soru:

Mesih, öğrencilerinde ne tür bir imanın olmasını arzu ediyordu?

Mesih, bir Sept günü, kendisini Yahudi din önderlerine muhalif yapacak şekilde, hasta bir adamı iyileştirmişti:

Yuhanna 5:

16 Sept günü böyle şeyler yaptığı için Yahudiler İsa'ya zulmetmeye başladılar.

17 Ama İsa onlara şu karşılığı verdi: "Babam hâlâ çalışmaktadır, ben de çalışıyorum."

18 İşte bu nedenle Yahudiler O'nu öldürmek için daha çok gayret ettiler. Çünkü yalnız Sept günü düzenini bozmakla kalmamış, Tanrı'nın kendi Babası olduğunu söyleyerek kendisini Tanrı'ya eşit kılmıştı.

19 İsa Yahudilere şöyle karşılık verdi: "Size doğrusunu söyleyeyim, Oğul, Baba'nın yaptıklarını görmedikçe kendiliğinden bir şey yapamaz. Baba ne yaparsa Oğul da aynı şeyi yapar.

20 Çünkü Baba Oğul'u sever ve yaptıklarının hepsini O'na gösterir. Şaşasınız diye O'na bunlardan daha büyük işler de gösterecektir.

21 Baba nasıl ölüleri diriltip onlara yaşam veriyorsa, Oğul da dilediği kimselere öylece yaşam verir.

22 Baba kimseyi yargılamaz, tüm yargılama işini Oğul'a vermiştir.

23 Öyle ki, herkes Baba'yı onurlandırdığı gibi Oğul'u onurlandırsın. Oğul'u onurlandırmayan, O'nu gönderen Baba'yı da onurlandırmaz.

24 "Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Böyle biri yargılanmaz, ölümden yaşama geçmiştir.

25 Size doğrusunu söyleyeyim, ölülerin Tanrı Oğlunun sesini işitecekleri ve işitenlerin yaşayacakları saat geliyor, geldi bile.

26 Çünkü Baba, kendisinde yaşam olduğu gibi, Oğul'a da kendisinde yaşam olma özelliğini verdi.

27 O'na yargılama yetkisini de verdi. Çünkü O İnsanoğlu'dur.

Notlar:

Ayet 16: “Sept” Tanrı’nın, halkına hiçbir iş yapmamasını söylediği, haftanın 7. günü. Mesih, Yahudi din önderlerinin kabul etmediği bir şekilde, bu Sept günü emrini ortadan kaldırmayıp, ona olması gerektiği gibi doğru bir yorumlama getirdi.

Soru:

Tanrı, bizim sahip olduğumuz gibi fiziksel anlamda bir oğula sahip olmamıştır. Bu “oğul” kelimesi, bir ilişkiyi tasvir etmek için mecazi anlamda kullanılmıştır. Yukarıdaki metin, Baba ile Oğul arasındaki ilişki hakkında size ne göstermektedir?

Soru:

Baba, kendi otoritesini Oğul’a, hangi yollarla vermiştir?

Soru:

Mesih’in, bu otoriteyi almasının sonucunda, bizler Tanrı’yı nasıl yüceltebiliriz?

Soru:

Tanrı’ın Oğlu ile İnsanoğlu, aynı kişiler midir?

Soru:

Ayet 24’de, Mesih, ne çeşit bir “ölüm” ve “yaşam” dan bahsetmektedir?

Mesih, bu öğretişi bize, kendisiyle ilişkilendirerek verdi:

Yuhanna 10:17-18

Canımı, tekrar geri almak üzere veririm. Bunun için Baba beni sever.

Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var. Bu buyruğu Babamdan aldım.

Soru:

Mesih, “Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var” dediği zaman, neye işaret ediyordu?

Soru:

Mesih’in, Baba’dan almış olduğu otorite, neye genişletilmiş oldu?

Mesih, kendi ölümü ve dirilişi yaklaştığında, Babasına, yüceltileceği zamanın gelmiş olduğunu söyleyerek dua ediyordu. Kendisini işaret ederek, duasını şöyle sürdürmüştü:

Yuhanna 17:2

Çünkü sen O'na tüm insanlık üzerinde yetki verdin. Öyle ki, O'na verdiklerinin hepsine sonsuz yaşam versin.

Soru:

Mesih’in, üzerinde yetkisi olmadığı bir kimse var mıdır?

Soru:

Mesih’e, bu otorite neden verilmişti?

GÖZLEM İÇİN

Bu dersi tekrar gözden geçirerek, Mesih’in kendi otoritesini açıklamış olduğu tüm alanların bir listesini hazırlayın.

YANSIMA İÇİN

Soru:

Şayet, Mesih tüm yaradılışın, tüm insanlığın üzerinde bir otoriteye sahipse ve bugün kendisi hayatta ise, sizin üzerinizde de otoritesi var mıdır? Sizin Mesih’e, ne şekilde yanıt verdiğiniz, Mesih’in sizin üzerinizdeki otoritesini etkiler mi?

UYGULAMA İÇİN

Mesih’in, kendi otoritesini, sizin yaşamınızda göstermesini isteyin. Bunun gerçekleşmesi için iman gereklidir. Size, bunun için gerekli imanı vermesini isteyin.