6. DOĞAMIZ VE GÜNAH

İNSANLIĞIN DÜŞÜŞÜ:

Tevrat’ın ilk 5 bölümünde, Tanrı’nın erkeği ve kadını nasıl yarattığı, onlara ne tür bir sorumluluk verdiği ve onların Tanrı ile sahip oldukları ilişkiyi nasıl düşerek bozdukları anlatılmaktadır. Bu bozulmuş olan ilişki, insanlık için sıkıntılı olacak olan sonuçlara sahipti:

Yaratılış 1:27

Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı.

Not:

suret” Bunun anlamı bizim Tanrı’ya biçimsel olarak benziyor olmamız değildir. Fakat Tanrı insanı bilgelik, yaratma, doğruluk ve gerçek kutsallıkla birlikte olacak şekilde, kendi ruhsal benzerliğinde yaratmıştır. İnsan, Tanrı ile ve diğer insanlarla haberleşebilecek, diğer hiçbir canlının yapamayacağı şekilde Tanrı’ya tapınıp O’nu yüceltebilecek yetenekte ruhsal bir varlık olarak diğer yaratılışın geri kalanından farklı ve ayrık bir yapıdadır.

Yaratılış 1:28

Onları kutsayarak, "Verimli olun, çoğalın" dedi, "Yeryüzünü doldurun ve denetiminize alın; denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, yeryüzünde yaşayan bütün canlılara egemen olun.

Not:

İnsan, Tanrı’nın yaratmış oldukları üzerinde hakimiyet kurma imtiyazına sahiptir.

Yaratılış 2:

15 RAB Tanrı Aden bahçesine bakması, onu işlemesi için Adem'i oraya koydu.

16 Ona, "Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin" diye buyurdu,

17 "Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün."

Yaratılış 3:

1 RAB Tanrı'nın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, "Tanrı gerçekten, bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin dedi mi?" diye sordu.

2 Kadın, "Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz" diye yanıtladı,

3 "Ama Tanrı, ‘Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz’ dedi."

4 Yılan, "Kesinlikle ölmezsiniz" dedi,

5 "Çünkü Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız."

6 Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi, o da yedi.

7 İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar.

Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar.

8 Derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen RAB Tanrı'nın sesini duydular. O'ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler.

9 RAB Tanrı Adem'e, "Neredesin?" diye seslendi.

10 Adem, "Bahçede sesini duyunca korktum. Çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim" dedi.

11 RAB Tanrı, "Çıplak olduğunu sana kim söyledi?" diye sordu, "Sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mı yedin?"

12 Adem, "Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini bana verdi, ben de yedim" diye yanıtladı.

13 RAB Tanrı kadına, "Nedir bu yaptığın?" diye sordu. Kadın, "Yılan beni aldattı, o yüzden yedim" diye karşılık verdi.

Yaratılış 3:

15 “Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, sen onun topuğuna saldıracaksın."

21 RAB Tanrı Adem'le karısı için deriden giysiler yaptı, onları giydirdi.

22 Sonra, "Adem iyiyle kötüyü bilmekle bizlerden biri gibi oldu" dedi, "Artık yaşam ağacına uzanıp meyve almasına, yiyip ölümsüz olmasına izin verilmemeli."

23 Böylece RAB Tanrı, yaratılmış olduğu toprağı işlemek üzere Adem'i Aden bahçesinden çıkardı.

24 Onu kovdu. Yaşam ağacının yolunu denetlemek için de Aden bahçesinin doğusuna Keruvlar ve her yana dönen alevli bir kılıç yerleştirdi.

Notlar:

Ayet 1: “yılan” Şeytan’ı temsil eden zeki bir yaratık (Vahiy 2:20).

Tanrı gerçekten dedi mi?” Şeytan, Havva’nın Tanrı sözünden (kelamından) şüphe etmesini sağlayarak, kötülüğü dünyaya getirdi. Şeytan bu soruyu sorarak, Tanrı’nın açık emrine karşı bir şüphe oluşturmuştu.

Ayet 3: “ona dokunmamalısın” Bu söz, Tanrı tarafından verilmiş bir emir değildi ve Tanrı’nın sınırlı olduğunu düşünmeyi ifade eden bir emir olarak Havva tarafından ortaya atıldı.

Ayet 4: Bir evvelki bölümde, Tanrı’nın duyurusunun açık bir inkarı.

Ayet 5: “iyiyi ve kötüyü bilme” Manevi bilgelik ve ahlaki muhakeme.

Ayet 6: Burada denenmenin 3 unsurunu görmekteyiz. Bunlar pratik menfaat, estetiksel arzulama ve akli (iradi) hoşnutluktur. Adem ve Havva meyveyi yiyerek, Tanrı’dan manevi olarak bağımsız olmaya (karşı gelebilme yetisi) muktedir oldular.

Ayet 7: “çıplak olduklarını anladılar” Adem ve Havva hem kendi aralarında ve hem de kendileriyle Tanrı arasında ayrılık ve bölünme olduğundan utanç hissine kapıldılar. Kabaca çıplaklıklarını örterek Tanrı’dan gizlenmeye çalıştılar.

Ayet 12: Adem, yaptığından ötürü günahı için sorumluluğu üstleneceği yerde, Havva’yı ve Tanrı’yı suçlamayı tercih etti.

Ayet 13: Havva da günahı kabullenmeyip, suçu yılana (Şeytan, İblis) attı.

Ayet 15: Bu durum, Havva’nın ve Şeytan’ın zürriyetleri arasındaki çekişme (ihtilaf)’nin sürekliliğine (kalıcılığına) dair bir peygamberliktir. Buradaki çatışma bir anlamda Şeytan’ın egemenliğinde olan kimselerle, Tanrı’nın çocukları arasındaki ruhsal tezatlıktır. Fakat bu durum, Mesih İsa tarafından en sonunda Şeytan’ın mağlup olması şeklinde son bulacaktır. Mesih İsa ölmüş olmasına rağmen, tekrar dirilmiş ve Şeytan’ı mağlup ederek kafasını ezmiştir. Bu işlem kısmen haç’ta gerçekleştirildi ve fakat Mesih İsa’nın güç ve ihtişamla geri gelmesinden sonra, Şeytan’ın bertaraf edilmesi işlemi tamamlanacaktır. Kelamın, ardışık (inkişaf ederek) açıklanışında, Şeytan’ın haç’ta mağlup edilişi, müjdenin duyuruluşundaki ilk kısa süreli parıltı olarak anlaşılabilir.

Ayet 21: Tanrı hayvanları günaha takdime olsun diye öldürttü ve Adem ile Havva’yı çıplaklıklarını örtmeleri için onların derisi ile giydirdi. Tanrı’nın, onların çıplaklıklarını örtme olayı, Kuran’da, A’raf (6) Suresi 7. ayette anlatılmaktadır. Mesih İsa’nın inanlıları olan bizler, O’nun doğruluğuyla (kutsallığıyla) örtünmüşüzdür.

Ayet 22: Adem ve Havva iyiyi ve kötüyü algılamaya başladıktan sonra, onların doğal (ruhsal) yapıları değişti. Onlar eskiden sadece iyiyi biliyorlardı ve her zaman iyi olanı yapmışlardı. Onlar Tanrı’nın sureti olarak O’nun iyiliğinin yansıması olmuşlardı. Dolayısıyla, onlar Tanrı’yla mükemmel bir ilişki içindeydiler.

bizden birisi gibi oldu” Tanrı sadece, bir doktorun hastasının hastalığını bilmesi ve anlaması şeklinde olduğu gibi, kötüyü bilmekteydi. Bununla birlikte, Tanrı kötülüğün bir parçası olmamış veya onunla bir paydaşlıkta bulunmamıştı. Adem ve Havva Şeytan’ın yalanlarını dinledikten sonra iyiyi ve kötüyü bilme noktasına geldiklerinde, Tanrı insanın Şeytan’la ruhsal anlamda bir çatışma içine girdiğinin farkındaydı.

Ayet 23: Adem ve Havva’nın cennetten kovulmaları, onların Tanrı’yla bozulmuş bir ilişkide olduklarına işaret etmekteydi. Yılanın başını ezecek olan, vaat edilen oğul tarafından, onların günahları için gerekli olan kefaret ödenmeden evvel yaşam ağacının meyvesinin yenilmesinden de alıkonulmuşlardı. Aksi taktirde, onlar sonsuzluklar boyunca günahlı konumlarını koruyacaklardı.

Ayet 24: Onlar yargıyı hak etmiş kimseler olarak, yaşam ağacına ulaşabilmeleri mümkün değildi. Sadece Tanrı onların yaşam ağacına ulaşabilmelerine imkan sağlayarak kurtuluşu gerçekleştirebilir.

Soru:

Adem ne sebepten dolayı düştü? Adem’in bu düşüşü fiziksel mi yoksa ruhsal mıydı?

Soru:

İnsanın, Tanrı ile olan bozulmuş ilişkisinin nedenini, nasıl açıklarsınız?

Soru:

Bu düşüş ne gibi sonuçlara sebep oldu?

İNSANLIĞIN DOĞASI

Peygamber Davut, insan doğasının tanımını şu şekilde vermektedir:

Mezmur 14:23

RAB göklerden bakar oldu insanlara, akıllı biri, Tanrı'yı arayan biri var mı diye.

Hepsi saptı, tümü yozlaştı, iyilik eden yok, bir kişi bile!

Peygamber Nuh zamanındaki tufandan önce, Tanrı, Tevrat’ta şöyle söylemekteydi:

Yaratılış 6:5

RAB baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı, fikri hep kötülükte.

Soru:

Hiçbir zaman günah işlemeyip düşüncesi kirlenmemiş ve her zaman iyi şeyler yapan her hangi bir kimse mevcut mudur? Peygamberler bu kapsama girerler mi?

Soru:

Erkeklerin ve kadınların düşüncelerindeki eğilim nedir?

Soru:

Aşağıdaki ayet, Tanrı’nın insan doğasına bakışıyla ilgili bize ne söylemektedir?

Süleyman’ın Özdeyişleri 16:25

Öyle yol var ki, insana düz gibi görünür,

ama sonu ölümdür.

Soru:

İnsanlar kendilerini aldatmakta mıdırlar? İnsanın doğasındaki günah onun yargısını etkileyebilir mi?

TANIMLANMIŞ GÜNAH

İsa Mesih, Tanrı’nın yasalarının sadece dışarıya doğru yönelen hareketler şeklinde olmayıp dışarıdan da içeriye doğru düşünce ve dürtüler şeklinde davranışları etkilemekte olduklarını bilmekteydi.

Matta 5:21-22

Atalarımıza, ‘Adam öldürme yargılanmayı hak edecek' denildiğini duydunuz...

Ama ben size diyorum ki, kardeşine karşı öfkelenen her kişi yargılanmayı hak edecek. Kim kardeşine aşağılayıcı bir söz söylerse, Yüksek Kurulun yargısını hak edecek. Kim kardeşine ahmak derse, cehennem ateşini hak edecek.

Notlar:

Sanhedrin” 70 din adamından oluşan ve İsrail halkı üzerinde otoritesi olan (İslamiyet’teki ulema gibi) bir dini kurul.

Soru:

Yasanın, Kutsal Kitap’ta açıklandığı biçimiyle, öldürmeye karşı olduğu konusunda mükemmel olduğunun eksikliğini hissetmediğinizi söyleyebilir misiniz?

Mesih İsa, zina konusunda da şu açıklamayı yapmıştır:

Matta 5:27-28

‘Zina etme' denildiğini duydunuz.

Ama ben size diyorum ki, bir kadına şehvetle bakan her adam, zaten yüreğinde o kadınla zina etmiştir.

Soru:

Zinanın bu şekilde anlaşılması durumuna göre, Tanrı’yı tanımazdan önce, bu konuda mükemmel olduğunuzu açık yüreklilikle söyleyebilir misiniz?

Süleyman’ın Özdeyişleri 24:11-12

Ölüm tehlikesi içinde olanları kurtar, ölmek üzere olanları esirge.

"İşte bunu bilmiyordum" desen de, insanın yüreğindekini bilen sezmez mi? Senin canını koruyan anlamaz mı? Ödetmez mi herkese yaptığını?

Soru:

Kötülüğün karşısında, Tanrı endişe etmeden mi durmaktadır?

Soru:

Önlemek için bir şeyler yapabilir olmamıza rağmen, diğer insanlar tarafından yapılmış olan haksızlıklardan sorumlu muyuz?

Yakup 4:17

Bu nedenle, yapılması gereken iyi şeyi bilip de yapmayan, günah işlemiş olur.

Soru:

Günah, yapmamıza müsaade edilmeyen şeyleri yapmış olmamızla ilgili bir mesele midir, yoksa yapabilir olup ta yapmadığımız şeylerle ilgili bir mesele midir?

Romalılar 14:23

Ama bir yiyecekten kuşkulanan kişi o yiyeceği yerse yargılanır; çünkü imanla yemiyor. İmanla yapılmayan her şey günahtır.

Soru:

Yaptığımız bir işin, Tanrı’yı hoşnut edeceği konusunda endişelerimiz varsa, bu işi yapmalı mıyız?

Yakup 2:811

"Komşunu kendin gibi sev" diyen Kutsal Yazıya uyarak Kralımız Tanrı'nın Yasasını gerçekten yerine getiriyorsanız, iyi ediyorsunuz.

Ama insanlar arasında ayrım yaparsanız, günah işlemiş olursunuz; Yasa tarafından, Yasayı çiğneyenler olarak suçlu bulunursunuz.

Çünkü Yasanın her dediğini yerine getiren, ama tek bir noktada ondan sapan kişi bütün Yasaya karşı suçlu olur.

Nitekim "Zina etme" demiş olan, aynı zamanda "Adam öldürme" demiştir. Eğer sen zina etmez, ama adam öldürürsen, Yasayı çiğnemiş olursun.

Soru:

Tanrı’nın emirlerinden birisine itaatsizlik ettiğimizde, Tanrı’nın tüm emirlerini çiğnediğimiz biçimde suçlu musunuz?

TANRI’NIN BİZLERİ GÖRDÜĞÜ

BİÇİMİYLE; İNSANLIK

Süleyman’ın Özdeyişleri 20:9

Kim, "Yüreğimi pak kıldım, günahımdan arındım" diyebilir?

Soru:

Üstteki ayete, ne şekilde cevap verirdiniz? Bu sorunun, Kuran çerçevesindeki cevabı nedir?

Mezmur 51:5

Nitekim suç içinde doğdum ben, günah içinde annem bana hamile kaldı.

Not:

Bizim doğal olan günahlı yapımız, günahın ve ölümün herkese ulaşmasına sebep olan, Cennette düşmüş olan insandan kaynaklanmaktadır (Romalılar 5:12-19). Bu düşüşte, tüm yaratılış etkilenmiştir (Romalılar 8:20). Netice olarak, yaşamakta olan her insanın yaşamında, günahlı düşünce, tavır ve davranışları onlara öğreten birileri olmaksızın, doğal olarak zaten var olan günahlı doğayı görmekteyiz.

Dolayısıyla, önemsenecek derecede bir yaşa ulaştığımızda, Tanrı, bizleri günahlı düşünce ve davranışlarımızdan sorumlu tutmaktadır.

Soru:

Bu anlayış, diğer tüm inanç sistemleriyle ne şekilde çelişmektedir?

Kutsal Kitap şöyle demektedir:

“Herkes günah işledi” (Romalılar 3:23), ve “Doğru olan hiç kimse yok, bir kişi bile” (Romalılar 3:10).

1. Samuel 16:7

Çünkü RAB insanın gördüğü gibi görmez; insan dış görünüşe, RAB ise yüreğe bakar.

Süleyman’ın Özdeyişleri 5:21

RAB insanın tuttuğu yolu gözler, attığı her adımı denetler.

Soru:

Şayet Tanrı yüreğe bakıyorsa, herhangi birisi günahını Tanrı’dan gizleyebilir mi?

Tanrı adamı Musa, duasında Tanrı’ya şöyle seslenmektedir:

Mezmur 90:8

Suçlarımızı önüne,

Gizli günahlarımızı yüzünün ışığına çıkardın.

Not:

günahlar” Adaletsiz, kötü ve haksız davranışlar.

Soru:

Bu anlayış, sırlarımızı karanlıkta tutamayacağımızı nasıl izah eder?

Soru:

Bu anlayış, diğer insanların sizin ne yaptığınızı görmemiş olsalar da sizi tövbe ederek kutsal bir hayat yaşamanız konusunda özendirir mi?

Süleyman’ın Özdeyişleri 16:2

İnsan her yaptığını temiz sanır,

ama niyetlerini tartan RAB'dir.

Soru:

Tüm insanların yolları, neden kendilerine günahsız görünür?

Soru:

Kişilerin niyetlerinin göstergesi nelerdir?

GÜNAHIN KAYNAĞI

Sizin anlayışınıza göre, günahın kaynağı nedir? Mesih İsa’nın bu konuda ne söylediğine bakalım. Mesih İsa Yahudi din önderleriyle, yıkanmamış ellerle yenilen yiyecek maddeleri (yani Musa şeriatine göre ritüel anlamda yıkanmamış olan) hakkında bir tartışmaya girmişti:

Markos 7:

14 İsa, halkı yine yanına çağırıp onlara, "Hepiniz beni dinleyin ve şunu belleyin" dedi.

15-16 "İnsanın dışında olup içine giren hiçbir şey onu kirletemez. İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır."

17 İsa kalabalığı bırakıp eve girince, öğrencileri O'na bu benzetmenin anlamını sordular.

18 O da onlara, "Demek siz de anlamıyorsunuz, öyle mi?" dedi. "Dışarıdan insanın içine giren hiçbir şeyin onu kirletemeyeceğini bilmiyor musunuz?

19 Dıştan giren, insanın yüreğine değil, midesine gider, oradan da ayakyoluna atılır." İsa bu sözlerle, tüm yiyeceklerin temiz olduğunu bildirmiş oluyordu.

20 İsa şöyle devam etti: "İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır.

21-22 Çünkü kötü düşünceler, cinsel ahlaksızlık, hırsızlık, cinayet, zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, iftira, kibir ve akılsızlık içten, insanın yüreğinden kaynaklanır.

23 Bu kötülüklerin hepsi içten kaynaklanır ve insanı kirletir."

Soru:

Yukarıdaki ayetlere göre, insandaki tüm kötülük nereden gelmektedir?

Soru:

Bu anlayış, insanın doğası hakkında size ne söylemektedir?

Süleyman’ın Özdeyişleri 5:22-23

Kötü kişiyi kendi suçları ele verecek,

Günahının kemendi kıskıvrak bağlayacak onu.

Aşırı ahmaklığı onu yoldan çıkaracak,

Terbiyeyi umursamadığı için ölecek.

19:3 İnsanın ahmaklığı yaşamını yıkar,

yine de içinden RAB'be öfkelenir.

Soru:

Bir kimseyi baştan çıkararak, yaşamını alt üst eden şey nedir?

Soru:

İnsanı kabahatli kılan kimdir? Tanrı, Adem ve Havva’yı kendi günahları ile yüzleştirdiğinde, bu olay size neyi hatırlatıyor?

Yakup 1:

13 Ayartılan kişi, "Tanrı beni ayartıyor" demesin. Çünkü Tanrı kötülüklerle ayartılmadığı gibi, kendisi de kimseyi ayartmaz.

14 Herkes, kendi arzularıyla sürüklenip aldanarak ayartılır.

15 Sonra arzu gebe kalınca günah doğurur. Günah olgunlaşınca da ölüm getirir.

Not:

Ayet 15: “ölüm” Hem fiziksel hem de ruhsal ölüm tasvir edilmektedir.

Soru:

Günahı doğuran şey nedir?

Soru:

Günahın sonucu nedir?

KARANLIĞA OLAN TUTKUMUZ

İsa, dünyanın ışığı olarak konuştu (Yuhanna 8:12). Günahımız aşağıda açıklandığı gibi olduğundan, kendisine olan cevabımızı şöyle açıklamıştır.

Yuhanna 3:

19 Yargı da şudur: dünyaya ışık geldi, ama insanlar ışığın yerine karanlığı sevdiler. Çünkü yaptıkları işler kötüydü.

20 Kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder ve işleri açığa çıkmasın diye ışığa gelmez.

21 Ama gerçeği uygulayan kişi, yaptıklarını Tanrı'ya dayanarak yaptığı belli olsun diye ışığa gelir."

Not:

Ayet 19: “karanlık” Tanrı’ya muhalif olan, dünyasal ve Şeytan’a ait olan sistem.

Soru:

Neden, insanların çoğu Tanrı’nın ışığını yok sayarlar?

Soru:

Gerçeğe göre yaşayan insanlar, neden ışığa gelirler? Bu insanları doğrulukla yaşamaya yetkin kılan kimdir?

YANSIMA İÇİN

Soru:

Evvelki ayetlere bakarak, günahı nasıl tanımlarsınız?

Günahın en belirgin karakteristiği, onun, Tanrı’nın karşısındaki doğrultuda bulunduğudur. Tanrı’nın yargısındaki iyi, Kutsal ve saf olan kriter(ler), hayat veren ilk sebep olduğu, temel ilke olarak Tanrı yasası olduğu ve hakimiyet amaçlı Tanrı’nın yüceliği olduğu için, onu sevmektir.

Soru:

Tanrı’nın gözünde, kendinizle ilgili yeni bir şey keşfettiniz mi? Açıklayın.

Soru:

Kendi doğanızı değiştirebileceğiniz, her hangi bir şey var mı dır? Yoksa neden? Kendi doğanızı değiştirebileceğinizi düşünürseniz Kutsal Kitap’ta tasvir edildiği gibi, Tanrı’nın mükemmelliğine sahip olabilir misiniz?

UYGULAMA İÇİN

İncil’de, Tanrı’dan şu şekilde bir mesaj görmekteyiz:

1. Yuhanna 1:810

Günahımız yok dersek, kendimizi aldatırız ve içimizde gerçek olmaz.

Ama günahlarımızı itiraf edersek, güvenilir ve adil olan Tanrı, günahlarımızı bağışlayıp bizi her kötülükten arındıracaktır.

Günah işlemedik dersek, O'nu yalancı durumuna düşürmüş oluruz ve O'nun sözü içimizde olamaz.

Not:

Oğul” Dünyaya getirilmiş olan bu beden için kullanılan bu adlandırma, Tanrı’yla fiziksel bir ilişkinin varlığını değil, Tanrı’nın tek oluşunda mevcut olan bir ilişkiyi tasvir etmektedir.

Kendi günahlılığınızı kabul ettiğinizde, Tanrı bunları kendisine itiraf etmeniz için sizi çağırmaktadır. Aşağıda okuyacağınız peygamber Davut’un kendi günahları ile yüzleştirildiğinde söylemiş olduğu dua, Zebur’da bulunmaktadır:

Mezmur 51:

1 Ey Tanrı, lütfet bana,

Sevgin uğruna;

Sil isyanlarımı,

Sınırsız merhametin uğruna.

2 Tümüyle yıka beni suçumdan,

Arıt beni günahımdan.

3 Çünkü biliyorum isyanlarımı,

Günahım sürekli karşımda.

4 Sana karşı, yalnız sana karşı günah işledim,

Senin gözünde kötü olanı yaptım.

Öyle ki, konuşurken haklı,

Yargılarken adil olasın.

5 Nitekim suç içinde doğdum ben,

Günah içinde annem bana hamile kaldı.

6 Madem sen gönülde sadakat istiyorsun,

Bilgelik öğret bana yüreğimin derinliklerinde.

7 Beni mercanköşk otuyla arıt, paklanayım,

Yıka beni, kardan beyaz olayım.

8 Neşe, sevinç sesini duyur bana,

Bayram etsin ezdiğin kemikler.

9 Bakma günahlarıma,

Sil bütün suçlarımı.

10 Ey Tanrı, temiz bir yürek yarat,

Yeniden kararlı bir ruh var et içimde.

11 Beni huzurundan atma,

Kutsal Ruh'unu benden alma.

12 Geri ver bana sağladığın kurtuluş sevincini,

İstekli bir ruhla bana destek ol.

Notlar:

Ayet 7: “mercanköşk otu” Yahudiler tarafından, dinsel festivallerde ritüel tarzda temizlenme amaçlı kullanılan bir tür ot.

Ayet 9: “bakma günahlarıma” Antropomorfik (Tanrıinsan benzeşimini konu edinen husus) bir ifade. Açıklandığında bize anlaşılabilir bir ifade olarak görülen, sadece insanda bulunan hususların, Tanrı’ya uyarlanışı (mecazi manada Tanrı’da gerçekleşmesi).

Ayet 11: “Kutsal Ruh” İmanlı bir kişinin yüreğinde yaşayan, kişinin günahlarından kaynaklanan mahkumiyeti Tanrı’ya ulaştıran ve Tanrı’nın yasasına göre yaşamak için güç olan, 3 kimlikte tek olan Tanrı’nın 3. kimliği.