A) İSA VE EVLİLİK

Matta 19:1-15

1  İsa konuşmasını bitirdikten sonra Celile'den ayrılıp Yahudiye'nin Şeria Irmağı'nın karşı yakasındaki topraklarına geçti. 2  Büyük halk toplulukları da O'nun ardından gitti. Hasta olanları orada iyileştirdi. 3  İsa'nın yanına gelen bazı Ferisiler, O'nu denemek amacıyla şunu sordular: ‹‹Bir adamın, herhangi bir nedenle karısını boşaması Kutsal Yasa'ya uygun mudur?›› 4-5  İsa şu karşılığı verdi: ‹‹Kutsal Yazılar'ı okumadınız mı? Yaradan başlangıçtan ‹İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı› ve şöyle dedi: ‹Bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak.› 6  Şöyle ki, onlar artık iki değil, tek bedendir. O halde Tanrı'nın birleştirdiğini, insan ayırmasın.›› 7  Ferisiler İsa'ya, ‹‹Öyleyse›› dediler, ‹‹Musa neden erkeğin boşanma belgesi verip karısını boşayabileceğini söyledi?›› 8  İsa onlara, ‹‹İnatçı olduğunuz için Musa karılarınızı boşamanıza izin verdi›› dedi. ‹‹Başlangıçta bu böyle değildi. 9  Ben size şunu söyleyeyim, karısını fuhuştan başka bir nedenle boşayıp başkasıyla evlenen, zina etmiş olur. Boşanan kadınla evlenen de zina etmiş olur.›› 10  Öğrenciler İsa'ya, ‹‹Eğer erkekle karısı arasındaki ilişki buysa, hiç evlenmemek daha iyi!›› dediler. 11  İsa onlara, ‹‹Herkes bu sözü kabul edemez, ancak Tanrı'nın güç verdiği kişiler kabul edebilir›› dedi. 12  ‹‹Çünkü kimisi doğuştan hadımdır, kimisi insanlar tarafından hadım edilir, kimisi de Göklerin Egemenliği uğruna kendini hadım sayar. Bunu kabul edebilen etsin!››13-14  O sırada bazıları küçük çocukları İsa'nın yanına getirdiler; ellerini onların üzerine koyup dua etmesini istediler. Öğrenciler onları azarlayınca İsa, ‹‹Bırakın çocukları›› dedi. ‹‹Bana gelmelerine engel olmayın! Çünkü Göklerin Egemenliği böylelerinindir.›› 15  Ellerini onların üzerine koyduktan sonra oradan ayrıldı.



AÇIKLAMA: Henüz devletler ve dinler var olmadan önce evlilik vardı. Tanrı tarafından kurulan ilk resmi kurumdur. Ne var ki bugün evlilik kurumu her yönden saldırıya uğramaktadır. Kimisi hiç evlenmeden biriyle birlikte oluyor, kimisi birden fazla kişiyle evleniyor, kimisi ise hemcinsle evlenmek istiyor. Evlenenler de çoğu ülkelerde boşanmayı normal sayıyor artık. Bu bölümde Mesih’e boşanmayı soruyorlar. O dönemde din bilginleri boşanmayı kolaylaştırmayı çalışıyorlardı. Musa da şeriatta boşananlar için belge düzenlenmeli demişti. Ancak İsa cevabında çok daha öncesine, Tanrı’nın ilk evlilik kurumunu düzenlediği bölüme döner (bkz. Yaratılış 2:24). Tanrı evlilik için üç vazgeçilmez kural koydu: 1. Anne babanızı bırakacaksınız 2. Eşinize bağlanacaksınız 3. Bir beden olacaksınız. Sonra Mesih son noktayı şöyle koyar: ‘Tanrı’nın birleştirdiğini insan ayırmasın!’Gördüğümüz gibi Tanrı’nın gözünde evlilik son derece bağlayıcı bir kurumdur. Kutsal Kitap’a göre evlilik bir kadınla bir erkek arasında ömür boyu kutsal bir antlaşmadır. Mesih’e göre boşanma için tek bir istisna var o da zina söz konusuysa. Yine insanlar sorarlar: Peki anlaşamazlarsa ne yapsınlar? Evliliğe bu tür düşünceyle giren zaten bir sıfır yenik durumda başlıyor. Gerçek sevgi varsa anlaşamamak için sebep yoktur. Her türlü sorun Mesih’in öğrettiği alçakgönüllülükle çözülebilir. Bir kaç istisna dışında boşanma çoğu zaman sadece sorundan kaçmaktır. Şunu bilmeliyiz ki Tanrı evliliklerimizi bütün canımızla korumamızı ister.

Havariler Mesih’in evlilik için sergilediği bu ciddi tavrı görünce, hiç evlenmemek daha iyi derler. Ardından Mesih bekarlığa da değinir. Ne yazık ki çoğu kültürde belirli bir yaştan sonra evlenemeyenlere ‘Çok yazık , evde kalmışsın’ gibi ifadelerle karşılanır. Ancak Mesih’in sözüne bakacak olursak insanın kendini Rab uğruna bekarlığa adaması son derece kutsal bir ayrıcalıktır. İsa Mesih olsun, Elçi Pavlus olsun ve onlar gibi daha nice peygamberler, kendilerini Rab’bin işine bu şekilde adadılar. Demek ki evlenmek şart değil. Durumumuz ne olursa olsun önemli olan Rab’bin işine tümden adanmak.

Ardından halk çocuklarını Mesih’in yanına getirmeye başlar. Başta havariler karşı koyuyorlar ama Mesih‘Bırakın çocukları ... bana gelmelerine engel olmayın’ der. Sonra çok şaşırtıcı bir cümle ekler: ‘Çünkü Göklerin Egemenliği böylelerinindir.’ Bununla ne demek istedi acaba? Aslında 18. bölümün başında Mesih’in bir çocuğu örnek göstererek Tanrı’nın Egemenliğine girmek için insanın alçakgönüllü olması gerektiğini belirtti. İşte Göklerin Egemenliğine girmeyi umuyorsak Tanrı’nın değerlerine sahip çıkmalıyız. Bu en başta eşimiz ve çocuklarımızdır. Bunları ihmal edersek Tanrı’dan merhamet bekleyemeyiz çünkü bunlar bedenimizin bir parçasıdır, bunlar canımızdır. Evliliğimiz ve ailemiz ne durumda şimdi? İnsanlara farklı bir tablo çizebiliriz ama Tanrı’nın gözünde evimizde olup bitenler esas önemlidir.