Matta 10:16-33
16 ‹‹İşte, sizi koyunlar gibi kurtların arasına gönderiyorum. Yılan gibi zeki, güvercin gibi saf olun. 17 İnsanlardan sakının. Çünkü sizi mahkemelere verecek, havralarında kamçılayacaklar. 18 Benden ötürü valilerin, kralların önüne çıkarılacak, böylece onlara ve uluslara tanıklık edeceksiniz. 19 Sizleri mahkemeye verdiklerinde, neyi nasıl söyleyeceğinizi düşünerek kaygılanmayın. Ne söyleyeceğiniz o anda size bildirilecek. 20 Çünkü konuşan siz değil, aracılığınızla konuşan Babanız'ın Ruhu olacak. 21 ‹‹Kardeş kardeşi, baba çocuğunu ölüme teslim edecek. Çocuklar anne babaya başkaldırıp onları öldürtecek. 22 Benim adımdan ötürü herkes sizden nefret edecek. Ama sonuna kadar dayanan kurtulacaktır. 23 Bir kentte size zulmettikleri zaman ötekine kaçın. Size doğrusunu söyleyeyim, İnsanoğlu gelinceye dek İsrail'in bütün kentlerini dolaşmış olmayacaksınız. 24 ‹‹Öğrenci öğretmeninden, köle efendisinden üstün değildir. 25 Öğrencinin öğretmeni gibi, kölenin de efendisi gibi olması yeterlidir. İnsanlar evin efendisine Baalzevul derlerse, ev halkına neler demezler!›› 26 ‹‹Bu yüzden onlardan korkmayın. Çünkü örtülü olup da açığa çıkarılmayacak, gizli olup da bilinmeyecek hiçbir şey yoktur. 27 Size karanlıkta söylediklerimi, siz gün ışığında söyleyin. Kulağınıza fısıldananı, damlardan duyurun. 28 Bedeni öldüren, ama canı öldüremeyenlerden korkmayın. Canı da bedeni de cehennemde mahvedebilen Tanrı'dan korkun. 29 İki serçe bir meteliğe satılmıyor mu? Ama Babanız'ın izni olmadan bunlardan bir teki bile yere düşmez. 30 Size gelince, başınızdaki bütün saçlar bile sayılıdır. 31 Onun için korkmayın, siz birçok serçeden daha değerlisiniz. 32 ‹‹İnsanların önünde beni açıkça kabul eden herkesi, ben de göklerdeki Babam'ın önünde açıkça kabul edeceğim. 33 İnsanların önünde beni inkâr edeni, ben de göklerdeki Babam'ın önünde inkâr edeceğim.››
AÇIKLAMA: Mesih havarilerini yolcu ederken onlara ne türlü sıkıntılarla karşılaşacaklarını söyler. Onları kurtların arasına düşen kuzulara benzetir. Neden? Çünkü baştan beri Mesih'i gerçek anlamıyla izleyen bir kimse şiddete başvuramaz. Bu bölümde gördüğümüz gibi Mesih imanlıları gittikleri her yerde zulüm görür, avlanır ve kendi aile fertlerinden bile sıkıntı çekerler. Ama neden? Yanlış bir şey yapmıyoruz ki... Gerçek şu, dünya şimdilik Şeytan’ın emrindedir o yüzden pislik yapanlar ve insanları yalanla dolandıranlar serbest dolaşırken İsa Mesih'i duyuranlar zorluk ve zulümle karşılaşırlar. Şeytan, isteğini yerine getirenlere karışmaz ama Tanrı'nın işini yapan bizlere her türlü karışır. Kaldı ki Mesih'i izleyenler her şeye hazırlıklı olmalı. İsa Mesih'in ikinci gelişine kadar, Şeytan’ın egemenliği olan bu dünya böyle tersine gidecek. Nasıl ki Şeytan Mesih'i yok etmeye çalıştıysa O'nu izleyenleri de yok etmek için uğraşacaktır.
Ama Mesih imanlısı olan bizler tüm bunlara şaşırmamalı ve korkmamalıyız. Çünkü Rabbimiz İsa Mesih geri geldiğinde tüm bu adaletsizlikleri düzeltecektir. Mesih'i duyururken tehditlerle karşı karşıya kalsak da şunu unutmamalıyız ki baştan beri Mesih'e böyle davrandılar. Ayrıca bizim derdimiz bu hayatta kalmak değil - bizim derdimiz bir sonraki hayattır. Canımız ve ruhumuz yüce Tanrı'mızın ellerindedir. Onun izni olmadan hiç kimse bize bir şey yapamaz. Bizim için önemli olan sonuna kadar Mesih'e sadık kalmak. Yoksa kendimizi kurtarmaya çalışırken O'nu inkâr etsek, O da geri geldiğinde bizi inkar edecektir. Mesih gelmeden önce tüm bu sıkıntıların gerçekleşmesi gerek ama ardından Kendisi gelecektir.
Son olarak anlaşılan şu ki yeryüzünde iki taraf var; Mesih'in tarafı ve Şeytan'ın tarafı. Şimdiki dünya ve günlük hayat için yaşayanlar farkında olmasalar da aslında Şeytan’ın tam isteğine uyuyorlar. Mesih'in ardından gidenler ise bu hayatta rahat yüzü görmeyebilirler fakat İsa geri dönüp ebedi Egemenliğini kurduğunda gerçekten yaşayacaklar. Peki, bugün hangi taraftayız? Bugünkü geçici düzene mi uyuyoruz yoksa Mesih'in ebedi Egemenliğini mi arıyoruz?