B)
İSA VE YASA

Matta 5:13-20

13  ‹‹Yeryüzünün tuzu sizsiniz. Ama tuz tadını yitirirse, bir daha ona nasıl tuz tadı verilebilir? Artık dışarı atılıp ayak altında çiğnenmekten başka işe yaramaz. 14  ‹‹Dünyanın ışığı sizsiniz. Tepeye kurulan kent gizlenemez. 15  Kimse kandil yakıp tahıl ölçeğinin altına koymaz. Tersine, kandilliğe koyar; evdekilerin hepsine ışık sağlar. 16  Sizin ışığınız insanların önünde öyle parlasın ki, iyi işlerinizi görerek göklerdeki Babanız'ı yüceltsinler!››17  ‹‹Kutsal Yasa'yı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim. 18  Size doğrusunu söyleyeyim, yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa'dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak. 19  Bu nedenle, bu buyrukların en küçüğünden birini kim çiğner ve başkalarına öyle öğretirse, Göklerin Egemenliği'nde en küçük sayılacak. Ama bu buyrukları kim yerine getirir ve başkalarına öğretirse, Göklerin Egemenliği'nde büyük sayılacak. 20  Size şunu söyleyeyim: Doğruluğunuz din bilginleriyle Ferisiler'inkini aşmadıkça, Göklerin Egemenliği'ne asla giremezsiniz!››

AÇIKLAMA: Bazıları sanıyor ki Mesih geldiğinde Tevrat’ı ve Zebur’u kaldırmıştı. Kesinlikle İncil'de öyle bir şey yok. Aksine Mesih, Tanrı'nın baştan beri buyurduğu her şeyi tamamlamaya geldi. İsa Tanrı'nın planına ışık tutmaya geldi. Hatta bu ayetlerde Mesih kendisini izleyen herkese 'dünyada tuz ve ışıksınız' der. Ne demek istedi? Kısacası tuz ve ışık fark yaratır. Tuz olmadan tat yok. Işık olmadan her yer aynı - kapkaranlık. İşte Mesih ardından gelmek isteyenlere der ki hayatları bu dünyada bir fark yaratmalı. Korkmadan ışığımızı kaldırmalı ve tüm insanlara yol göstermeliyiz. Dünyayı aydınlatmalıyız.

Ama bazı insanlar Mesih'in bu radikal öğretisini duyunca çok farklı hatta yepyeni bir şey yaptığını sanıyorlardı. Fakat Mesih daha önceki tüm peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmaya değil onları tek tek yerine getirmeye geldiğini vurgular. Peygamberlerin sözlerine dikkat edersek hepsi Mesih'i çok önceden müjdeliyordu. Bu açıdan Mesih onları tamamladı. Tamamlamak ne demek? Tevrat ve Zebur ustaca hazırlanmış, itinayla süslenmiş mükemmel bir kaftan gibiydi, Mesih ise onu giyerek amacına ulaşmasını sağladı. Mesih'in, Tanrı'nın daha önceki sözlerinin hiç birini inkâr etmesi söz konusu değildi. Hatta yer ve gök ortadan kalkmadan en ufak bir sözü yok olmayacak der. Nitekim Eski Antlaşma’da yazılanlar hep İsa Mesih’i işaretledi (Yuhanna 5:39). Bu yüzden bir Mesih imanlısının Tevrat ve Zebur’dan her hangi bir öğretisini küçümsemesi söz konusu olamaz.

İsa Mesih'in gününde din bilginleri esas bunu yapıyorlardı. Hepsi sözde Tanrı'nın Sözü’ne saygılıydılar ama aslında Tanrı'nın Yasası üzerine kendi yasalarını koydular. Kutsal Yasa yerine kendi törelerini yayıyorlardı. Bu şekilde insanların gözlerinde kendilerini büyütüp mükemmel gösteriyorlardı. Ancak Mesih kendisini dinleyenlere der ki bu tarz görsel doğrulukla Tanrı'yı değil ancak kendilerini kandırıyorlardı. Tanrı dıştan değil içten bir doğruluk ister. Rab ister ki Kutsal Sözüne sımsıkı sarılarak tüm dünyaya yüce Tanrı'mızın harika ışığını deniz feneri gibi saçalım.