Nihayet kurtuluş tasarısının hedefine ulaştık. İnsan, Tanrı ile sonsuz bir mutluluk paylaşması için yaratıldı. O, “insanların yüreğine sonsuzluk koydu” (Vaiz 3:11).
Çizimin sağında dünya ile ahireti ayıran çizginin önündeyiz. Tepede ‘göksel vaha’, sağında küp şeklindeki göksel Yeruşalim (cennet), önünde Mesih’in Yargı Kürsüsü; ortada Büyük Beyaz Taht; altta bir mezarlık; en altta da ateş gölü (cehennem) görülür.
Peki öldükten sonra insanlara neler oluyor?
A. eSKİ ANTLAŞMA DÖNEMİNDE
ÖLENLERİN DURUMU
Luka 16:19-31’de “Dilenci ile Zengin Adam” benzetmesinde, Mesih çarmıhta kefareti sağlamadan önce tüm ölenlerin gittikleri “Ölüler Diyarı” anlatılıyor. Ölüler diyarında iki bölüm vardı: İmanda yaşamadıkları için son yargı gününü ıstırap içinde bekleyenler, bir de imanda yaşadıklarından İbrahim Peygamberin yanında Mesih’in kurtarışını bekleyenler. Oraya mecazen ‘bekleme salonu’ diyelim.
İbraniler 9:27’yegöre “Bir kez ölmek, sonra da yargılanmak insanların kaderi”dir. Buna göre öldükten sonra ne bu dünyaya dönebiliriz ne de sonsuz konumumuzu değiştirebiliriz: “… aramıza öyle bir uçurum kondu ki, ne buradan size gelmek isteyenler gelebilir, ne de oradan kimse bize gelebilir”(Luka16:26).
Kutsal Kitap’a göre cennet ile cehennem arasında ‘Araf’ yok; bir süre cehennemde günahlarımızın cezasını çektikten sonra cennete geçmek gibi bir durum da yoktur! Ebediyette Tanrı’yla beraber olup olmama kararı bu dünyadayken verilir.
Mesih günahların bedelini ödemeden önce kimse direkt cennete gidemezdi. Herkes Kurtuluş Tasarısı’nın gerçekleşmesini bekliyordu: Tanrı, “geçmiş dönemlerin bilgisizliğini görmezlikten geldi”(Elçilerin İşleri 17:30), “sabredip daha önce işlenmiş günahları cezasız bıraktı”(Romalılar 3:25-26).
“Ama şimdi her yerde herkesin tövbe etmesini buyuruyor. Çünkü dünyayı, atadığı Kişi aracılığıyla adaletle yargılayacağı günü saptamıştır. Bu Kişi'yi ölümden diriltmekle bunun güvencesini herkese vermiştir.”(Elç.17:30-31)
Kefaret gerçekleşince ne oldu? Mesih gidip ölüler diyarında tutsak bekleyen ruhlara müjdesini verdi (1. Petrus 3:18-20; 4:6).
Efesliler 4:8-10, Mesih’in “dünyanın aşağı kısımlarına”inip bekleyenleri “yükseğe”taşıdığını söyler. Çizimde çarmıhın dibinden ölüler diyarına inip oradan da ‘göksel vaha’ya yükselen ok bunu anlatıyor. Buna göre İbrahim Peygamberle beraber bekleyenler cennete kavuştular. Bundan böyle Ölüler Diyarı’nda yalnız imanı ret edenler, Son Yargı Günü’nü beklemektedirler.
B. Yeni Antlaşma döneminde
ölenlerin durumu
Mesihimanlısının özlemi: “Dünyadan ayrılıp Mesih'le birlikte” olabilmektir (Filipililer 1:23). İmanda ölen, Mesih’in yanına gider! Bu yüzden ‘lütuf merdiveni’nin sonunda direkt ‘göksel vaha’ya giden oklar görebiliriz: “… bu bedende yaşadıkça Rab'den uzaktayız.(…) Bedenden uzakta, Rab'bin yanında olmayı yeğleriz”(2. Korintliler 5:6, 8). Bizi bekleyen “yücelik umudu”budur (Rom.5:2). Ama bu henüz bedensel diriliş değildir. Önce Son Yargı Günü gelmesi gerekir:
“Ve onlar mezarlarından çıkacaklar. İyilik yapmış olanlar yaşamak, kötülük yapmış olanlar yargılanmak üzere dirilecekler.” (Yuhanna 5:29)
Ayete göre yalnız kötülük yapmış olanlar yargılanacaktır. İyilik yapmış olanlarsa doğrudan sonsuz yaşama kavuşurlar. Peki yaşama kavuşmak için Tanrı’nın şart koştuğu iyilik nedir? “Tanrı'nın istediği işleri yapmak için ne yapmalıyız?" İsa, "Tanrı'nın işi O'nun gönderdiği kişiye iman etmenizdir" diye yanıt verdi” (Yu.6:28-29). Duasında da: “Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımalarıdır”dedi (Yu.17:3).
C. İlahi Yargının Üç Kürsüsü
Mutlak derecede adil Tanrı, “Suçlunun suçunu asla yanına koymaz” (Nahum 1:3). Günahın cezası sonsuz ölümdür (Rom.6: 23a). “Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır” (:23b). Suçlu suçsuz sayılamaz; sonsuz yaşam ise bir armağandır. Tanrı suçluyu cezalandırdıktan sonra ona sonsuz yaşam verir! Tövbe ve imanla çarmıhın kefaretine bağlanan suçlu Mesih’in ölümünde cezalandırılmış oldu (Romalılar 8:3), aynı anda da Mesih’in dirilişiyle bağışlanmıştır (o anda aklanır):
“İsa suçlarımız için ölüme teslim edildi ve aklanmamız için diriltildi.” (Rom.4:25; ve 5:10)
Buna göre “kurtuluş” davasında tövbekar kişi çarmıhta, imanı ret eden kişi ise “sonsuz yıkım” davası için “Büyük Beyaz Taht” önünde yargılanır (Va. 20:10-15; 2Se. 1: 9). Ama imanlı için başka bir dava ve kürsü daha var: “ödül” davası ve davanın görüldüğü Mesih’in yargı kürsüsü (Rom. 14:10; 2Ko. 5:10).
Kürsü Dava konusu Yargı kıstası
1) Çarmıh . . . . . . . . . . . Kurtuluş . . . . . . . İman cevabı
2) Büyük Beyaz Taht . . Yıkım . . . . . . . . . İyi veya kötü işler
3) Mesih’in Kürsüsü . . Ödül . . . . . . . . . . Yeryüzündeki hizmet
Yuhanna 3:18 a’da ve 5:24’tebu yüzden, “O'na iman eden yargılanmaz” ve “Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Böyle biri yargılanmaz, ölümden yaşama geçmiştir” der. Çünkü iman eden çarmıhta çoktan yargılanmıştır!
Aynı doğrultuda Yuhanna 3:18 b’de, “iman etmeyen ise zaten yargılanmıştır. Çünkü Tanrı'nın biricik Oğlu'nun adına iman etmemiştir”der. Vahiy bölümü, Büyük Beyaz Taht yargısını tarif ederken, “Yaşam kitabı denen başka bir kitap daha açıldı” ve hayattayken imanı ret edenler, “kitaplarda yazılanlara bakılarak yaptıklarına göre yargılandı”der. Bunun sonucunda, “Adı yaşam kitabına yazılmamış olanlar ateş gölüne atıldı”(Va.20:12, 15).
1. Korintliler 3:11-15, yüreğinde Mesih temeli bulunan imanlının (ayet 11) neye göre yargılanacağını gösterir: Yaptığımız işler “yargı günü… ateşle açığa vurulacak”yani, “niteliği sınanacak”(a.13). İmanlı, kendini ruhsal hizmete verdiyse (“temel üzerine …altın, gümüş ya da değerli taşlarla” inşa ettiyse; a.12) ödüllendirileck (a.14; çizimdeki sandık); yok eğer, her ne sebeptense hizmete değil de kendine dönük bir yaşam sürdüyse (“tahta, ot ya da kamışla” inşa ettiyse; a.12), “zarar edecek. Kendisi kurtulacak, ama ateşten geçmiş gibi olacaktır”(a.15; çizimde başı yanan adam).
D. Sonsuz Yaşam
Yuhanna 14:1-2’deMesih İsa, “Babamın evinde kalacak çok yer var. Öyle olmasa size söylerdim. Çünkü size yer hazırlamaya gidiyorum” der. Cennette Göksel Baba ile paylaşacağımız sonsuz yaşamın özellikleri İncil’in son kitabı Vahiy 21 ve 22. bölümlerinde şu şekilde açıklanır:
Göksel Gelin (21:1-8): Kurtulanlar, Yaradan’la tükenmeyen bir ilahi sevgi ilişkisini yaşayacaklar…
Göksel Kent (21:9-27): Yeni konut (cennet), herkesi ağırlayan muazzam bir düzen ve görkemde olacaktır…
Göksel Bahçe (22:1-5): Aden’de yitirilen her bereketin daha iyisine, sürekli tazelenen bir yaşama kavuşacağız!
Tasarının bu son aşamasında söylenecek tek bir şey var:
“Her şeyin kaynağı O'dur; her şey O'nun aracılığıyla ve O'nun için var oldu. O'na sonsuza dek yücelik olsun! Amin.” (Romalılar 11:36)