Günahın (isyan, bencillik, ahlâksızlık vs.) hakim olduğu birdün-yada temiz bir yaşam sürmek kolay değildir. Kutsal olmamız gerek-tiğini biliriz. Ama günlükhayatta karşılaştığımız birçok değişik du-rumda pratik bir rehbere büyük ihtiyaç duyarız. İşte Süleyman’ınÖzdeyişleri’nin katkısı budur. Kral Süleyman’ın en önemli yazarı ol-duğu bu derlemede; şiir, benzetmeler, tavsiyeler, öyküler ve atasözleri aracılığıyla imanlının günlük ve pratik yaşamının nasıl olması gerek-tiği aydınlatılmaktadır. Amaç, Tanrı’yı her konuda ve her alanda hoş-nut etmektir!
İbranicesi “Mişle Şelomoh” olan “Süleyman’ın Mesel-leri” ya da “Özdeyişleri”, Tanrı’dan aldığı o müthiş bilge-likle bu kral-peygamberin öğretici tavsiyelerini toplamak-tadır. “Mişle” ‘karşılaştırma’ ya da ‘özdeyiş’ demektirve “maşal”dan (yönetmek, yönlendirmek) türediği düşünülmektedir. Böy-lece bu kitabın içeriği, günlük hayata yön veren bilgelik tavsiyeleridir. Özdeyişler veya atasözleri, “uzun tecrübelerden türeyen kısa hüküm-ler” olarak tanımlanabilir.
Burada, “Özdeyişler’deki bilgelik insansal mı, yok-sa Tanrısal mıdır?” sorusuyla bir parantez açmamız ka-çınılmazdır. İ.Ö. birinci bin yılda bütün dünyada meta-fiziğe ve felsefeye verilen önemi; Zerdüşt, Konfiçyus ve Sokrat gibi birkaç isim vererek fazlasıyla anlayabiliriz. Ne var ki,
1) Kutsal Kitap’taki bilgeliğin amacı metafizik veya mutlak ger-çek arayışı değildir. Çünkü, ruhsal konular gerçek vahiyle açıklanmış-tır! Bu bilgelik karanlıkta bir arayış değil, ışığın açığa vurduklarının analizidir (Ef.5:13).
2) Tanrı’nın, vahiyleri aracılığıyla halkına kazandırdığı anlayışla aydınlanan (20:27) bu bilgelik (Tes.4:6), Kutsal Ruh tarafından kimi ruhsal âlimlere (Süleyman gibi) verilip O’nun denetiminde derlenmek-tedir.
Yazarı: Süleyman, 1 – 24. bölümleri yazan ya da derleyen kişidir (1:1; 10:1) ve Hizkiya’nın derlettiği 25 – 29. bölümlerin kesin yaza-rıdır (25:1). Kendisi hakkında fazla bir şey bilinmeyenAgur, 30. bölümün yazarıdır (30:1). Kral Lemuel ise, an-nesinin tavsiyelerini derleyen 31. bölümün yazarıdır (31:1).Kendisi hakkında da daha fazla bilgi yoktur. Kimi araştır-macılar, bu kralın eski bir Arap reisi olduğunu, kimileriyse bu isminSüleyman’ın kullandığı bir lakap olduğunu düşünür.
Tarihi: Kimi eleştirmenlerce, kitabın sürgünden sonra hazırlan-dığı ve çok değişik kişiler tarafından derlendiği ileri sürülse de, ha-zırlayan kişinin Süleyman olduğu yolundaki tarihsel tanıklıkları vegenel kanıyı çürütecek kanıtlar yoktur. Buna göre kitabın ortaya çık-tığı olası tarihler, Süleyman’ın derledikleri için (1 – 24. bölüm) İ.Ö. 950 yılları, ve Hizkiya’nın derledikleri için (25 – 31. bölüm) İ.Ö. 700 yıllarıdır.
Bu iki dönemde de ruhsal bir uyanış yaşanmaktaydı. Süleyman’ın iktidarının ilk yarısı, tam bir ruhsal adanmışlık dönemi oldu. Hizki-ya’nın zamanında da, Yahuda’dadevam eden çok kötü bir putperest-lik döneminden sonra ruhsal bir uyanış yaşanmaktaydı. Özdeyişleryalnız ihtiyat öğreten akıl sözleri değil, özellikle “Tanrı’dan korkma-yı” (O’na saygıyla yaklaşmayı) öğreten ruhsal bilgeliksözleridir. Süleyman’ınÖzdeyişleri’nde “doğruluk” ve “doğru kişi” ifadeleri 40 defadan fazla geçmektedir (Mez-murlar dışında, bütün Kutsal Kitap’ın bölümlerinde bu iki sözcük en çok Özdeyişler’de geçmektedir). Böylece 14:34’te, “Doğ-ruluk bir ulusu yüceltir, oysa günah herhangi bir halk için utançtır”sözleriyle bu ana düşünce özetlenmiştir.
Özellikleri: Bilgelik kitapları eski Orta Doğu’da (Babil, Mısır,Edom, Finike…) çok yaygındı. Şeba kraliçesinin tanıklık ettiği gibi(1Kr.4:34; 10:6,7), İsrail’in herkesten bilge kişisi kral Süleyman’dı. Ona, bilgelik öğrenmek için bütün uluslardan öğrenciler akın ederdi. Rivayetlere göre, ilmin her alanını kapsayan üç bin kadar özdeyiş der-ledi. Bu sayı, Özdeyişlerkitabının topladığı sekiz yüz atasözünü faz-lasıyla aşar…
Bilgeliği dile getirip aktarmak için Özdeyişler’de birkaç değişik yöntem uygulanmaktadır:
1. Ayrı Özdeyişler. Her ayet, ayrı bir bilgelik sözü oluşturur.Ayetin birinci dizesinde (cümlesinde) bir konu açılır, ikinci di-zesindeyse bu konu pekiştirilir, doğrusugösterilir, yorumlanır ya da pratiği gösterilir. Örneğin: “Doğru kişinin işleri yaşamağacının meyvesine benzer, bilge kişi insanları kazanır”(11:30); “Nefret çekişmeyi azdırır, sevgi her suçu bağışlar”(10:12).
2. Özdeyiş Grupları. Ortak bir konu paylaşan özdeyiş dizele-ridir. Örneğin: Kral (25:2-7), anlayışsız kişi (26:1-12) ya datembel (26:13-16) hakkındaki özdeyişler. Ayrıca “ikili özdeyiş-ler” vardır (epigram); yani ana konunun iki ayette geçtiği özde-yişler bulunmaktadır (örn. 1:8,9). Kısaşiir şeklinde özdeyişler de vardır (sonet); ilk iki konu, geri kalan ayetlerde geliştirilipaçıklanmaktadır (örn. 1:10-19).
3. Başka Dil Biçimleri. Dramatik monolog: cansız nesneler ve-ya kavramlar kişileştirilip uyarılar getirir, dikkat çekici bir bi-çimde kendileri hakkında bilgi verirler (örn. bilgeliğin çağrısı; 1:20-23). Ya da alfabetikdizimlere (yani her ayetin baş harfi al-fabenin sırasını izleyen dizilere)de başvurulur (yalnız 31:10-31).
Mezmurlar ile Özdeyişlerin arasındaki fark: Mezmurlarözellikle imanlının ibadetini konu ederken, Özdeyişlerimanlının davranışları üzerinde durmaktadır (örn. Mez.1:2,3 ile Özd.11:30).Mez-murlar ile Tanrı’ya, Özdeyişlerile insana seslenilmek-tedir. Mezmurlar ile Özdeyişler’in oluşturdukları ikili,ruhsal hayatın doğru yönünü de gösterir: önce Tanrı’yladoğru ilişki kurmak, buna dayanarak insanla da doğru iliş-ki içinde bulunmak! On Emir’de görülen çizgi bu değil midir? Tan-rı’yla doğru ilişki, mutlaka insanla doğru ilişkiyi getirir; insanla doğru ilişki çabaları, Tanrı’yla doğru ilişkiden doğan gücü (lütfu) gerekli kılar.
Ana Hatları: Özdeyişlerkitabı 4 ana kısma ayrılır: a) Bilge-liğin Tanımı (bölüm 1 – 9), b) Süleyman’ın Bilgelik Öğretişi (bölüm 10 – 24) c) Hizkiya’nın Bilgelik Öğretişi (bölüm 25 – 29) ve d) Bil-gelik Eki (bölüm 30 – 31):
a) Bölüm 1-9 Bilgeliğin Takdimi
b) Bölüm 10-15 Bilge İle Anlayışsız Kişi
Bölüm 16-22 Doğru Karakterin Oluşması
Bölüm 22-24 Bilge Kişinin Karakteri
c) Bölüm 25-29 Bilgeliğin Değer Yargıları
d) Bölüm 30-31 Bilge Kral Ve Bilge Eş
Amacı: İlk ayetlerinde (1:2-4) Özdeyişler’in amacı belirtilmek-tedir: (a) bu yaşam için bilgeliği ve Tanrı’yı izlemenin yararlarını öğ-retmek; (b) tutkulara ve şehvetlere uymanın getirdiği kaçınılmaz teh-likelere karşı uyarmak.
Bölüm 1–4. Tanrı’dan Korkmak.
Okunacak Ayetler: 1:1 - 2:6
Gördüğümüz gibi Özdeyişlerkitabı, amacını belirterek başlar: “hikmet ve terbiye”kazandırmak (1:2). Bilgeliğinİbranicesi; akıl, zeka veya bilgiden çok öte “beceri” veya “hüner” demektir. Böylece tapı-nağı yapan ustalardan “bilge kişiler” diye söz eder (Çık.31:1-11).Tanrı, halkının doğru kararlar almakta bilge (hünerli) olmasını arzular. Aldı-ğımız kararlar da, kimi hoşnut etmek istediğimize göredoğru veya yanlış olacaktır. Bu yüzden bilgeliğin kaynağı “Tanrı korkusudur!” (1:7). Bu Tanrı korkusu, bir babanın çocuğuna şefkatli seslenişine, çocuğun karşılık olarak ver-diği saygıdır. “Dinle oğlum / çocuğum...” şeklindeki hitap bundandır! (bkz. 1:8, 10, 15; 2:1; 3:1, 21... özellikle 4:1).
• Kimi korkular (Tanrı’dan ceza görme korkusu gibi), günahın et-kisinden veya sevgide yetkinleşmemekten ileri gelir (bkz. 1Yu. 4:18). Kimi korkular ise (yanmaktan korkmak, ya da karanlıkta bir yere takılıp yere düşme korkusu gibi), hareketlerimizdeolum-lu bir etki yaratır... Bu korku dondurmaz, dehşete düşürmez, ak-sine, korkuluğa tutunmak ya da eline bir fener almak gibi pratik çözümler aratır. Tanrı korkusu da böyledir. Tanrı’ya karşı duyu-lan derin saygıve hayranlıktan ötürü yanlışın zararlarından sa-kınmak demektir. Bu durumda Tanrı Sözü çok dikkatli dinlenir ve bir an önce yerinegetirmeyeçalışılır(bkz. 2:1-5; 14:26-27; 23:17-18).
Bölüm 5–9. Bilgelik’le Tanış…
Okunacak Ayetler: Bölüm 7-8
5. bölümden itibaren Süleyman, bilgelik hakkında ge-nel değerlendirmeleri bırakıp dikkatini günlük yaşamınuygulamalarına verir. Gafili avlamak isteyen tuzaklar ve tehlikeler çoktur: ahlâksızlık, borçlar, tembellik, ikiyüz-lülük, gurur... Günaha davet, sinsice yaklaşıp zararsız görünebilir, ama onu kabul etmenin doğurduğu sonuçlar korkunç olacaktır! Günahın sesini dinleme, aksine bilgeliğin davetini dinle! Çünkü yararları çok-tur. Bunlardan en önemlisi de, “Rab’bin beğenisini” kazandırmasıdır (8:35).
• Ayartıcı her zaman pusu kurmuş bekler. 7’nci bölümdeki genç için, evlilik dışı cinsel arzularınıkörüklemeyi planlıyor. Günü-müzde her türlü erotizm “doğal cinsellik” olarak gösterilerek teş-vik edilmektedir. Bu da toplumun ve ailenin değer yargılarını ve ahlâki değerlerini yıkmaktadır… Ama kimse bunun farkında bile değildir. Günahın gerekli kıldığı ilk önlemin, çıplaklığı örtmekolduğunu unutmayalım! (Yar.3:7). Madem günümüzde çıplaklık her tarafta kol geziyor, o zaman imanlıların yapacakları şey çıp-laklığa “gözlerini kapamak”tır.
Ayartılmak günah değildir, ama kendisini ayartan durumlarla oyun oynayan kişi, hayatına günahı açıkça davet etmektedir.
• Bilgelik yalnız doğru bir bilgi değil, daha çok doğru bir ilişkidir (bkz. 8:17). Bu yüzden 8. bölümde Tanrısal bilgelik, kişiliğe sa-hip olarak gösterilmektedir. Kişiliksahibi bu bilgelik, Logos’un (Oğul’un) dünyaya gelmeden önceki halinden başkası değildir!
Bu Bilgelik bize nasıl ve ne zaman ulaşmıştır? Bkz. 8:1-4;
Nelerden daha değerlidir ve neleri sağlar? Bkz. 8:10, 14;
Bilgelik ne zaman Tanrı’nın bağrında oluşmuştur? Bkz. 8:22-24;
Hangi olayda çok önemli bir etkinlik göstermiştir?
Bkz. 8:27-30;
Bilgelik kimdir? Bkz. 1Ko.1:24,30 ve Kol.2:3;
En çok neyle sevinir? Bkz. 8:31;
Bundan doğan davranışımız ne olmalıdır? Bkz. 8:32-36;
Bölüm 10–15. Bilge İle Anlayışsız Kişi
Okunacak Ayetler: Bölüm 10
Doğru bir davranışı öğrenmenin en iyi yollarından biri, onu yanlış olan ile karşılaştırmaktır. İşte bu bölümdeki özdeyiş-lerin çoğu “antitetik”, yani ‘karşılaştırmalı’dır. Akılsızın yolu bilgelikle kıyaslandığı için sürekli “ama” bağlacı kullanıl-maktadır. Ele alınan konular da çok çeşitlidir. Bazıları şöyledir: nasıl konuşacaksın, paranı nasıl kullanacaksın, komşularınla nasıl geçine-ceksin, arkadaşlarını nasıl seçeceksin, işlerini nasıl yürüteceksin, sür-tüşmelerinasıl çözeceksin... Sonuç olarak, bu bölümler âdeta yaşama Tanrı’nın bakış açısından bakmayı öğreten bir el kitabı oluşturur.
• İncelememizi Özdeyişler kitabında gösterilen bölümleri okuyup aşağıdaki sorulara cevap vererek yapalım:
Dilinizi ne kadar denetleyebilirsiniz? Bkz. 10:19-21;
Cömertlik ‘cebinizi’ nasıl etkiler? Bkz. 11:24-26;
Öğütlere nasıl bir tepki gösteriyorsunuz? Bkz. 12:15;
İki “zenginlik” arasında hangisini seçersiniz? Bkz. 13:7-8;
Tanrı’nın yasalar vermekteki amacı nedir? Bkz. 13:13,14;
14 ile 15. bölümden hangi ayeti daha çok sevdiniz?
Bilgeliğe ulaşmanın en geçerli yolu, hikmetsiz davrandığımız du-rumlardan ders almaktır!
• Kendisi Bilgelik Olan Tanrı’yla doğru ilişki sürdürmekten doğan ruhsal anlayışüç ana yön göstermektedir: 1) iyi ile kötü, doğru ile yanlış arasında ayırtetme yeteneği; 2) gerçek ile sahte, kalıcı ile geçici değerler arasında ayırım yapma yeteneği; ve 3) TanrıSözü’ne köklübir bağımlılıktan doğan Tanrısal sırları anlama ve hayatın her durumunda O’nun isteğinegöre karar alabilme yete-neği. Böylece bilgelik, entelektüel bilgi değil, pratik ve kullanışlı bir dünya görüşüdür. Sıkı çalışmak, konuşmalarımızda yapıcı ol-mak, terbiyeli ve disiplinli bir yaşam sürmek gibi temel özellik-lere sahip olmaktır. Ruhsalbilgelik gerçek ile ahlâkın işbirliğin-den doğar… (bkz. Yak.3:13-18).
• Buna karşılık Özdeyişler’de sözü geçen anlayışsızkişi, üç farklı kişiden söz eder (bkz. 1:22):
1. “Bön” (saf) adam, kolay kandırılan, yoldan saptırılan kişidir;
2. “Akılsız” olan, kötülükle sevinen, bilgiçlik taslayan ukalâ kişidir; ve
3. “Müstehzi” (alaycı, yerici, küstah) ise, terbiyeyi, düzeltilmeyi ve-ya adaleti hiçe sayan kavgacı kimsedir…
Anlayışsızlığın bu üç yönü, Mezmur 1:1’de sözü edilen kö-tülerin üç davranışı, yukarıda tanımlanan anlayışsızlığın üç yönüyle eşdeğerdir.
Bugün, dün düşündüğün kadar bilge olmadığını anlarsan, bu-gün daha bilgesin demektir!
Bölüm 16–22. Doğru Karakterin Oluşması
Okunacak Ayetler: Bölüm 16 ve 18 |
İlginçtir, ama bilgelik en çok ev veya kilise ortamında ge-reklidir! Tanrı korkusuyla denetlenen yürek, diğer insanlarla ilişkilerimizde doğru tepkiler verdiren anahtardır. Bu bölüm-deki özdeyişler, insan ilişkilerinde esenlik, gelişme ve doğ-ruluğu teşvik etmektedir. Ele alınankonular yine çok çeşitlidir: ka-rakter, dilin kullanımı, seçilen yollar, hedefler, düşünceler ve niyetler.
• En çok tekrarlanan ifadeler baz alındığında Özdeyişlerkitabının bir başka ana hatlar şeması şöyle olabilir:
1) 1 – 9. bölüm: Babadan ders almak (oğlum).
2) 10 – 15. bölüm: Karşılaştırma ile ders almak (ama).
3) 16 – 22. bölüm: Sentez ile ders almak (ve).
4) 23 – 31. bölüm: Uzun dersler (birden fazla ayet).
• Pavlus’un Filipililer 3:1’de dediği gibi, “Size aynı şeyleri yazmak bana usanç vermez; hembu sizin için bir güvencedir,” Özde-yişlerkitabı da aynı gerçekleri tekrarlar durur. Bu bize de usanç vermez, çünkü bu sözler yaşam pınarıdır. 16. bölümde iki defarastlanan bir ifade, “İnsana düz (doğru) görünen yollar var, fakat sonu ölümdür” ifadesidir. Yerini bulabilirmisiniz? Ayrıca bu ayet-lerin bize anlatmak istediği nedir?
Hayatın bütün yol kavşaklarındaki davranışımız ne olmalıdır?
Bkz. 16:9;
• 18:12 ile 16:18-19’u okuyunuz. Bu ayetlerde işlenen konu Özde-yişlerkitabının baş konularından biridir. Tanrı alçakgönüllüleri yüceltmeyi sever (3:34), ama kibirlileri reddeder (6:16-17; 16:5). Kibirli insan kendisine (8:36), komşusuna (13:10) ve Tanrı’yakarşı gelir (16:5). Sonu yıkımdır. Yaşam olan Rab’bin boyundu-ruğu dik kafalıların boynuna iyi oturmaz!
• Tanrı yolunda yürümeyi öğreten bu tavsiyeler ve ilkeler kitabı, tükenmeyen bir elmas madeni gibidir. Ama bunca özdeyiş yığı-nının esas hedefini gözden kaçırmamak gerekir. Asıl amacı: son-suzluk için sağlıklı bir karakteroluşturmaktır. Zaten günahtan özgür kılınmış ve Mesih’in erdemlerini geliştirmiş ka-rakter bütün Kutsal Kitap’ın ve Kurtuluş Tasarısı’nın esas hede-fidir. Böylece, Özdeyişlerkitabı, nasıl Tanrı’nın “emektaşları” olacağımızı gösteren kılavuzdur (2Ko.6:1). 2.Petrus 1:3-11’de bu ruhsal yetişkinliğe erişme süreci, Yeni Antlaşma’nın vurgularıaçısından ele alınmaktadır…
Bölüm 22–24. Bilge Kişinin Karakteri
Okunacak Ayetler: Bölüm 24 |
Özdeyişler kitabının sonuna doğru, yetki kullanan kişilere ses-lenilmektedir. Bu kişiler anne babalar, yönetimde yer alanlar veya ruhsal önderler olabilir... Ama yetki kullananın olgunbir kişi olması beklenir. Onda artık bilgebir karakter oluşmuş olmalıdır. Bunun için, önderlik yapanların Tanrı’nın ahlâki ve ruhsal isteklerini bilmeleri ge-rekir.
• Bilge kişinin karakteri, en üst aşamasında bilgeliğin ta kendisi Olan’ın karakterine benzeyecektir (Kol.2:3). Elçi Pavlus’un belirtiği gibi, Rab’bin izinde yü-rümek, kendisinin içimizde biçim kazanması, yanihayatımızın dizginlerini eline alıp karakterimize ken-di erdemlerini kazandırması demektir! (Gal.1:15;4:19).
• Özdeyişlerkitabının tavsiyeleri veya yargıları genel ilkelerisaptamaktadır. Bunları, basit “etki, tepki” kuralları olarak algıla-mamak gerekir. Tanrı’nın genelde etkinlik gösterdiği, insanlaracevap verdiği yollar, ya da anlayışsızlığın doğal zararları ile bil-geliğin ve doğruluğundoğal yararları karşılaştırılmaktadır. Ama bu ilkeler esnektir ve günlük hayatta bunların birçok istisnasınıgörebiliriz. Doğru ve bilge kişiye, uzun ömür, esenlik, bolluk ve rahatlık vaat edilir. Fakat Eyüp’ün örneğinde görüldüğü gibi bu matematiksel bir formül değildir. Vaat edilen “mükâfatlar” (ödül-ler) sonsuz yaşamınyararlarını çoğaltmaya yöneliktir! İbraniler 11. bölümün kahramanlarının durumunda olduğu gibi, bu ödüller hepimiz için yalnız cennette tam ve kesin olacaktır!
Bölüm 25–29.Bilgeliğin Değer Yargıları
Okunacak Ayetler: Bölüm 25 |
Doğruluk ve adalet, bir milleti yüceltir (14:34). Bu, sadece yöne-tenler için geçerli değildir; aynı zamanda, doğruluk ve adaletin birtoplumun bütün bireylerince benimsendiği ölçüde müm-kündür. İşte burada bu kalkınmayı sağlamak için bireylerin benimsemesi gereken değer yargıları ve ilkeleri sunulmak-tadır. Krallar, tarlada çalışanlar, tanıklık edenler, dostlar,hakkını arayanlar, tüccarlar bilgece davranmak istiyorlarsa hareket-lerinde yalancı, tembel ve hileli değil, doğru, gayretli ve güvenilir ol-malıdırlar. Böylece Tanrısal bilgelik hem doğru kararlar almamızayardımcı olur, hem de hayata (özellikle maddi değerlere) bakış açımı-zın doğru olmasını sağlar.
• İlk bakışta bu bölümlerde sıralanan özdeyişlerin gelişigüzel ser-pildikleri düşüncesi güç kazanabilir. Ama, benzer konuları paralel gruplar halinde sergileyen ve özenle düşünülen çok titiz bir düzen bulunmaktadır. Bunları okurken özellikle kendi yaşantımız için çıkarabileceğimiz pratik dersleri bulmaya çalışalım. Bazı konular şöyle sıralanabilir:
Dilin Kullanımı (25:11-15) Dedikodu (26:20-22)
Ölçülü Olmak (25:16-17) İkiyüzlülük (26:23-28)
Güvenilmezlik (25:18-19) Güvenilir Kahyalık (27:23-27)
Merhamet (25:20-22) Amansızlık (28:15-17)
Başka paralel konular bulun:
Bölüm 30–31. Bilge Kral ve Bilge Eş
Okunacak Ayetler: 31:10-31 |
Agur’un “acizane düşüncesini” (30:2) kaydeden Özdeyişler30. bölümün sözleri, aslında bize tekrar Tanrısal Bilgeliğin derinliklerine kadar eşlik eder.
• Örneğin, ayet 30:4’te sorulan ilginç sorunun cevabını bilir misi-niz? (Bkz. Yu.3:13).
Sonra Agur bizi, yaşantımızı Tanrı Sözü temeli üzerinde (30:5-6) kurmaya davet ediyor ve bununla ilgili olarak her neslin dikkate alması gereken çok önemli kişisel, ailevi ve toplumsal hususları (30:11-14), tekrarlanan “söylemek istediğim iki, üç şey var” tarzındaki başlıklar altında sıralıyor (30:7, 15, 18, 21, 24, 29).
“Faziletli kadın”ın şiiri (31:10-31) hem yapısından hem içeriğin-den dolayı dikkat çekmektedir. 22 ayetin baş harfleri, İbrani alfabe-sinin sırasını izler... Bu yalnız ezberlenmesini kolaylaştırmakla kalmaz, üstelik en yüksek niteliklere sahip olan eşin karakterinin güzelliğini ve düzenliliğini gösterir.
• Bir anlamda faziletli kadın, Özdeyişlerkitabı boyunca yüceltilen bilgeliğin kişileştirilmiş halidir (bkz. 9:1-12). Bu yüzden ilk bö-lümlerde de bilgeliğin sırrı olarak gösterilen “Tanrı’dankorkmak” ilkesi, Özdeyişlerkitabını da noktalamaktadır (31:30). İşte bu, “oğullarından tanınan bilgeliktir”(bkz. Mat.11:19; Grekçesi), yani işlerinden ötürü övülen bilge-liktir (31:31).
• Aynı zamanda bilgeliğin ev halkının ilişkileriyle başladığını gö-rüyoruz. Özellikle anne sevgisinden doğan öğütler (31:1-9) veTanrı sever annelerin çocuklarına Tanrı sözünden verdikleri ders-ler (31:26), gelecekteki güvenilir ve gayretli (yani bilge) imanlı nesillerin teminidir! (Bkz. 2Ti.1:5; 3:14-15). İşte bunlar, doğruluk içinde Rab’le birlikte egemenlik sürecek olanlardır!
____________________________
1) Süleyman’ın Özdeyişleri’ne göre bilgeliğin temeli, kaynağı ve sırrı nedir?
2) Kutsal Kitap’ın verdiği anlamla bilgeliğin veya hikmetin tanımını veriniz.
3) Özdeyişler kitabında, tembelle çalışkanın konu edindiği ayetler ve benzetmeler bulunuz. Bunlardan çıkan ruhsal ders nedir?