Ders 19. Mezmurlar

Duanın “El Kitabı”

Mezmurlarkitabı, 10 asır gibi uzun bir dönem boyunca derle-nen ilahilerden oluşturulmuş ve tapınakta ibadet kitabı olarak kulla-nılmıştır. Yahudilerona “Övgüler Kitabı” (Sefer tehillim) ya da sırf “Övgüler” ismini vermişlerdi. Yunanlı tercümanlar ona, İbranice“Miz-mor” kelimesinin karşılığı olan “Psalmoi” ismini verdiler. Anlamı, çalgılarla eşlik edilen ezgiler demektir. Bayram-larda “hallel” (‘haleluya’dan) ismini taşıyan Mezmurlarda ilahi olarak kullanıla gelmiştir (örn.Mat.26:30).

Kilise tarihinde de Mezmurlar, gerek onlara bir müzikuyarlanarak, gerekse ayetlerinden ilham alınıp yeni ilahi-ler bestelenerek tekrar tekrar değerlendirilmiştir. Mez-murlar; yakarışlardanveövgülerdenibarettir, bu yüz-den aynı zamanda birer duadır (72:20). Tanrı’yla imanlının günlük ilişkisini aydınlatan önemli bir kaynaktır. Bir nevi “Duanın El Kitabı” gibidir.

Mezmurlar,Kutsal Kitap’ın tam ortasında yer alır. Mezmur 117 ise onun tam ortasındaki bölümdür. “Rab’be sığınmak, insana güven-mekten iyidir” sözüyle Mezmur118:8’inci ayet, Kutsal Kitap’ın orta-sındaki cümledir. Bu ayetherhalde, gerek Mezmurlar’ı, gerekse en önemli bestecisi olan Davut’un hayata bakış açısını, en iyi özetleyen ifadedir.

Yazarı: Altı ayrı yazarın ilahileriyle birlikte en çok Davut’un besteleri yer almaktadır. Bu yüzden İslam litera-türüne Davut’a inen Zebur kitabı olarak, Hıristiyan alemi-ne de “Davut’un Mezmurlar Kitabı” olarak geçmiştir.

1’inci ve 2’nci Samuel bölümleri, Davut’un yaşam öyküsünü ka-leme almaktadır. Mezmurlar ise, onun yüreğini ve dünya görüşünüyansıtmaktadır. Kendisi Tanrı’nın yüreğine uyan bir yüreğe, Tanrı’nın meshedilmişi olarak önemli bir göreve ve ozan olarak yumuşak, do-kunaklı bir sanata sahip olan bir insandı (2Sa.21:1).

Tarihi: Daha önce söz ettiğimiz gibi, Musa’dan başlayıp (Mez-mur90) Ezra’ya kadar (Mezmurların son derlemesini yapan) 1000yıla yakın bir süre söz konusudur. Ama bu ilahilerin yoğun bir şekilde bestelendikleri dört ana zamanı dikkate almak gerekir:

İ.Ö. 1020-970; Davut’un dönemi.

İ.Ö. 970-931; Süleyman’ın dönemi.

Sürgün öncesi; Asaf ve Korah’ın dönemi.

İ.Ö. 700 yılları: Hizkiya dönemi.

Mezmurlar, doğal olarak İsrail’insiyasi, askeri vedini ortamını yansıtmaktadır. Bu yüzden düşmanlardan, savaşlardan söz edilmekte ve bu konular için de dua edilmektedir. Ama bunları bir cihat (savaş çağrısı) olarak algılamamak gerekir. Çünkü mezmur yazarının (çoğu zaman Davut’un) savaşa ilişkin dualarındaki amacı, dinini yaymakdeğil, kişisel olarak korunmak, zaferi Tanrı’yı överek kutlamak veya uğradığı haksızlıklara anlam verebilmektir.

Özellikleri: Mezmurlar, daha önce söylediğimiz gibi birer ilahidir, yani telli çalgılarla eşlik edilen müzikli şiirlerdir.

Bu şiirin özelliği kâfiye değil, birbirini tamamlayan tekrarlardır. Bir dizede iki satır yer alır. Birinci satırda söylenen şey, ikinci satırda farklı anlamdaşlarla tekrarlanır. Buna “paralellik” denir ve İbrani şiiri-nin temel taşıdır. Örneğin Mezmur1:2;

“Zevkini Rab’bin yasasından alır.

Ve gece gündüz onun üzerinde derin derin düşünür.”

Mezmurlarda ayrıca kişisel duygular önemlidir. Peygamberler,Tanrı sözünü nasıl insanlara aktardılarsa, Mezmur yazarları da insan duygularını Tanrı’ya uygun ifadelerde sunmuşlardır. Kutsal Ruh böy-lece, Mezmurlar yoluyla her imanlının Tanrı’ya dua etmesini öğre-neceği bu “el kitabı”nı hazırladı. Ayrıca, kimi Mezmuraracılığıyla önemli peygamberlik sözlerini de bildirdi.

Yalın yazı nasıl tasvir yoluyla hedefine ulaşırsa, şiir de benzet-meler veya mecazlar yoluyla hedefine ulaşır. Bu yüzden çoğu ifade-lerinde Mezmurlar birden çok anlam taşımaktadır. 1. Mezmur’u örnek alacak olursak, görüyoruz ki, iman yaşamının zevki “akar suların kenarında dikilen ağaca” benzetilmiştir. Bununla amaçlanan, ifade zenginliği değil, ifade edileni vurgulamaktır. 23. Mezmur’da, çoban benzetmesi Tanrı’yla imanlılararasındaki ilişkiyi dile getirmekiçin kullanılmaktadır. Böylece bilinen örnek, bilinmeyeni anlatan en etkin araçtır.

Kullanılan simgesel dilde bazı örnekler şöyledir:

1. Benzetme: “Gibi” edatı kullanılarak karşılaştırmayapılır: “…ağaç gibidir” (1:3).

2. Mecaz: Bir simge “gibi” kullanmadan başka sözcüğün yerini alır: “Rab çobanımdır”(23:1).

3. Abartı: Bir şeyi vurgulamak için abartı yapılır: “Her gece ağla-maktan döşeğim ıslaktır”(6:6).

4. Kişileştirme: Cansız nesnelerden canlıymış gibi konuşulur: “Bü-tün kemiklerim diyecek: Ya Rab… Senin gibi kim var?”(35:10).

5. İnsan biçimi sıfatlar: Tanrı’dan bahsederken bedeni ya da insani duyguları varmış gibi söz edilir: “Ya Rab …elini kaldır” (10:12).

Alfabetik dizilmeler: Dokuz tane Mezmur’da (9, 10, 25, 34, 37, 111, 112, 119 ve 145), her dizenin baş harfi alfa-benin sırasını izler. Böylece ezberlenmeleri kolaylaşmıştır.Özellikle Tanrı Sözü’neövgüler yağdıran ve 22 kıtadan oluşan Mezmur 119’un her kıtasındaki 8 ayet, alfabenin aynı harfiyle başlar.

Kimi Mezmurlar’da “Sela” kelimesi, bazı ayetlerin sonunda yer alır. Yeni bir kıtanın başlangıcını gösterdiği sanılmaktadır. Bir “es”(duraklama) işaretidir. Aynı şekilde “Haleluya” kelimesi, kimi Mez-murlar’ın başında veya sonunda yer alır (111 – 113, 115 – 117, 146 – 150). “Hallel” (övgü) ve “Yah”dan (Yahve) oluşur; yani “Tanrı’ya övgüler.” Bir kıtanın cemaat tarafından tekrarlanması için kullanıl-dığı sanılmaktadır.

Ana Hatları: İçinde 5 ana kısım bulunmakta ve her biri Mu-sa’nın beş kitabından biriyle benzer konular paylaşmaktadır.



KISIM I

1 - 41

KISIM II

42 - 72

KISIM III

73 - 89

KISIM IV

90 - 106

KISIM V

107 - 150

En önemli yazar:

Davut

Davut ve Korah oğulları

Asaf

Bilinmeyen

Davut

İçerik:

Yakınmalar

Milli

İlahiler

Övgü

İlahileri

Musa’nın kitaplarıyla ilişki

Yaratılış

Çıkış

Levililer

Sayılar

2. Yasa

Konu:

Doğru insan

İsrail’in kurtuluşu

Tapınak ve toplu ibadet

Düşüş ve düzelme

Tanrı’nın Sözü

Örnek Mezmur:

8

68

84

90

119

Amacı: MezmurlarYahudilerin “İlahiler Kitabı” olarak yazıl-mıştır. Dolayısıyla, imanlının Tanrı’ya kalbini nasıl açacağını ve dua-larındaduygularını uygun ve anlamlı ifadelerle nasıl dile getireceğini göstermektedir!

Mezmurlar, insanın bestesi ise de, insanın eseri de-ğil, Kutsal Ruh’un esinidir! Böylece Mesih özlemini desürekli dile getirerek gelişiyle ilgili önemli peygamberlik sözlerini kaydeder.

Mesihsel Mezmurlarve konuları:

Mez.2:7,8; Mesih’in Oğulluğu (Mat.22:45; İbr.1:5).

Mez.2:6; 72:8; " Krallığı (Mat.25:31-24; 27:11;

89:27; 96:10; Esi.19:16).

103:19;

Mez.8:4,5; " İnsanlığı (İbr.2:6-8).

Mez.16:10; " Dirilişi (Elç.13:33-36).

Mez.22; " Ölümü (İncil’in ilk dört bölümü)

Mez.22:22; 40:9-10; " Peygamberliği (İbr.2:12).

Mez.40:6-8; " Yaşamı (İbr.10:5-7).

Mez.45:6,11; " Tanrılığı (İbr.1:8).

Mez.45:7; " Doğruluğu (İbr.1:10).

Mez.68:18; " Göğe alınışı (Ef.4:8).

Mez.72:2-14; 86:13; " Yargı yetkisi (Mat.25:32; 2Se.1:7-9;

96:10-13; 98:9; Esi.19:11,16; 20:11).

Mez.72:4,12-14; " Merhameti (Mat.11:5; 12:20).

Mez.89:18,19; " Kutsallığı

Mez.102:25-27; " Ezeliyeti (İbr.1:10).

Mez.110:4; " Kâhinliği (İbr.5:6).

MezmurlarTanrı halkının Kendisine sunduğu “Pentateuch”4(Pentatok) kitabı gibidir! Tanrı’nın Yasasına ve Sözüne iman ceva-bıdır! Bu cevap görkemli bir tapınmadır!

I. KISIM: Mezmur 1 – 41

Bölüm 1-6. Günün En Karanlık Saati

Okunacak ayetler: Mezmur 3

İlk 6 Mezmur bir giriş niteliğindedir. Tanrı Sözünü derin dü-şünme (1), Mesih’in Krallığını tanıma (2) ve iyi ya da kötü zamanlarda duaya ara vermemenin önemini (3–6) öğreniyo-ruz.

Örnek olarak ele aldığımız 3. Mezmur, sıkıntı zamanında dilegetirilen bir güven ifadesidir. Onun gibi Mezmurlarda, önce a) sorunu Tanrı’ya açıklayan ayetler, sonra b) Tanrı’ya karşı duyulan güveni an-latan ayetler ve en sonunda c) hamt ve övgü ayetleri yer alır.

3. Mezmur’un yazıldığı ortam ve nedenleri Mezmur’un başında belirtilmiştir: “Oğlu Abşalom’un önünden kaçtığı zaman, Da-vut’un söylediği Mezmurdur” (bkz. 2Sa.15:13 – 17:22). Bu belki Davut’un hayatındaki en karanlık saattir. Ama imanı şu ifadede odaklanır: “Kurtuluş Rabbindir (2:8a). Benzer bir karanlık saati yaşayan bir başka Eski Antlaşma kahramanı, bu ayeti de dilegetirerek Rab’be güvenini yenilemiştir(bkz. Yun.2:9). Böylece Rab’be güvenenlerin uykusu kaçmaz (3:5; 4:8); çünkü henüz or-talık karanlıkken, seher vaktinde kalkıp Rab’be yönelmeyi ihmal etmezler (5:3).


Bölüm 7–12. Evrenin Hakimini Beklerken

Okunacak ayetler: Mezmur 7

Bu altı Mezmur (7-12), haksızlıkların kol gezdiği bu dünyadadoğruluğun ve adaletin galip gelmesini (7), tanrısızın alçaltılmasını(9-10) ve Tanrı’nın yüceltilmesini (8, 11-12) dile getirir.

7. Mezmur’un başlığındasözü geçen Benyamin oğlu Kuş’un, Abşalom’un isyanında Kudüs’ten kaçarken Davut’u lanetleyip ona taş atan Benyamin olduğu zan-nedilmektedir.

Bu Mezmurlardan öğrendiklerimiz şunlardır:

Tanrı bütün evrenin hakimidir.

Tanrı’nın adaleti kusursuz ve tarafsızdır.

Tanrısızın yolu yıkıma götürür.

Tanrısıza kötülükle karşılık vermek günahtır.

Özetle: “Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara!

Onlar doyurulacaklar”(Mat.5:6).


Bölüm 13–18. Geçmiş Galibiyetler, Geleceğe Güven

Okunacak ayetler: Mezmur 18

Tanrı’yı inkâr eden akılsızın karşısında (14), tüm yüreğiyle Rab’behizmet edenlerin bereketleri boldur: sevinç (13), Tanrı’yla beraberlik (15), ruhsal doyum (16), korunma (17) ve geleceğe karşı güven (18).

2.Samuel 22’de de geçen 18. Mezmur hangi nedenle bestelendi?

Rab’bin bir hisar, kaya, kale, kalkan veya sığınak gibi olduğunu sadece sıkıntı zamanında O’na güvenenler öğrenir!


Bölüm 19–24. Bana Yol Gösteren ve Beni Koruyan Rab

Okunacak ayetler: Mezmur 23

Bu 6 Mezmur’da Rab’bin birçok işlevini görebiliriz: Kendisi Ya-ratan (19), Yardımcı (20), Kral (21), Çarmıha Gerilen (22), İyi Çoban (23) ve Görkemli Olan’dır (24).

Mezmur22’de Rab koyunları için canını veren ço-bandır (Yu.10:11); Mezmur23’te yol gösteren ve besin sağlayan çobandır(İbr.13:20); Mezmur24’te de çobanların Başı ve koyunların sahibidir (1Pe.5:4).

Kutsal Kitap’ta başarılı hizmetleriyle göze çarpan iman kahra-manları arasında, 3 önemli kişiönce çoban olarak görev yapmış ve böylece Tanrı halkına hizmet etmeyi de öğrenmiştir: Yusuf,Musa ve Davut.

23. MezmurEski Antlaşma dönemindeki “Rab’bin Duası”dır. Bu Mezmur’un ayetlerini kendi sözlerinizle yazınız:

1.

2.

3.

4.

5.

6.

....................................................


Mezmur23’ü ezberleyiniz!


Bölüm 25–30. Duanın ABC’si

Okunacak ayetler: Mezmur 25

Davut bu Mezmurları yazarken hizmet ettiği Tanrı’nın karakte-rini düşünüyordu: O, “iyi ve doğrudur” (25:8); “imtihan eden” (26:2); “nurum ve kurtuluşum” (27:1); “kudretim ve kalkanım” (28:7); “ebedi Kral” (29:10); “Rab Allah’ım”dır (30:2,12).

Mezmur 25 ilk alfabetik Mezmur’dur. Davut ABC’yi izleyerekTanrı’yı övecek ve dua edilecek konuları aklında dahakolay tutabildi. Bizler de burada duanın ABC’sini öğre-niriz: Tanrı’yla kişisel bir diyalog. Yani yüreğimizi O’na açıp karakterinden ötürü O’nu övmek!

Bölüm 31–36.Zulmedenler İçin Dua Et

Okunacak ayetler: Mezmur 35

Sıkıntıdayken Tanrı’ya yönelmek, seni çukurdan yüce-liğe(31), çaresizlikten bağışlanmaya (32), insana güven-mekten Tanrı’ya güvenmeye (33), sıkıntıdan tapınmaya (34), zulümden hamda (35), karanlıktan ışığa (36) yük-seltecektir.

“Ama ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmeden-ler için dua edin” (Mat.5:44). Bu nasıl yapılır, nasıl başarılabilir? Mezmur 35 cevabın bir kısmını verir.

a) Davayı Rab’be bırakarak (35:1-8);

b) Uğradığın haksızlığı Rab’be anlatarak (35:11-16);

c) Kötülüğe iyilikle karşılık vererek (35:13-14);

d) Rab’be yalvararak (35:17-26);

e) Her durumda Rab’bi yücelterek (35:9-10, 18, 27-28).


Bölüm 37–41. Dostun İhaneti

Okunacak ayetler: Mezmur 41

Davut’un dua yaşamını yansıtanMezmurlar, aynı zamanda iman yolunda olgunluğa doğru ilerlemek için son derece yararlı bir uygu-lama kılavuzudur. Böylece sabırsızlığı(37, 40), güçsüzlüğü (38, 39) ve ihaneti (41) yenmenin yolunu bile çizmektedir!

Kolay durumlarda Rab’be söylenen övgüler içtendir. Fakat zordurumlarda sunulan övgülere paha biçilmez!

Yaşanabilen en zor tecrübe ihanet edilmektir(41:9). Ama bu durumdabile kendimizi acın-dırmadan Rab’bin iradesine teslim etmek enetkili ilaçtır (Yu.13:18 vd.).


II. KISIM: Mezmur 42 – 72

Bölüm 42–49. İşte, Güvey Geliyor!

Okunacak ayetler: Mezmur 45

Bu Mezmurlar, Musa’ya karşı ayaklanıp ölen (Say.16:1-33;26:10) Korah’ın çocuklarına (yani soyundan gelen insanlara) atfedilmiştir.Onlardan bazıları tapınağın bekçileri olarak (1Ta.9:19); bazılarıysaşarkıcılar ve çalgıcılar olarak atanmıştı (1Ta.6:31-33, 37). Atalarında Rab’bin terbiyesini görüp iyi bir ders almış olan Korah’ın “çocukları” bu Mezmurlar’da güçsüz düşenin Rab’be özlemi ve gü-venini (42), dışlanmış olanın yalnız olmayışını (43), ba-şarısızlığa uğrayanın Rab’deki başarısını (44) dile ge-tirirler.

Pavlus, 2.Korintliler 6:9,10’da âdeta bu Mezmurların özetini ve-rir: “Tanınmayan kişiler gibiyiz, ama iyi tanınıyoruz. Ölümün ağ-zındayız, ama yine de yaşıyoruz. Dövülüyorsak bile öldürülmüşdeğiliz. Kederliyiz, ama her zaman seviniyoruz. Yoksuluz, amabirçoklarını zengin ediyoruz. Hiçbir şeyimiz olmasa da her şeye sahibiz.”

Bu grubun geri kalan 5 Mezmuru, Kral’a ve O’nun ege-menliğine birer övgüdür. Konuları şöyledir: Meshedilen kral (45), temeli sarsılmayan kent (46; bkz. Esi.22:1), bü-tün dünyanın kralı (47), Tanrı’nın kenti (48) ve dünyasal zenginliklerin boşluğu (49).

45. Mezmur; Kralın, onun yetkisinin ve nikahının mükemmel-liğini yücelten bir ilahi olarak bestelenmişti. Ama burada sıradan bir kral değil, “krallarınKralı” söz konusudur! Nitekim İbraniler 1:8-9, bu Mezmur’un 6. ve 7. ayetlerinin, Mesih İsa’ya ilişkin bir peygamberlik olduğunu göstermektedir.

45. Mezmur’u bu açıdan değerlendirdiğimizde: Mesih’e kral ola-rak olan tapınmamızı (45:1-3); O’nun egemenliğinin yüceliğinive taç giydirme (meshedilme) törenini (45:4-9); gelin olarak krala olan tam teslimiyetimizi (45:10-15); ve Mesih’le birleşen kilise cemaatinin görevi olarak yeni çocuklar (imanlılar) edinme ve bun-ları egemenliğin yetkilerini kullanmak için yetiştirme gerekliliği-ni (45:16-17) görebiliyoruz.

Krallığı konu eden (yani Mesih’i kral olarak tanıtan) başka Mez-murlar da şunlardır: Mezmur 2, 18, 20, 21, 72, 89, 99, 110, 145.


Bölüm 50–54. Tövbe, Krallara yakışır!

Okunacak ayetler: Mezmur 51

Bu bölümdeki Mezmurların ana konuları: Tanrı’nın ada-leti ve tövbeye çağrı (50), Davut’un örneğinde görüldüğü gibi suçlarımızın itirafı (51), dilin hain yapısı (52), kö-tülüğü izlemenin anlamsızlığı (53) ve bütün bunlara tekçözüm olarak Rab’bin yardımına sığınma gereği (54) gibi konulardır.

51. MezmurDavut’un, hayatındaki en korkunç günahına iliş-kindir. Krallığının 20 yılı boyunca Rab’be uygun bir yüreğe sahip olan kral-çoban, yüreğinde en azgın kötülüklere yer verir: zina, ihanet, cinayet ve gaddarlık! Buna ek olarak tövbesizlik, durumu daha da kötüleştirir. Yalnız Natan’ın günahını ortaya koymasıyla Davut’un aklı başına gelir. Hayatımızda günah bir yaşam tarzıolarak yer etmesin! Amaher şeyden çok, günahın bir yaşam tar-zına dönüşmesine fırsat tanıyan tövbesizlikhiç mi hiç yer etmesin!

Aşağıda gösterilen 51. Mezmur’un ayetlerinden edinebileceğimiz ruhsal dersleri açıklayınız:

Davut günahıyla kim(ler)e zarar verdi? Tövbesinde günahının en fazla kime karşı olduğunu söyler? Bkz. ayet 4;

Günah, imanlının kurtuluşunu ve kendisiyle Tanrı arasındaki be-raberliğini nasıl etkiler? Bkz. ayet 10-12;

İmanlı, günah işlediğinde de işlemediğinde de Tanrı’ya nasıl bir yaklaşımda bulunmalıdır? Bkz. ayet 17, 19;

23. MezmurRab’be en derin, en anlamlı ve en sade güven duası ise, 51. Mezmurtövbelerin tövbesi ve Rab ile aralıksız beraber-liğin anahtarıdır.

Tövbelerimiz bizi değiştirmiyorsa, yanlış dua ediyoruz demektir!

Başka tövbe ilahileri: Mezmur 6, 32, 38, 102, 130 ve 143.


Bölüm 55–59.Zulmedilenin Feryadı

Okunacak ayetler: Mezmur 59

Bu Mezmurlar Davut’unhayatındaki en zor günlerde bestelen-miştir. İhanete uğradı (55), hayal kırıklığına da (56), başına ödül ko-nuldu (57, 59) ve her şeye rağmen Davut imanla,“Gerçekten doğ-ruluğa ödül var” ve“Gerçekten dünyayı yargılayan bir Tanrı var”diyebildi (58:11).

59. Mezmur, 57. ve 58. Mezmurile bir dizi oluşturur. Bunlara “miktam” adı verilir (yani “özgürlük ilahileri”). 1.Samuel 19:11’de bu feryada neden olan olayları öğrenmekteyiz. Saul,Davut’u öldürmek amacıyla onun evini sarmıştır. O da kaçmak zorunda kalır. Mutlak ölümden kaçarken bir övgü ilahisini hiçbestelediniz mi? “Düşmanlardan”, sıkıntılı durumlardan şikayet edip Tanrı’dan hakkımızı istemekkolaydır. Ama o durumlar için Rab’be hamt etmek hiç aklınızagelir mi?

Sıkıntıdayken duyguların çukuruna düşmemek, sadece sunulanövgüler sayesinde, kendini acındırmadan arıtılan imanın başarı-sıyla mümkün olabilir!

Bölüm 60–66. İyi ve Kötü Haberler

Okunacak ayetler: Mezmur 60

Bu Mezmurlar yine Tanrı’nın önünde boşaltılan kederli yüreğianlatır (60, 61, 63-65). “Ey Tanrı!”ifadesinin ısrarlı tekrarı bu yüz-dendir. Fakat kederden boşalan yürek acılıkla dolmaz; ye-nilgi, teşviksizlik ve aldanma durumunda Tanrı vaatlerine karşı güvenle dolar! Böyleceinsan, yüreğinde, Tanrı’nın büyük kurtarışlarını hatırlayarak övgüye layık bir ruhsal sığınak olduğunu keşfeder (62, 66).

60. Mezmur, kral Davut hem iyi hem kötü haberler aldıktan sonra yazılmıştır. İyi haberler, düşmanları üzerine tek tek zafer kazan-masıydı (2Sa.8:3-5). Kötü haberler ise, düşmanların birleşip tek-rar kendisine karşı gelmeleriydi. Edom güneyden saldırıp İsrail’i büyük sıkıntıya sokmuştu. Bu savaşınraporunu duyar duymaz, Davut 60. Mezmur’u besteledi!

Olup bitenlerde Davut, Tanrı’nın mutlak ve egemen iradesineboyun eğdi. O, uluslar üzerinde egemendir (ayet 7-8). Bu yüzden, “sıkıntılarla bile övünürüz(Rom.5:3). Çünkü sonun ne olaca-ğını ve kiminle zafere ulaşacağımızı biliriz. Davut’la birlikte,“Allah ile yiğitlikler ederiz (yani: zaferkazanırız)diye haykı-rabiliriz! (ayet 12). Bu yüzden de, “Tanrı’nın kendisiyle de övü-nürüz”(Rom.5:11).

Aşağıdaki iki cümleyi tamamlayarak bütün durumlarımızıdoğ-ru değerlendirebiliriz:

a) “Şu sıralarda hayatımda olup bitenlere baktığımda şu kötü haber-leri görürüm:

b) “Tanrı’nın imkânlarına baktığımda şu iyi haberleri sayabilirim:

Bölüm 67–72. Görkemli bir Diyar!

Okunacak ayetler: Mezmur 72

Tanrımız övgüye ne kadar layıktır? Yargılarından ötürü (67), mer-hameti ve nimetlerinden ötürü (68), çocuklarının feryatlarına göster-diği ilgiden ötürü (69-70), güçsüz olanlara verdiği güçten ötürü (71) ve uluslar üzerindeki egemenliğinden ötürü (72) övülmeye layıktır!

72. Mezmur’u okuduğumuzda iyi bir hükümdardan neler bekle-nebileceğini öğreniriz:

…ülkede barışı sağlamak (ayet 3, 7);

…yoksullara ve sıkıntıda olanlara yardım etmek (a. 4,12-14).

…kutsal yasaya karşı derin bir saygı uyandırmak (a. 5).

…iyi bir icraat ile halkı rahatlatmak (a. 6-7).

Bunu Yeşaya 11:1-5 ile karşılaştırdığımızda bu Mezmur’un bir peygamberlik niteliğinde olduğunu görebiliriz. Kiminle ilgili?

15. ayette hepimiz için önemli bir ders bulunmaktadır:“Durmadan dua etsinler onun için, gün boyu onu övsün-ler!” (ayrıca bkz. 2Ti.2:1-4).

Böyle dua; insan ruhu için kalkan, Tanrı için kurban, Şey-tan için ise karabasandır!


III. KISIM: Mezmur 73 – 89

Bölüm 73–77.Hayatındaki Rab’bin İşlerini Hatırla!

Okunacak ayetler: Mezmur 77

Tanrı’yı unutanlar için hayat yolculuğu kaygan ve rahatsız ola-caktır (73, 75). Buna karşılık, yollarını Tanrı Sözü’ne göre düzen-leyen kişiler ise yıkımın ortasında bile hep ümitle yaşayacaklar (74) ve ruhsal zafere ulaştıran gücü bulacaklardır (76-77).

Levililer bölümüne denk gelen Mezmurlarınbu III. Kısmı, Asaf’ın uygun bir bestesiyle başlar (73). Levililer ibadetin vetapınmanın el kitabıdır. Asaf doğru bakış açısını yitirip bunalıma düşmek üzere olduğunda (73:1-16) tapınağa gider (73:17 vd.) ve orada Tanrı’nın bakış açısını yeniden kazanır… (özellikle 73:25).

İsrail’in eski ulusal görkemini arayan Asaf (artık ara-larında âlametler, peygamber veya ‘bilen’ yok gibi;74:9), kendini bu yüzden perişan hissettiği zamanlarda Tanrı’ya övgüyle yaklaşarak zafer kazanmanın sırrını öğrenir. Esas zafer dünyasal hayattaki başarıda değil, ruhsal ha-yattaki kesintisiz tapınmadadır!

Bu doğrultuda daha önce de77. Mezmur’un 10. ayetinden, in-sanın ruhsal acılıklarını âdeta iyileştiren bir ilaç olarak söz et-miştik. “Teselliyi reddeden insan benliği (can)” (77:2), sonundahatanın kendisinde olduğunu anlar (“bu dert benden kaynaklanır” diye) ve tedaviolarak “Yüce Olan’ın işlerini anarım” der (77:10 vd.). İşte o zaman yürek hamt ve övgüyle dolup iyileşir!


Bölüm 78–83.Keşke”siz Bir Yaşam

Okunacak ayetler: Mezmur 81

Burada Asaf’ın Mezmurları(50–83) son bulur. Bestele-rine, insanın (imanlının dahil) güvenilmezliği karşısındaTanrı’nın güvenilirliğini överek son verir. Geçmiştesö-zünde duran O’dur (78). Belirsiz bir gelecek karşısındaO’na sığınmak tek çaredir (79–80). İmanlı, Tanrı’nın yakınlığını (81) ve seslenişini (82–83) aramalıdır.

81. Mezmurçadırlar bayramında söylenirdi (81:3 ile Lev.23:24). Bu bayramda çöldeki yolculuk sırasında Tanrı’nın göstermiş ol-duğu sadakat anılıyordu. Bizler de ne zaman ruhsal çölde dola-şırsak Tanrı’nın güvenilirliğini analım…

Bu bölümdeki diğer Mezmurlargibi 81. Mezmur’un mesajı da “Keşke fırsat varken şunu bunuyapsaydım” demeye gerek kal-madan ve Tanrı’ya, “Keşke halkım beni dinleseydi” dedirtmeden (81:13), imana uygun bir bağlılık yaşamaya açık bir davettir.


Bölüm 84–89. Bizi Uyandır, Ya Rab!

Okunacak ayetler: Mezmur 85

Bu altı Mezmur’un her birinde, çeşitli ruhsal özlemler dile geti-rilip bir dua olarak Tanrı’ya sunulmaktadır. Bunlar şu şekilde özetle-nebilir: Bütün varlığım seni özlüyor (84); bizi eski halimize kavuştur (85); sıkıntılı günümde… yanıt verirsin bana (86); Rab’bin kentinden olmak ne güzel (87); imdada yetiş (88); ne mutlu Rab’bin büyük iş-lerini kutlamasını bilen halka (89).

Genelde Mezmur yazarının bir sıkıntısı veya özlemi varsa, önce şikayetini veya derdini açıklar ve hemen ardından hamt ve güven sözleriyle Rab’be ümit bağlar. Bu şekilde bize, Rab ile günlük ilişkimiz ve duamıziçin yol gösterilmiştir. Ne var ki 88. Mez-mur’da, bir tek övgü veya güven sözü yoktur! Bu özelliği taşıyan tek Mezmurdur; öyle ki, her zaman Rab’be ümit sözleriyle yö-nelmeyi bize gösterir. Ayrıca, olağanüstü bir sıkıntıya düşsek bi-le, Rab’bin ümitsiz feryadımızı kabul edeceğini de bize öğretir!

İlya’nın zamanında Rab gücünü göstermiş (1Kr.18), halk da töv-be etmişti. Ama birkaç yıl sonra halk yeniden putperestliğe yö-nelmiş. Yunus’un uyarısıyla Ninova tövbe etmişti (Yun.3:1-5). Fakat, 150 yıl sonra, yine putperestlikten ötürü, Babilliler ta-rafından yerle bir edilmiştir (Nah.1:7-8). 85. Mezmur’un, ilk ayet-leri geçmişte ruhsal uyanışı görenbir ulusun durumunu açıkla-maktadır. Ama bu uyanış da kısa süre devam etmiştir. Bu du-rumda Mezmur yazarı, “bize yeniden yaşam vermeyecek misin?”diye haykırır (85:6).

Sona ermeyen bir uyanışın sırrı nedir? Tanrı Sö-zü’ne sürekli dönmek (85:8) ve gözlerimizi sürekli çarmıha çevirmek! Çünkü, sevgiyle sadakatin buluş-tuğu, doğrulukla esenliğin öpüştüğü tek yer orasıdır! (85:10-11).

Bitmeyen bir ruhsal uyanışın en belirgin göstergesi, sürekli yeni-lenen bir tövbe yaşamıdır!


KISIM IV. Mezmur 90 – 106

Bölüm 90–97. Övgülerin Tek Hedefi

Okunacak ayetler: Mezmur 95

90 ve 95. Mezmurdışında bu bölümdeki diğer Mezmurların ya-zarı bilinmemektedir (Mez.90, Musa’nın; Mez.95 ise Davut’undur). Fakat hepsinde Tanrı’ya tapınılacak güçlü nedenler sunulmaktadır: O, sonsuzluğun sahibidir (90); güvenli sığınaktır (91); Yüce Olan O’dur (92); Kendisi kraldır (93); intikâm O’na aittir (94); kurtarıcımız O’dur (95); Övgünün asıl hedefidir (96); O, egemendir (97).

Genel kanının aksine imanlının hayatındaki en önemli ve derin övgü nedenleri, ulaştığımız başarılar veya O’ndan gördüğümüz bereketler değil, Tanrı’nın kendi değişmez sıfatları, erdemleri ve işleridir. “Gelin... ezgi söyleyelim(95:1,2); “Gelin... tapınalım, secde kılalım” (ayet 6). Çünkü Tanrı uludur ve kraldır (a.3); her şeyin sahibidir (a.4); Yaradan’dır (a.5); bizO’nunuz (a.7). Bunca bereket ve mucize gördüğünüz halde gelin de Rab’be kendi özü ile sözü için tapınmayı öğrenin ki, Rab’be sırf beklentilerle yaklaşıp yüreğiniz katılaşmasın (a.8-11).



Bölüm 98–103. Rab’be Coşkulu Ezgiler Söyleyin!

Okunacak ayetler: Mezmur 100

103. Mezmurgördüğümüz bereketlerden ötürü hamt etmemizi teşvik eder. 98. – 102. Mezmurise teşekkür edecek birçok nedeni gös-terir: Rab kurtarır (98); duaya cevap verir (99); merhamet eder (100); lütuf ve adaletle hareket eder (101); güçsüzün duasını işitir (102).

95. – 100. Mezmur bir dizi oluşturur: “tapınma Mez-murları”dır. Birçok Mezmur’un yakınmalarına veya yalvarışlarına karşın, bu altı Mezmur da yalnız ve yal-nız övgüler vardır! Gözlerimizi yeryüzünden gökyü-züne (Rab’be) kaldırmayı öğrendiğimizde tapınmak her zamanmümkündür!

Övgü Rab’bin özünü oluşturan erdemlereyöneliktir, hamt ise (teşekkür) O’ndan gördüğümüz somut bereketlere verebildiğimiz tek karşılıktır! Bazen Rab’be teşekkür edecek somut bir nedenbulamayabiliriz (aslında mutlaka vardır). Her şeye rağmen, herzaman O’nun değişmeyen karakterinden, yetkilerinden ve yüceli-ğinden ötürü O’na övgüler ve hamtlar sunabiliriz. O zaman teşek-kür edecek konular kendiliğinden aklımıza gelecektir!


Bölüm 104–106.Tarihten Ders Almasını Bilelim

Okunacak Ayetler: Mezmur 105

Bu bölümde yalnız üç Mezmur’u ele alıyoruz, ama üçü de hem uzundur hem de önemli dersler taşımaktadırlar. Tanrı hem “büyük”hem de “küçük” işlerle ilgilenir. Koskoca evreni yaratır ve onu usta-lıkla yönetir (104), küçücük bir insanı seçer (İbrahim) ve soyunu bü-yük hedeflere ulaştırır (105). Ayrıca Kendisi, isyanlarından ötürü ço-cuklarını terbiye edecek kadar sevgiyle doludur (106).

105. Mezmurtarihe, Tanrı’nın halkı için planlayıp verdiği bere-ketler açısından, 106. Mezmurise, aynı tarihe, Tanrı’nın lütufları karşısında halkının eksik ve yanlış tepkisi açısından bakar. Biri iman yaşamını, bir diğeriise tövbe yaşamını teşvik eder. Mesih inanlısının yaşamı İsrail tarihine benzer. Birbirinden detay-larda farklı olsa da, özde aynı lütfa dayanırlar ve ikisi benzer hataları düzeltmek durumunda kalırlar. İman yaşamı nelere sarılıp nelerden sakınmamız gerektiğini bilmektir. Bu konu-da en büyük yardım, hem Tanrı halkının tarihini, hem de Rab’le geçmişimizi gözden geçirip bulduğumuz bereketleri ve düştüğü-müz hataları unutmamaktan gelecektir.


KISIM V. Mezmur 107 – 150.

Bölüm 107-110. Rab; Kurtarıcı, Kral ve Kâhindir!

Okunacak Ayetler: Mezmur 110

107. Mezmur Tanrı’yı kurtarışından ötürü övmektedir. Ardından 108. Mezmur, imanlının en büyük yüceliğinin, Tanrı’yı görkeminden ötürü övüp O’nun kurtarışını talepetmek olduğunu gösterir. 109. Mez-mur ise, gösterdiği sevgiye karşılık olarak gördüğü ihanetlere ve sal-dırılara rağmen imanlının doğru tepkisinin Tanrı’ya dua etmek ol-duğunu vurgular (109:4,5). Ama ortalıkta her türlü haksızlık diz boyu olmuşken, nasıl övgüler sunabiliriz? Bunun cevabı O’nun Rabliğini (yani, Kral olduğunu) anlamakta bulunur (Mez.110).

110. Mezmur’un ilk ayeti, Yeni Antlaşma’da en fazla alıntı ya-pılan ayetlerden biridir (yaklaşık 12 defa; örn. Mat.22:44). Bura-da, “Rab (yani Tanrı) Rabbime(yani Mesih’e) dedi ki, Ben düş-manlarını senin ayaklarının altına serinceye dek (yani son zafer henüz gelmemiştir) sağımda otur (yani meleklerden üstün bir ayrıcalık; bkz. İbr.1:3) denilmektedir. Böylece Tanrı’nın haksız-lıklara göz yummadığını, yalnızca sabrettiğini görüyoruz. Haksız-lıklara doğrudan müdahale etseydi, bütün insanları cezalandırmak zorunda kalırdı. Ne var ki, daha birçok kişinin tövbe etmesinibeklemektedir (2Pe.3:9). İşte o zaman, “İsa’nın adı anıldığındagöktekiler, yerdekiler ve yer altındakilerin hepsi diz çökecek ve her dil, Baba Tanrı’nın yüceltilmesi için İsa Mesih’in Rab oldu-ğunu açıkça söyleyecektir”(Flp.2:10-11).

Aynı zamanda Mesih hakkında Rab, “Sen Melkisedek düzeninegöre sonsuza dek kâhinsin” diye söylemektedir (110:4). Bu daİncil’de önemli bir yere sahip olan bir ayettir. Kurtarıcı-lıkla birlikte Rablik (Krallık) ve Kâhinlik, Mesih’in enönemli iki vazifesidir. Kendisine sığınanları kurtarır, ha-yatlarına yön verir ve onları korumak için sürekli aracılık eder.


Bölüm 111-118. Hamde Layık Olan Tanrı

Okunacak Ayetler: Mezmur 113

Hamt neredeyse bu Mezmurların her satırında vardır! Yüce Tan-rı, halkını koruduğu (111), buyruklarını verdiği (112), düşkün olan ki-şiyle ilgilendiği (113), Kızıl denizde bir yol açtığı (114), Kendisinin tek ve gerçek Tanrı olduğu (115), imanlıyı çeşitli sıkıntılardan kur-tardığı (116), merhameti bol olduğu (117), duaya cevap verip imdada yetiştiği için (118) hamda layıktır!

• Dokunulmazlık, mevkisinden ötürü kimi insanlara tanınan bir ay-rıcalık olabilir. Ama kutsal Tanrı öylesine yücedir ki, özü itibarı ile ulaşılmaz bir konumdadır. “Bütün milletlerin üstünde yücedir ve izzeti göklerin üstündedir!” (113:4). Ne var ki, Kendisi insanın

düşkünlüklerine bakacak ve seviyesine inecek kadar da yü-ce ve görkemlidir! “Var mı Tanrımız RAB gibi, yücelerde oturan, göklerde ve yeryüzünde olanlara bakmak için eği-len?” (113:5-6).

Dindar Yahudiler Fısıh bayramında hâlâ Mezmur 113-118’i söy-lerler. İlk ikisini (113-114) Fısıh yemeğinden önce, son dördünü ise (115-118) yemekten sonra söylerler. Böylece 113. Mezmur, Rab İsa’nın çarmıha gerilmeden önce söy-lediği son Mezmur olabilir (bkz. Mar.14:26).

Rab’be hamdetmek O’nu kutsamaktır. Bizi her gün bereketleriyle kutsayanı bizim de her gün hamtlar ile kutsamamızdan daha uy-gun başka bir cevabımız olabilir mi?


Bölüm 119. Tanrı’nın Çok Yönlü Sözüdür

Okunacak Ayetler: Mezmur 119:1-6; 105-112

119’uncu Mezmur, Kutsal Kitap’ın en uzun bölümü ve en uzun kitabının en uzun Mezmuru’dur. Dolayısıyla ele al-dığı konunun birçok detayına girebiliyor. Tanrı Sözününönemi öylesine büyük ki, bunu dile getirmenin yolları asla tükenmez. Onun yararları o kadar fazla ki, bin bir yönden hayatımızı bereketler.

Şöyle bir hesaba ne dersiniz? 1 + 19 = 119. 1’inci Mezmur’da,gerçek mutluluğu yakalayan insanın Tanrı Sözü’nü sürekli dü-şünen kişi olduğunu söyler. 19’uncu Mezmur’da Davut, TanrıSözü’nün altın değerini vurgular. 119’uncu Mezmur’da ise, bu iki gerçek derinlemesine elealınmaktadır. Bu yüzden 1., 19. ve119’uncu Mezmurların anlamı itibarıyla yukarıdaki hesap doğ-rudur.

Bu Mezmur’dan önemli bir ders öğrenebiliriz. Kutsal Kitap hayat kadar geniş bir konudur; nitekim ikisinin de yaratıcısı aynı Yüce Varlık’tır. Hayatımıza anlam katmak istiyorsak, bu anlamı Kutsal Kitap’ta bulacağız. Ama bütün definelerdeolduğu gibi kazmak (yani düzenli okuyup araştırmak) ge-rekir. Çünkü derine indikçe ödül daha büyüktür.

Tanrı Sözü’nün bu zenginliğini anlatmak için Mez-mur’un yazarı, İbranî alfabesinin harflerine göre 22 kıta bestelemiş. Her kıta abc’nin sırasına göre aynı harfle başlayan sekizer ayetten oluşmaktadır. Sekizsayısı (7 + 1) bol yaşamın simgesidir.

‘Kelâm’ın veya ‘Tanrı Sözü’nün anlamdaşları olarak “yasa” (de-mek ki, itaat edilmeli), “tanıklık” (duyurulmalı), “buyruk” (yerine getirilmeli), “vaat” (imanla kabul edilmeli), “yol” (demek ki, iz-lenmelidir) ve bunlar gibi toplam 11 tane sözcük kullanılmaktadır.

Listeyi tamamlayıp aşağıdaki ilk boşluğu yeni anlamdaşıyla dol-durup cümleyi bitirir misiniz?

Madem ki, Tanrı’nın Sözü __________________’dır, bugün ben ____________________ ederek ona yaraşır bir davranış sergi-leyeceğim.


Bölüm 120-127. İç ve Dış Huzur

Okunacak Ayetler: Mezmur 122

120-134. Mezmurlar, Yahudilerin hacca giderken (yani Kudüs’e), yol boyunca söyledikleri ezgilerdi. Böylece, uzaklardan yola çıkan(120), Kutsal Kenti gören ve (121) oraya varana kadar (122) hacının yaşadığı yolculuğu ve sevincini dile getirir (123-134). Aynı zamanda evden uzakta bulunan yolcuları ilgilendiren konular da ele alınmak-tadır: Huzur - barış (120, 122), korunma (121, 125, 127) ve tedarik(123-124, 126).

Dünyada barış ne yazık ki, geçici bir kavramdır. İnsanlık tarihinin son 3500 yılda yalnız 300 yılı savaşsız geçmiştir. 8000’den fazla anlaşma imzalanmış, aynı şekilde de bozulmuştur. Bu nedenlebarışın, “herkesin tekrar silahlanmak için fırsat bildiği dönem”olarak tanımlanmış olmasına şaşmamalıyız.

Davut 122. Mezmur’da Kudüs’e yaptığı uzun bir yolculuğun so-nunu anlatırken, şehrin isminin asıl anlamını şaşkınlıkla düşün-mektedir. Yeruşalim’ (Kudüs), barış şehri demektir. Ama ne yazık ki, barışı çok az tanımıştır. Bu yüzden Davut rica eder: “Esenlik dileyin Yeruşalem’e” (122:6-8). Or-ta Doğu’nun barışı yalnız halklar arasında tam bir eşit-lik ve kardeşlik sağlayan Esenlik/Barış Reisi (Yşa.9:6) sayesinde mümkündür. Bunun için insanlar yüreklerini Tanrı’nın esenliği ve barışına açmalıdırlar (Rom. 5:1-5).

Dünyada barışı nasıl sağlayabiliriz? Barışkalabalıklardan veya uluslardan önce bireylerlebaşlamalıdır. Atalar şöyle söylemiştir: İki kişidenbiri istemezse kavga çıkmaz. Yüreğine Tanrı sevgisini alan ve bununla sürekli beslenen imanlı şu sözlere uyabilir:“Müm-künse, elinizden geldiğince bütün insanlarla barış içinde yaşayın. ‘...Düşmanın acıkmışsa onu doyur, susamışsa su ver…’”(Rom. 12:18, 20). “Ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size zul-medenler için dua edin…”(Mat.5:44).


Bölüm 128-134. Derin Sular, Karanlık Geceler

Okunacak Ayetler: Mezmur 133

Yolculuğun sonunda Tanrı’dan korkanları O’nun bereketi (128), O’nu hiçe sayanları ise yargısı (129) beklemektedir. Yaşam yolculuğu boyunca hayatımızda karanlıklarolsa da (130), küçük çocuklar gibi Rab’be ümit bağlayanlar, kendi ruhunda huzur bulacaklardır (131).Nihayet Tanrı’nın evine varınca (132) ve kardeşlerlebir arada top-lanınca (133) bereket öylesine artar ki, bir övgü, tapınma ve kutlama patlaması yaşanır (134).

133 ve 134. Mezmur’da bu yolculuğun zirvesine ulaşmış bulu-nuyoruz. Yaşam yolculuğu gibi, yerel veya göksel Kudüs’e gi-denlerin yolculuğu zorluklarla, beklenmedik durumlarla dolu-dur. Sıkıntıların en büyük ilacı kardeşlerle bir araya gelip uyum içinde Rab’be tapınmaktır. Tapınmak için bir araya geldiği-mizde, yeryüzünde cenneti yaşar, bütün aksilikler ve kötü-lükleri de geride bırakırız. Bu yüzden her türlü can sıkıntısı-nın tedavisi, bizden bir hamt kadar uzaklıktadır!

Kardeşler bir araya gelip tapınmaya başladıklarında, Rab’bin be-reketi ve yaşamı oradadır. Hermon dağı çorak bir yerdir. Ne var ki, üzerine inen çiğ sayesinde orada her türlü yaşam yeşerir! Ha-run kutsal bir göreveçağrılmış, hepimiz gibi sıradan bir insandır. Ne var ki, üzerine mesh yağı döküldüğünde, elbisesi dahil bütün varlığı o güzelparfümü etrafa yayar. Kardeşler bir araya gelince Kutsal Ruh’un etkisi de böyledir.

Rab’bin bizden beklediği şey, sonsuz yaşamı kendimizüretmemiz, ruhsal coşkuyu kendimiz ortaya çıkarmamız veya düşkünlüklerimizin çözümünü kendi kendimize bul-mamız değildir. Biz birleşelim, ruhsal halimiz ne olursaolsun, kurak bir yürekle de olsa gayretle bir araya gelip tapınalım, gerisini Rab yapacaktır!

Hamt derin bir kuyudan çıkarılan su gibidir. Bu kuyu insan yü-reğidir. Yukarı çekilen kova ağır gelebilir. Ama sonunda ‘su’ biz-leri her zaman ferahlatır, susuzluğumuzu da giderir!



Bölüm 135-139. Yürekten Gelen Hamt

Okunacak Ayetler: Mezmur 138

Bazen Rab’be tapınmak kolay gelir. Geçmişe baktığımızda herşey hoştur (135-136) ve kendimizi Rab’be layık hissederiz. Bazen de geriye baktığımızda her şey karanlık gibidir (137) ve Rab neredesin diye feryat ederiz. Ne var ki, sıkıntı ve ağlayış zamanları bile bir hamt nedeni olabilir (138). Yeter ki, Rab’bin her şeyi bildiği ve varlığı ile her durumda bizlere eşlik ettiğini hatırlayalım (139).

Kişi bir hedefe ulaşmak için zorluklara bakmadan, canla başla her şeyini ortaya koyduğunda, onu “bütün yüreğiyle” istediğini söy-leriz. İnsanların yürekten peşine düştükleri birkaç hedefi düşü-nelim. Kariyer, sporda zafer, zenginlik, eğlence... Mezmur 138’de Davut’un bütün yüreğiyle arzuladığı hedefi okuyoruz. “Bütün yü-reğimle sana şükredeyim…”(138:1). Bunun için her zaman ne-denleri kendisi araştırırdı. Mezmur’da sıraladığı nedenleri aşağıya yazar mısınız?

Ayet 2;

Ayet 3;

Ayet 6;

Ayet 8;

Ayet 7; “Sıkıntıya düşersem, canımı korur.”Ama nasıl?

Tapınma sunulan ruhsal bir kurbandır. Bizlerde bir şey-ler ölene kadar Rab’be ulaşmaz. Ama kendimizi inkâr ettiğimizde, yakılan kurbandan yükselen dumanlar gibi, diriliş yaşamı bizi her türlü çukurdan göklere kadaryükseltir!


Bölüm 140-145.Tehlikeden Kaçarken, Sığınak bulmak

Okunacak Ayetler: Mezmur 142

Düşmanlar veya ruhsal baskılar üzerimizde yalnız iki ayrı tepki yaratabilir. Ya biziTanrı’dan uzaklaştırırlar ya da O’na daha da ya-kınlaştırırlar. İhtiyaç anında Davut emniyetli bir sığınak buldu (140, 142), güvenilir bir Dost (141), dinleyen bir Kulak (143), tutan güçlü bir Kol (144) ve merhametli bir Kral (145).

Davut, Mezmur 142’yi yazdığında, Saul’dan kaçarken mağaraya düşmüştü. Ona katılanlar kendisi gibi, “sıkıntıda, …borçlu, …acı-lık içinde”ydi (1Sa.22:2). Fakat düştüğü haksız sıkıntılar onuTanrı’dan uzaklaştırmadı, tersine O’na yöneltti (142:1-2,5). Ken-dini hapiste gibi hissetti. Ama Rab’be yüreğini döktüğünde, düş-tüğü mağara hisara dönüştü!

Saldırılar karşısında intikam duygularını besleyeceğimize Davut gibi kutsallığı daha da çok arzulayalım (141:2-4). Davut’un sırrı, yaşadığı durumlarda her ne kadar düşmanların saldırısını görse de, o bunu kendisine lütufta bulunan ve kendisini mesheden “Sa-lih’in vuruşları…”OLARAK kabul etti (141:5).


Bölüm 146-150. Hamtlar üstüne Hamtlar!

Okunacak Ayetler: Mezmur 150

Bir senfoninin doruğu gibi, Mezmurlar kitabı görkemli bir tapınma ile sona erer. Bütün nesiller Tanrı’ya hamdetsin (146), bütün iyiliklerinden ötürü O’na hamdetsin (147), bütün yaradılış ve bütün varlıklar O’na hamdetsin (148), yargılarından ötürü (149), yüceliğinden ötürü (150) O’na hamdetsin!

Mezmur 150 tapınmayı patlatan bir fitil gibidir. Çünkü ortayakoyduğu sebepler basit olduğu kadar son derece güçlüdür de:

Tanrı’ya neredetapınalım? Ayet 1;

Tanrı’ya nedentapınalım? Ayet 2;

Tanrı’ya nasıltapınalım? Ayet 3-5;

Tanrı’ya kimlertapınsın? Ayet 6;


Sorular

1) Mezmurlar kitabını oluşturan kısımları sayınız. Her kısmın Mu-sa’nın kitaplarıyla olan ilişkisini açıklayınız.

2) Mezmur 8, 68, 84, 90 ve 119 bu kısımların örnek Mezmurlarıdır. Bunlarda ait olduğu kısmın konusunu özetleyen birer ayeti bulun.

3) Mezmurlarda Mesih’e ilişkin üç peygamberlik sözü veya O’nu önceden örnekleyen üç simge bulunuz. İlgili ayetleri ve referans-ları yazınız.