Kültürümüzde Zeburolarak bilinen kitap, Eski Antlaşma’nın bir bölümü olup Yahudiler’e Tanrı’nın gönderdiği ibadet ve bilgelik kitaplarından oluşmaktadır: Eyüp, Mezmurlar, Süleyman’ın Özdeyiş-leri, Vaiz ve Ezgilerin Ezgisi. Aynı zamanda bu kitaplar Yahudilertarafından ‘İlahiler’ ya da ‘Mezmurlar’ ismiyle bilinirken (bkz. Luk.24:44), Hıristiyan kültüründe Kutsal Kitap’ın Şiir Bölümleri olarak da bilinir. Aslında ‘ibadet’, ‘bilgelik’ ve ‘şiir’ sözcükleri, Zebur’un ana yapısını en iyi anlatan sözcüklerdir.
Yazarı: Kültürümüzde Zebur’un Davut peygambere geldiği dü-şünülmektedir. Ne var ki, Davut bilgelik ya da şiir kitapçıklarının enuzunu olan Mezmurların birçoğunu yazmışsa da, diğer kitapçıklarEyüp’e ve Süleyman’a aittir. Dolayısıyla Zebur,tam olarak doğru bir isim değilse de (İslam kültürüne temelsiz rivayetlerden geçmiştir), bu çalışmada Bilgelik Kitapları’nınTürkçe karşılığı olarak kullanılacaktır.
Önemi: Tanrı’nın tasarısındaBilgelik Kitaplarının öne-mi çok büyüktür. Bize, Rab ile kişisel bir ibadet ilişkisini nasıl kuracağımızı ve gündelik yaşamınsorunlarını iman açısından nasıl çözeceğimizi anlatmaktadır.
Özellikleri: Bir taraftan şiirsel özellikleri, diğer taraftan da bilgelikle ilgili özellikleri ele almamız gerek.
Her ne kadar diğer peygamberlerin kitaplarında da şiir parçaları varsa da, Zebur’un temeli beş şiirsel kitaptan oluşur. Bununla birlikte beşinden üçü aynı zamanda bilgelik kitaplarının özünü oluşturmak-tadır. Yani: Eyüp, ÖzdeyişlerveVaizbu tanıma giren bölümlerdir. Mezmurlarve Ezgilerin Ezgisiise, daha çok ilahi (şiirsel) kitaplar sayılmaktadır.
Kutsal Kitap’taki şiirinözelliği kafiye değil, çift dizelerde tek-rarlanan paralel düşüncelerdir. Buna “paralellik” üslubu denir. Para-lellik, bir dizede sunulan düşüncenin, farklı ifadelerle ya da farklı bir benzetme ile ikinci dizide tekrarlanmasıdır. Bu doğrultuda kafiye bir ses ritmi olarak tanımlanabilirse, paralellik de bir düşünce ritmidir. Çünkü paralellikte ilahi vurgu, edebi üslup üzerinde değil, metnin me-sajı üzerindedir. Bununbirçok olumlu yanı vardır. Birincisi okuyu-cunun dikkati sesler üzerinde değil,sözler üzerinde toplanır. İkincisi, tercümede şiirin güzelliği kaybolmamaktadır.
Bilgelikmetinlerine gelince, ilgi odağı, öykünün tarihsel akı-mından daha çok yaşamın anlamı ve sorunların çözümü üzerinde top-lanmaktadır. Sonuç olarak Orta Doğu’da bilgelik, İbrahim’in döne-mindeki Atalar’dan Süleyman’ın günlerine kadar uzanan bir düşünce ekolunu yaratmıştır (bkz. 1Sa.24:13). Ama İbrani bilgeliğin (ilahi hik-met), diğer kültürlerin düşünce akımlarından önemli bir farklılığı var-dı. Bilgeliğin içtiği pınar yalnız insan düşüncesi değil, en önemlisi“Tanrı korkusu”dur. Ayrıca bu bilgeliğin hedefi, felsefe yapmak değil, günlük yaşamın yolunu aydınlatmaktır. Böylece de Kutsal Yasa’nıntanımlayamadığı durumlar için, bilgelik yazıları değişik durumlarauyarlanabilen temel ahlakî davranış ilkelerini sunmaktadır. Bu bilge-lik, başka bir iş yapmayan bilginlerinlaf kalabalığı değildir. Tarlada çalışan adamın, mutfak işleriyle meşgul olan ev kadınının hayatını ko-laylaştırır ve ruhsallığını artırır.
Tarihi: Bilgelik ve Şiir Kitapları bir tek döneme ait değildir.Eyüpkitabının, İbrahim’le Musa’nın arasındaki bir dönemde yazıldığı düşünülmektedir (yani İ.Ö. XX. ile XV. yüzyılın arasında). Mezmur-lar’ın çoğu Davut’un dönemine (İ.Ö. 1000 yılları), bazı Mezmurlar ise daha geç bir döneme aittir. Süleyman’ın Özdeyişleri, Vaizve Ez-gilerin Ezgisibölümlerine gelince, hepsinin Kutsal Ruh’un esiniyle Süleyman’ın kaleminden çıktığı düşünülürse onun dönemine aittir (yi-ne İ.Ö. 1000 ile 900 yılları). Böylece Eski Antlaşma’nın tarihini res-meden çizelgede Zebur’unait olduğu dönem şöyle gösterilebilir:
Mesajı:Bu beş kitabın her birinden, Tanrı’nın amacı ve tasarısı açısından birer temel mesajı dikkate alabiliriz:
Eyüp:“Yaşamın sınavlarını aydınlatan bilgelik”
Doğru adamın çektiği acıların konusunu işler. Tanrı bunlara ne-den izin veriyor? Kitap dönemin kaderci düşüncesine çok farklı bir cevap vermektedir.
Mezmurlar:“Günlük ibadeti aydınlatan ilahiler”
İmanlının, yaşam yolculuğunda Tanrı’yla kurduğu ibadet ilişki-sinde, O’na her gün nasıl yöneleceğini, yürekten nasıl tapına-cağını hatta sıkıntılarında nasıl dertleşeceğini gösterir.
Özdeyişler:“Günlük yaşamın sorunlarını aydınlatan bilgelik”
İmanlı kişide Tanrı’ya yaraşır bir karakterin oluşmasını sağlamak amacıyla yol gösterici öğütler sıralamaktadır. Zevklerinkolay yolunu seçmek anlayışsızlıktır. Ama Tanrı korkusunda bir yaşam düzenini kurmak gerçek bilgeliktir.
Vaiz:“Yaşamın anlamını aydınlatan bilgelik”
Tanrısız bir yaşam bazı geçici zevkler sağlayabilir, ama sonubunalım, boşluk ve yıkımdır. Bütün bunları yaşamış olan bir in-san olarak vaiz, hayattaki gerçek mutluluğun, Tanrı’nın deneti-minde yaşamak olduğunu çarpıcı tecrübeleriyle anlatır.
Ezgilerin Ezgisi: “Sevginin üç boyutunu aydınlatan şiir.”
Bir aşk şiiri şeklinde Tanrı ile imanlılar arasındaki sevgi ilişkisi, sevgililer arasındaki sevgi şeklinde anlatılmaktadır. Mecazi an-lamda ilahi sevgi ile insan sevgisi, Güvey (Mesih) ile gelinin (Kilise) ruhsal ilişkisinde bütünleşir.