O zaman Tanrı'nın sözü kötülenmez (2.4)
Bir ailenin genç kadınlarına bakarak o aileyle ilgili yorumlar yapılır. Yanılıyor muyum?
Kız edepli ahlaklı ise, 'Ooo, iyi bir aileden gelmiş’ diyebiliriz. Yani, edebimizi en çok yansıtanlar kızlarımız.
Genç kadınlarımız saf, temiz yürekli, kutsal bir yaşam sürdüklerinde, bu da dünyaya büyük bir onur kazandıracak.
Genç kadınlar kocalarını sevmeli. O kültürde görücü usulü evlilikler, beşik kertmesi evlilikleri yaygındı. O yüzden kültürün kadınlardan en yüksek beklentisi kocalarına saygı duymaları ve söz dinlemeleriydi; fakat Hristiyanlık bunu geçmeli; kadınlar eşlerini sevsinler! Bu, kültürü aşan, kültürü geçen bir niteliktir. Hürmet etmekle kalmayıp, sevsinler!
Tanrı'nın sözü bu konuda eğitim alınabileceğini süylüyor. Yani, sevmek sadece duygularımızla ilgili değil. 'Artık onu sevmiyorum!' diyemezsin! ‘Hissetmiyorum! Ne elektrik var ne de pil, hiç enerji yok artık!’ diyemezsin. Sevmek disiplin gerektirir, iradenizle ilgili. Duygularınızı yöneten iradenizdir!
‘Kocalarınıza bağımlı olun.’ diyor. Hristiyan bir evlilikte boyun eğme söz konusudur. Kadınlar ancak kendi kocalarına boyun eğsinler ve köleler ancak kendi efendilerine boyun eğsinler. İnancımıza göre hem erkek hem kadın Tanrı'nın benzeyişinde, suretinde yaratıldı. Eşdeğeriz. Kadının daha aşağı bir konumda değil fakat rollerimiz farklı. Adam eşini sevmeli. Kadın kocasına boyun eğmeli. Eşit ama farklı. Tamamlayıcı (Efes 5).