Tanrı'nın seçtiği kişilerin iman etmeleri, Tanrı yoluna uygun gerçeği anlamaları için Tanrı'nın kulu ve İsa Mesih'in elçisi atanan ben Pavlus'tan selam! Elçiliğim, yalan söylemeyen Tanrı'nın zamanın başlangıcından önce vaat ettiği sonsuz yaşam umuduna dayanmaktadır. Kurtarıcımız Tanrı'nın buyruğuyla bana emanet edilen bildiride Tanrı, kendi sözünü uygun zamanda açıklamıştır.
Tit 1:1-3
Büyük resmi bilmeden bir yap boz parçası ne anlama gelir ki? Ama, büyük resimde bu parça vazgeçilmezdir.
Bir romanın olaylar dizisini bilmeden rastgele bir sayfayı anlayamayız; ama öykünün tamamını bildiğimiz zaman bu sayfanın değerini kavrarız.
Bir filmin konusunu bilmeden izlediğimiz bir sahne saçma gibi gelir; ama filmin tamamını izlediğimizde kritik bir sahne olduğunu anlarız.
Elçi Pavlus Titus'a bir mektup yazıyor ve öncelikle Titus'a Tanrı'nın büyük tasarısını hatırlatmak istiyor.
Tanrı, bizim kendi dramının bir parçası olmamızı ister; çünkü iman etmeden önce miras aldığımız hikaye şöyleydi: Doğum, çaba, ölüm. Atamız Adem'den aldığımız hikaye bundan ibaret! Başka bir şey yok!
Büyük İskender ölünce şöyle buyurmuş:
'Ellerim tabutun dışında kalsın ki, herkes bilsin; bizim için en değerli şey olan zamanımız tükenince, boş ellerle doğduğumuz gibi, boş ellerle de gideriz.'
Halbuki Mesih'e iman eden herkes o eski umutsuz hikayeden alınıp farklı bir hikayeye dahil olur. Tanrı'nın başlangıçta söz ettiği, vaat ettiği hikayeye aktarılırız. Bu dramın birer parçasıyız hepimiz! Yap bozun bir parçasısın. Kitabın bir sayfasısın. Her birimizin kritik bir rolü var. O rolü yerine getirmek için, büyük hikayeyi anlamalıyız.