Acının Temel İlkeleri

İlke - Acı çektiğimizde ne olursa olsun Tanrı’nın elini bırakmayalım.

  1. İlke - Acı çektiğimizde kötülüğe bir an bile fırsat vermeyelim.

  2. İlke - Acı çektiğimizde Tanrı’nın iyiliğini ve hikmetini gözlemleyelim.

  3. İlke - Acı çektiğimizde hayata dair beklentilerimizi gözden geçirelim.

  4. İlke - Acı çektiğimizde Tanrı’yı kötülükle suçlamaya kalkmayalım.

  5. İlke - Acı çektiğimizde Tanrı’nın işini sorgulayarak haddimizi aşmayalım.

  6. İlke - Acı çektiğimizde dünyanın orijinal halinin böyle olmadığını hatırlayalım.

  7. İlke - Acı çektiğimizde bunda bizim günahımızın da bir payı olduğunu bilelim.

  8. İlke - Acı çektiğimizde bunun tövbe etmek için bir fırsat olduğunu bilelim.

10. İlke - Acı çektiğimizde İblis’e uyup yıkılmak yerine Tanrı’ya bağlı olup güçlenebiliriz.

11. İlke - Acı çektiğimizde bu dünyaya değil gelecek dünyaya umut bağlayalım.

12. İlke - Acı çektiğimizde Tanrı’nın kutsal planına dahil olduğumuzu unutmayalım.


Kutsal Kitap’ın tarihinden son bir örneğe bakalım: Halkının günahlarını tekrar ve tekrar gündeme getiren Peygamber Yeremya gelmekte olan Tanrı’nın gazabına ilişkin onları sıkı sıkıya uyarmıştı. Ne var ki günü geldiğinde Yeremya asi halkının başında patlayan korkunç felaketi gözyaşları içinde izlemek zorunda kaldı. Yeruşalim şehrini ele geçiren Babil ordusu tüm öfkesini halkı üzerinde boşalttı; erkek-kadın, çocuk-yaşlı ayırt etmeden herkesi kılıçtan geçirdiler. Dahası Tanrı’nın kutsal tapınağını ateşe verdiler. Bu korkunç manzaranın karşısında yıkılan Yeremya oturduğu yerden ağıtlar yakmaya başladı. Uzun uzun umutsuzca yakındıktan sonra yine de gözlerini Rab’be kaldırır:


Ama şunu anımsadıkça umutlanıyorum:

RAB’bin sevgisi hiç tükenmez,

Merhameti asla son bulmaz; 

Her sabah tazelenir onlar,

Sadakatin büyüktür. 

Benim payıma düşen RAB’dir’ diyor canım,

Bu yüzden O’na umut bağlıyorum.’ 

 RAB kendisini bekleyenler,

O’nu arayan canlar için iyidir.

RAB’bin kurtarışını sessizce beklemek iyidir” (Ağıtlar 3:21-26).


Bugün ya da geçmişte çektiğiniz acı ne olursa olsun, bunun Tanrı’nın bilgisi dahilinde olduğuna emin olun. Yaşadıklarınızı görüyor, hatta acılarınızı bizzat hissediyor. Nitekim Tanrı İsa Mesih aracılığıyla acılarımıza gerçek anlamda ortak oldu. Siz olup bitenlere anlam veremezseniz de anlamsız olduğu anlamına gelmez. Yeter ki umudunuzu yitirmeyin. Bugün bizim açımızdan her şey karışık görünebilir ama bir gün her şeyi çok net bir şekilde göreceğimiz kesindir. Şimdilik yapabileceğimiz en iyi şey sakin olup Tanrı’nın hikmetine ve sevgisine güvenmektir.

Başta Davut’un bir mezmuruyla başladık. Kendisi yeri geldiğinde çok zor günler gördü ve bazen güveni de sarsıldı, ancak günün sonunda geriye bakıp karanlık vadisinden geçerken bile aslında hiç yalnız olmadığını anladı. Şu anki ruh halimizle Tanrı’nın varlığını hissedemezsek de bizi hiç bırakmadığı ve asla bırakmayacağına emin olabiliriz:


RAB çobanımdır, eksiğim olmaz.

Beni yemyeşil çayırlarda yatırır,

Sakin suların kıyısına götürür.

İçimi tazeler,

Adı uğruna bana doğru yollarda öncülük eder.

Karanlık ölüm vadisinden geçsem bile,

Kötülükten korkmam.

Çünkü sen benimlesin.

Çomağın, değneğin güven verir bana.

Düşmanlarımın önünde bana sofra kurarsın,

Başıma yağ sürersin, kâsem taşıyor.

Ömrüm boyunca yalnız iyilik ve sevgi

izleyecek beni,

Hep RAB’bin evinde oturacağım.


Mezmur 23