Önsöz



Modern bilimin gelişip ilerlemesinin ardından metafizik dünyaya ilişkin şüpheci yaklaşımların da artmasıyla birlikte, mutlak gerçekliğin ne olduğu konusunda tartışmalar bitmeden sürer gider. Bu da son yüzyıllar içerisinde Tanrı’nın varlığı meselesini her daim gündemde tutmaktadır.

Gerçekten bir Tanrı var mı?’ sorusu, ağır bir anlam ve değer kaybı yaşayan günümüz dünyasında yanıtlanması gereken çok hayati bir soru olarak karşımızdadır. Elinizdeki kitap bir taraftan doğal teoloji açısından Tanrı’nın varlığına işaret eden kanıtların olup olmadığı meselesini ele alırken, diğer taraftan da özel vahiy, yani Tanrı’nın vahyettiği Kutsal Yazılar’ın güvenirliliğini incelemekte ve bu hayati soruya tutarlı bir yanıt sunmaya çalışmaktadır.

Bu kitap, karmaşık bir dilden ziyade, bu konuyla ilgilenen bir kişinin rahat bir şekilde okuyabileceği akıcı ve sade bir dile sahiptir. Kitap içerisinde yapılan analoji ile anlatmak gerekirse, kendinizi bir mahkeme salonunda, önemli bir davanın çözülme aşamasında, karar vermesi gereken bir jüri koltuğunda bulacaksınız. Vereceğiniz kararın yaşamınızdaki en önemli karar olacağından kuşkunuz olmasın.

Gerçeğin, onu arayanlara er geç kendisini açıklamak gibi bir özelliği vardır. Bu çabanızda karşılıksız kalmayacağınıza inanıyorum.

Yazarın bu kitabı arayış için iyi bir başlangıç istasyonu olabilir. Diğer duraklara ilerlemekten ve nihai varış noktasında bekleyen Tanrı ile buluşmaktan asla vazgeçmemeniz dileği ile.


Senem Ekener