1. ve 2. Krallar

Krallar kitapları İbranice EA’da aslında tek bir kitaptı. Grekçe EA’da (Septuaginta) isimleri, “3. Krallar” ve “4. Krallar” idi (1Sa. = “1. Krallar”, 2Sa. “2. Krallar”). Kitapların ismi en önemli kişiler olan İsrail ve Yahuda krallarından ya da İbranice metindeki ilk sözler olmasından geliyor: (1Kr. 1:1: “ve kral”). Burada, Davut’tan sonra Tanrı’ya sadık ve O’ndan uzaklaşma arasında bir döngüde yaşanan İsrail tarihinin gelişimi anlatılmakta. Tanrı’nın tarihsel akışı nasıl değerlendirdiği bize gösteriliyor.

Davut, Süleyman’ın kendi yerini alacak kral olmasını sağlar. O bilge bir hükümdardır. barışın yaşandığı bir krallıkta hüküm sürmektedir ve tapınağı inşa eder. Ama daha sonra başka halklardan aldığı eşleri tarafından putperestliğe sürüklenir. Krallık, Süleyman’dan sonra İ.Ö. 722 yılına kadar ayakta kalan kuzey İsrail krallığına (Asur sürgünü) ve İ.Ö. 586 yılında Yeruşalim’in ve tapınağın yıkılmasıyla sona eren güney Yahuda krallığına bölünür. Bölünen iki krallığın tarihi, hem ikiye ayrılan İsrail’e dıştan gelen saldırılar nedeniyle, hem de iki kardeş krallık arasında geçen savaşlalarla dolu. Her ne kadar kuzey İsrail krallığı güçlü olsa ve 8. yüzyılda II.Yarovam’ın yönetimi altında ekonomik açıdan parlak bir dönem yaşasa da, halk ve kralları arasında tanrısaymazlık hüküm sürmektedir. Bu nedenle, Tanrı dünya gücü olarak yükselmeye çabalayan Asur’u bir yargı cezası olarak kuzey krallığı üzerine göndererek onu sona erdirir. Buna karşın, Yahuda’da inanlı krallar ve uyanış dönemleriyle en derin tanrısaymazlık yer değiştirerek sürür. Burada da, Manaşşe yönetiminde 7. yüzyılda parlak bir ekonomik dönem yaşanır. O en tanrısaymaz krallardan biri olur. Bu sebeple Tanrı Babilliler’e Yeruşalim’i ve tapınağı yıktırır. Yahuda Babil’e sürgüne gider.

1Kr. ve 2Kr. Davut’un zamanının sona ermesinden (İ.Ö. 970) Yehoyakin’in serbest bırakılmasına dek geçen süreye (İ.Ö. 560), bölünen krallığın İsrail parçalanana dek geçen tarihine (İ.Ö. 722), yani Babil sürgününe ilişkin bilgi sunuyor. Olaylar çoğunlukla kuzey İsrail krallığında ya da güney Yahuda krallığında geçiyor. Süleyman’ın yönetimi altındayken dıştan gelen bir tehlike yoktur ve krallık dünya güçlerinin gerçekten güçlü olmadığı dönemde en geniş sınırlara uzamıştır. Ancak Süleyman’ın oğlu Rehavam’ın krallığında Mısır Yahuda’ya saldırır. Eski düşmanlardan biri Aram’dır (Suriye). İ.Ö. 9. ve her şeyden önce 8. yüzyılda Asur (“Yeni-Asur İmparatorluğu”) dünya gücü olma yolunda yükselmektedir ve önemli bir etmen haline gelmektedir. Sonunda Kuzey İsrail krallığı çökeltilir ve Yahuda büyük baskı altında kalır. İ.Ö. 7. yüzyılın sonunda Babil dünya gücü olarak Asur’un yerini alır ve Yahuda’yı ortadan kaldırır. İnanç bakımından 400 yıllık krallık dönemi bir yandan tövbe ve uyanış, öte yandansa en derin tanrısaymazlığın izlerini sergiler. Bir Yahweh’e tapınılır, bir Aşera, Baal gibi putlara tapmakla O’na sadakatsizlikte bulunulur; Tapınma çok nadir olarak Yeruşalim’de gerçekleşir. Daha çok yüksek yerler, Baal sunakları, vb. vardır. Her ne kadar tekrar tekrar bazı peygamberlerin tövbe çağrısı (Örneğin, İlyas, Elişa) ve inanlı kralların getirdiği yenilikler (bkz. her şeyden önce, Hizkiya ve Yoşiya) olsa da, bu gibi dönemler çoğunlukla kısa sürelidir.

Bu kapsamda üç yönlü bir amaç ortaya çıkıyor:

Kuruluş düzeni

Davut’un halefi Süleyman 1Kr. 1-5

Tapınağın kuruluşu 1Kr. 6-8

Süleyman’ın yönetimi ve düşüşü 1Kr. 9-11

Bölünen krallıkların öyküsü 1Kr. 12-16

İlyas ve Elişa peygamberler 1Kr. 17 – 2Kr. 9

İsrail’in kuzey krallığının sonu 2Kr. 10-17

Güney krallığı Yahuda’nın öyküsü 2Kr. 18-25

- Hizkiya 18-20

- Tanrısaymazlık 21

- Yoşiya 22-23

- Yahuda’nın sonu 24-25

Özellikle dikkat ediniz

Yahuda krallarının ataları Davut’la karşılaştırılması ve Yahweh’ye karşı iki yürekli olup olmadıklarına ilişkin değerlendirme.

İsrail’in kuzey krallığının tüm kralları hakkında verilen yıkıcı hüküm: Hiçbiri olumlu değerlendirilmiyor, çünkü hepsi Yahweh’in gözünde kötü olanı yaptılar. Güney krallığı Yahuda’da durum farklı: Bazı krallar Yahweh’in gözünde doğru olanı yaptılar.

Asa, Yehoşafat, Yoaş, Yotam, Uzziya, Hizkiya ve Yoşiya gibi iyi kralların yaptığı yenilikler.

İki krala, Hizkiya (2Kr. 18:5) ve Yoşiya’ya (2Kr. 23:25) özel övgü.

Süleyman’ın çok iyi başlangıcı ve acıklı sonu (Nedeni: Aslında bu konularda önceden uyarıldığı halde, Kral’a ilişkin kurallara göre yapmaması gereken her hatayı yaptı, bkz. Yas. 17:14ff);

İstediği her şeyi dileyebileceği halde kanatkârlık gösteren genç Süleyman bilgeli dolu (itaatkar) bir yürek istiyor ve Tanrı ona bununla birlikte zenginlik ve onur da veriyor (1Kr. 3);

Arsa ve inşaat malzemesinin Davut tarafından hazırlanmasından sonra (1Kr. 6-8) tapınağın Süleyman tarafından inşa edilmesi.

Yüzlerce kadın alıp bunların kendisini puta tapmaya ayartmasından sonra Süleyman’ın yaşamındaki dönüm noktası (1Kr. 11).

Krallığın bölünmesi: “hiç beklenmedik anda” (1Kr. 12, İ.Ö. 931).

Kuzey krallığında, Beytel ve Dan’da altın buzağılara tapınma kültü (1Kr. 12 – krşl. Altın buzağı Çık.32; bkz. 1Kr. 12:28). Büyük olasılıkla Yerovam bu düşünceyi Süleyman’dan kaçarak gittiği Mısır’dan getirdi (1Kr. 11);

Ahav ve İzebel yönetimindeki İsrail’in kuzey krallığının derin düşüşü (Baal’a tapınma, vb.).

İlyas ve Elişa peygamberlerin etkinlikleri ve birçok mucize (bu oranda mucizeleri önce Mısır’dan Çıkış’ta ve sonra da İsa’da ve öğrencilerde görüyoruz).

Karmel Dağı’nda Baal’ın yüzlerce peygamberine meydan okuyan İlyas’ın iman cesareti (1Kr. 18) ve bunun hemen ardından gelen zayıflıkları: ölmek ister (1Kr. 19).

İsrail’deki Omri hanedanlığına Yehu aracılığıyla gelen Tanrı yargısı (2Kr. 9f) ve 1. sürgün (2Kr. 15). Başkent Samiriye’nin Asurlar tarafından İ.Ö. 722’de ele geçirilmesiyle 2. sürgün ve kuzey krallığının sona ermesi (2Kr. 17).

Yoaş’ın tapınağı onarması (2Kr. 12) ve Yotam tarafından Yahweh’in evinde sürdürülen inşaat işleri (2Kr. 15:35 – ayrıca bkz. Hizkiya, 2Ta. 31:11).

Hizkiya’nın dünya gücü Asur’un egemenliği altından ayrılmaya olan iman cesareti, kral Sanherib’e direnişi ve Yeşaya’nın desteği (2Kr. 18f).

Hizkiya’nın Babil elçilerine hazinelerini göstererek işlediği büyük hatası ve Babil sürgününün önceden bildirilişi (2Kr. 20).

Krallar Ahaz (2Kr. 17) ve Manaşşe (2Kr. 21) yönetimi altında Yahuda’nın büyük düşüşü;

Tanrı yasasına geri dönüş ve Yoşiya’nın getirdiği yenilikler (2Kr. 22f).

Güney krallığı Yahuda’nın sonu ve Babil’e üç sürgün (İ.Ö. 6052, 597, 586, 2Kr. 24f). Bu sürgünler Manaşşe’nin döktüğü kan nedeniyle oldu (2Kr. 21:10-16; 23:26f; 24:3f; krşl. Yer. 15:4). Aslında dökülen kan günahın doruk noktasıydı sadece: Tanrı, isminin oturduğu yeri, İsrail’in sadakatsizliği ve antlaşmayı çiğnemesi nedeniyle tümüyle bırakıyordu.

Akla getirilemeyecek olayın gerçekleşmesiyle İsrail’de yaşanan ulusal trajedi: Yeruşalim ve tapınak yıkılır, Tanrı’nın halkı Babil’e sürgüne gider.