Ders 24: Yeremya - Acılar Üstadı Genç


Bu kitaba adını veren peygamberin ismi, “Rab (Yahve) tayin eder”anlamına gelmektedir. Bu, ülkemizde kullanılan tabiriyle, “Allah’ın dediği olur” anlamına gelir. Kendi zamanında duyurduğu yargı uyarı-larından ötürü Yeremya, sözlerine inanmayanlardan, çok büyük baskılar gördü. Ama sonunda, kendisi henüz yaşarken her şeyin nasıl gerçek-leştiğine tanık oldu. Rab asla boşuna konuşmaz!

Yazarı: Kimse Yeremya’nın Kutsal Kitap’ın bu bölümünün yazarıolup olmadığını sorgulamamıştır. Bunun nedeni metnin içeriğinden de gayet iyi anlaşılmaktadır:

Her şeyden önce, kitap boyunca ‘Yeremya’ ismi defalarca (131 defa) tekrarlanmaktadır. Peygamberin yaşamından kesitlerle dolu olan bu kitap, ayrıca Ba-ruk isminde bir katip aracılığıyla yazıya geçirilmiştir (Baruk’un ismi 23 kez geçmektedir).

Diğer taraftan gerek Daniel 9:2 ile Ezra 1:1, gerekse en eski Yahudi rivayetleri ve din bilginlerinin yorumu, kitabı Yeremya peygambere mal etmektedirler.

Kitapta peygamberin geçmişi doğrudan doğruya ele alınmaktadır. Bu yüzden diğer peygamberlerle ilgili bilgilerimize oranla, onun hakkında bildiklerimiz çok daha fazladır. Hatta bazı durumlarda, kendi ha-reketleri veya deneyimleri mesajın bir parçası oluvermiştir. Dolayısıyla hayatının bir profilini çizmek mümkündür.

İ.Ö. 647’de Anatot’ta doğdu (1:1). Anatot, Yeruşalim’in beş kilometre kuzey batısında bulunan ve kâhinler memleketi olan bir kenttir. Babası Hilkiya’nın, Yoşiya’nın yaptığı reformlar zamanın-da başkâhin olduğu düşünülmektedir. Aynı şekilde kendisi Ez-ra’nın büyük büyük babasıdır (Ezr.7:1).

Rab Yeremya’yı, doğmadan önce peygamber olarak atadı (1:5) ve Yoşiya’nın krallığının 13. yılında ruhsalhizmete çağırdı. Yani yaklaşık 20 yaşındayken...

Yeremya Rab’bin buyruğuna uyarak evlenmedi. Çün-kü onun hayatı Yeruşalim üzerine gelecek olan yargının bir belir-tisi olacaktı (16:2 ve devamı).

Hizmetinin yaklaşık 40 yılı (İ.Ö. 627-586) Yeruşalim’de, son beş yılı ise Mısır’da devam etti (43. ile 44.bölüm). Kendisi de bu süre zarfında beş krala danışmanlık yaptı.

İnce ruhlu ve çok merhametli bir kişi olduğu halde, onun görevi İs-rail üzerine gelecek ve kaçınılmaz olan yargıyı haber vermek ol-du. Bu sözlerinden ötürü kendi halkı onu bir hain olarak gördü. Bilindiği kadarıyla da kimse uyarılarına aldırış etmedi.

Yargı kaçınılmaz olduğunda, Yeremya Tanrı’nın iradesine boyun eğip Babil’in egemenliğine girmeyi salık verdiği için halkın nefre-tini üzerinde topladı. Ama sonradan Babil sürgününe götürülenleriçin tam bir kahraman oldu. Çünkü hem yargı ile ilgi-li sözleri yerine geldi, hem de kurtuluş ve Yeruşa-lim’e dönüş ile ilgili sözleri onlara cesaret kaynağı oldu.

Tarihsel Ortamı ve Tarihi: Yoşiya’nın krallığı sırasında başlayanYeremya’nın hizmeti, bir taraftan büyük yeniliklerin görüldüğü ilk 18 yıl boyunca, diğer taraftan da büyüyen bir ruhsal çöküntünün yaşandığı son 22 yıl boyunca devam etti.

Tanrı’nın sözüne karşı gelen asiler ile İ.Ö. 586’da Mısır’a zorla gö-türülen Yeremya, orada da görevine beş yıl kadar devam etti. Mı-sırlılar’ın putperestliğini kınadı ve onlara Nebukadnessar’ın top-raklarını ele geçireceğini haber verdi. Nitekim İ.Ö. 568’de bu ger-çekleşti!

O dönemlerde büyük çalkantıların yaşandığı Orta Doğu’da, Babil dünyadaki iki güçlü devlete karşı (Asur ve Mısır) zafer kazandı. Ortada kalan Filist işgal edildi:

İ.Ö. 609’da Yoşiya, Mısır’ın Asur’a karşı Babil’e yardım etmesini engellemeye çalışırken öldü. Sağladığı ruhsal uyanıştan ve sosyal gelişmelerden sonra ölümü, tüm İsrail’e büyük üzüntü verdi.

İ.Ö. 606’da Nebukadnessar Yeruşalim’i işgal etti ve kral ailelerinden gelen kimi soyluları Babil’e sürmeye başladı. Amacı, oluşan imparatorluğun yönetim kademelerinde yer almaları için onları ha-zırlamaktı.

İ.Ö. 597’de ayaklanmalardan ve Mısır’la kurulan ittifaklardan dolayı, Nebukadnessar ordularını tekrar Yeruşalim’e gönderdi. Birdefasında kral Yehoyakim hayatını kaybetti (36:30), bir diğerinde ise kral Yehoyakin Babil’e sürüldü, tapınağın hazinesi yağmalandı ve İsrail’in ileri gelenleri Babil’e sürgün edildi (2Kr.24:11-16).

İ.Ö. 586’da da, bir başka ayaklanma ve iki yıllık bir kuşatmadan sonra, Yeruşalim Nebukadnessar tarafından yerle bir edildi. Bu du-rum, Yeruşalim’in sonsuza dek kalacağını düşünen Yahudiler için çok büyük bir darbe oldu!


img


Yeremya, Manaşşe’nin krallığı sırasında dünyaya geldi.Manaş-şe’ninputperestliğinden ötürü Rab’bin öfkesialevlendi (2Kr.23:26). Oğlu Amon aynı putperestlik sefasına kapılıp 2 yıl krallık etti. Sonra İ.Ö. 640’da, 8 yaşındayken tahta geçen Yoşiya, Yahuda krallığına ruhsal uyanışı, büyük siyasi ve sosyal gelişmeleri getirdi.

İ.Ö. 632’de, kral 15 yaşındayken Rab’bi aramaya başladı(2Ta.34:3).

İ.Ö. 628’de, 19 yaşındayken, Yahuda krallığını putperestliğin bütünizlerinden arındırdı (2Ta.34:3 ve devamı).

İ.Ö. 622’de, 25 yaşındayken, başkâhin Hilkiya’nın “Yasa Kita-bı’nı” (Tesniye) bulmasıyla ve kadın peygamber Hulda’nın yargıyı haber vermesiyle bu arınmayı yoğunlaştırıp halkı gerçek bir töv-beye çağırdı.

İ.Ö. 622’de, bütün ayrıntılarını titizlikle yerine getirdiği, Samuel za-manından beri benzeri görülmemiş büyük bir Fısıh Bayramı kutla-ması yaptı.

Bu uzun peygamberlik kitabının amacı, ruhsal ve sosyal çöküntü-sünden ötürü Yahuda üzerine gelmekte olan Tanrı’nın yargısı konusun-da onları son bir kez daha uyarmaktır. Halk, hem Tan-rı’nın Yasası’nı, hem de peygamberlerin uyarılarınıduy-mazlıktan gelmişti. Bu kitaptaki mesajı Yeşaya’nınkinden ayıran özellik şudur: Yeşaya’dahalk, Tanrı’ya dönmeye ve O’nun kurtarışını görmeye çağrılırken, Yeremya’daTanrı’nın karar-laştırdığı Babil sürgününü kabullenmeye ve de Yeruşalim’i ve Yahu-da’yı tam olarak yok olmaktan kurtarmaya çağırılır. Ama kimse buna kulak vermez. Böylece Özdeyiş yerine gelir: “Defalarca azarladığı hal-de dikbaşlılık eden, ansızın yıkıma uğrayacak, çare yok”(Özd.29:1).

Özellikleri: Yeremya, Yeşaya’dan sonra gelir ve âdeta onun haberverdiği “Acılar Adamı”nın (Yşa.53:3) canlı bir örneği gibidir. Kendini,“Kesime götürülen uysal bir kuzu”gibi görür (11:19). Başka peygam-berler halkı uyardılarsa da, hiç kimse bunu Yeremya’nın duygusu ve gözyaşlarıyla yapmamıştır. “Keşke başım bir pınar, gözlerim bir gözyaşı kaynağı olsa! Halkımın öldü-rülenleri için ağlasam gece gündüz!” sözleriyle (9:1), as-lında çektiklerini dile getirmektedir. Aynı onun gibi, İsa da Yeruşa-lim’in ikinci yıkımını haber verirken acı acı ağlamıştı (Luk.19:14).

Sözlerinden ötürü hain muamelesi yapılan Yeremya, sözlerinde haklı çıktığı kadar, verdiği kesin kurtuluş vaadi ve tarihi ile (25:11; 29:10) sürgündeki Yahudiler tarafından saygıyla anılmıştır. Ayrıca, bu kadar yargı haberi arasında Tanrı’nın vaatlerine sadık kalacağına dair sözler de bulunmuyor değildi. Halk bunu hak etmediği, Yasa’ya göre tam bir yıkıma layık olduğu halde, bu karanlık tablonun ortasında Rab’bin sadakati ve yakınlığı az da olsa, tüm gücüyle parlamaktadır (3:16-18; 12:14,15; 23:3-8; 30–33).

Özellikle Yeremya, Tanrı’nın önceki antlaşmalarına (vaatlerine) bağlı kalacağını söylerken, yapacağı yeni bir antlaşmanın (yani İncil’in)haberini verir (31:31-34). Bu, Sina Dağı’ndaki antlaşmayı (Yasa’yı; 31:32) aşan bir Yeni Antlaşma olacaktır. İlk antlaşmanın şartları vardı; yani, İsrailliler’in topraklarında kalabilmesi itaatlerine bağ-lıydı (11:3-10). İkinci antlaşma şartsızdır; insanların yan-lışlarına bakmaksızın tümüyle Tanrı’nın sadakatinebağ-lıdır. Lütuf antlaşmasıdır (İbr.7:12; 8:7-13; 10:16,17). Çün-kü, “Bundan böyle kimse komşusunu ya da kardeşini: ‘RAB’bi tanıyın’diye eğitmeyecek; çünkü küçük büyük hepsi tanıyacak beni’ diyor Rab; ‘çünkü suçlarını bağışlayacağım, günahlarını artık anmayacağım’” (31:34). Bu antlaşma Mesih’in ölümü (İbr.9:15-22) ve Kutsal Ruh’un imanlıların yüreğine dökülmesiyle (Elç.2:33) gerçekleşmiştir.

Ana Hatları: Yeremyakitabı şu iki ana kısma ayrılabilir:

a) Yeruşalim’in Yıkımından Önceki Uyarılar(bölüm 1-39),

b) Yeruşalim’in Yıkımından Sonraki Uyarılar(bölüm 40-52)

Bu 2 ana kısım da şu ara başlıklara bölünebilir:

a) Bölüm 1 ..... Yeremya’nın Çağrılması

Bölüm 2-20 ..... Yahuda’nın Yargısı

Bölüm 21-39 ..... Kralların Yargısı

b) Bölüm 40-45 ..... Asilerin Yargısı

Bölüm 46-51 ..... Ulusların Yargısı

Bölüm 52 ..... Kralların Sonu

Bir başka açıdan kitap, Yeremya’nın Yahuda’da yaşadıklarıyla şöyle değerlendirilebilir:

Bölüm 1 ..... Yeremya’nın Çağrılması

Bölüm 2-25 ..... Yeremya’nın Üzüntü Veren Mesajı

Bölüm 26-29 ..... Yeremya’nın Çektiği Acılar

Bölüm 30-33 ..... Yeremya’nın Tesellisi

Bölüm 34-45 ..... Yeremya’nın Tanrı Sözü’ne Bağlılığı


img



Bölüm 1–3.Yeremya’nın Çağrılması.

Okunacak Ayetler: 1.Bölüm ile 2:13-19

Tanrı, Yeremya’yı çok zor bir görev için çağırır. Bu görev onun için gerçekten zordur, çünkü kendisi daha çok gençtir (1:6). Zordur, çünkü Yeremya’nın merhametli bir yapıya sahiptir; zordur, çünkü bundan ötürü kendisi büyükbaskılar görecektir(1:19). Bütün bunlara karşın, Tanrı onu Yahuda’da kesin yargıyı duyurmakla görevlendirir (1:15) ve onu tam biryetkiyle donatıp cesaretlendirir (1:9-10).

Yeşaya’nın yaşadığıdönemde, İsrail halkının günahı yüzeysellik ve ikiyüzlülüktü. Yeremya’nın zamanında durum daha da kötüleş-ti. İsrail günahından ötürü yok oldu. Yahuda da aynı yolu izleye-rek hem Rab’be, hem de putlara yöneliyor, böylece her iki tarafı daidare etmeye çalışıyordu. Ama Tanrı günahın özünü şu sözlerle be-lirtiyor: “Çünkü halkım iki kötülük yaptı: Beni, diri suların pınarı-nı bıraktı! Kendilerine sarnıçlar, su tutmayan çatlak sarnıçlar kaz-dılar”(2:13).

Tanrı’dan uzaklaşan imanlı, limanda demir atmayan gemi gibidir. Farkında olmadan akıntı önce onu açık denize sürükler, sonra ise kıyıya ve kayalara doğru iter. Farkına vardığında yaşamı çoktan parçalanmıştır. Ev, iş, okul veya kilise hayatımızda demirimiz per-denin ötesine, Rab’bin katına kadar uzanıyor mu? Yoksa kendi-mize dayanarak ya da Yeremya’nın ifadesiyle yüreğimizin hayal-leri ve arzularının peşinden giderek putlara mı tapıyoruz?

Rab, başka sevgililer(putlar) bulup onlarla zina yapmışolmala-rına rağmen, boşandığı (reddettiği) Kendi halkını (Yahuda’yı), O’na dönmek istedikleri zaman kabul etmeye hazırdır (3:1).


Bölüm 4–11. Yahuda’nın SadakatsizliğiveAntlaşmanın Feshi

Okunacak Ayetler: 5. ve 8.Bölüm

Kuzeyden gelen işgal, 4.bölümdeöyle bir şekilde haber veriliyor ki, adeta atların ayak seslerini ve Tanrı halkının fer-yatlarını duyar gibiyiz. Bu felaketin nedeni 5.bölümde açık-lanan Yahuda’nın Tanrı tanımazlığıdır. Bütün bu uyarılara vetehlikelere rağmen 6.bölümdeYahuda’nın tövbe etmediğini,hatta en ufak bir utanç bile duymadığını görüyoruz. Buna rağmen Rab çağrısına devam eder ve 7.bölümdehalka yaşamlarını ve uygulamalarını düzeltmeleri için seslenir. 8.bölümde,kendinden emin ve keyfine düşkün davranan Yahuda’nın, kendini bilge ve bilgin zan-nettiği göze çarpmaktadır. Ama 9.bölümdeRab, onların ne ka-dar aldatıcı ve yalancı olduğunu vurgular. Halbuki putperest-liklerinden vazgeçip Rab’be dönmeleri gerekmektedir. Çünkü O tektir, güçlüdür ve bütün evrenin sahibidir. Bu gerçek, 10.bö-lümdebir soruyu doğurur: O’na saygısızlık etmekten nasıl kaçınmalıyım? Son olarak 11.bölümde, Yahuda anlaşmayı boz-duğu için, Rab de onunla olan antlaşmasını fesheder!

Yahuda’nın en büyük günahı belki de Tanrı’nın kınadığı günahla-rı günah saymamak ve yargı uyarılarını da boş tehditler olarak gör-mekti. Rab Yeruşalim’de doğruluğu böyle hor görmeyen birini ara-dı, ama bulamadı (5:1).

Her kesimden insan (Halklar, vaizler-peygamberler, din adamları-kâhinler, din bilginleri-teologlar) iğrenç putperestliklerini Tan-rı’ya olan tapınışın bir parçası olarak göstermeye çalışabilir. İnsan doğasında bulunan bu eğilim, Hıristiyanlık tarihinde de birçokları-nın İncil’in saf inancından sapmalarına neden olmuştur. Yeremya zamanında tapınılan “GökKraliçesi’ne”(7:18) bugün de farklı isimlerle Hıristiyan-lık içinde tapınılmaktadır!

Buna rağmen insan sırf kendini ve görüş-lerini savunmaktan vazgeçip tek Tanrı’yı tanırsa, hem gerçek ya-şama kavuşur (bkz. Yu.17:3), hem de bu yaşamda olgunlaşır: RABşöyle diyor: “Bilge kişi bilgeliğiyle, güçlü kişi gücüyle, zengin kişi zenginliğiyle övünmesin. Dünyada iyilik yapanın, adaleti, doğru-luğu sağlayanın, ben RAB olduğumu anlamakla ve beni tanımakla övünsün övünen. Çünkü ben bunlardan hoşlanırım”(9:23-24). Tekgerçek mutluluk kaynağı budur!


Bölüm 12–20.Tepkiler Başlar; Rab de Simgelerle Konuşur

Okunacak Ayetler: 13, 16.Bölüm ile 18:1-10

Yeremya’nın duyurduğu sözlerden ötürü Yahudiler ona karşı plan kurar (11:18-23). Diğer taraftan Yeremya durumundan şikayet etmeye başlar (12.bölüm). ‘Çürüyen kuşak’ simgesiyle Tanrı, halkın ruhsal has-talığını anlatır (13.bölüm).

Yeremyasimgeler yöntemine sık sık başvurur. Diğer simgeleri-nin neler olduğunu yazabilir misiniz?

13:1-11; 19:1-13;

13:12-14; 24:1-10;

14:1-9; 27:1-11;

16:1-9; 32:6-15;

18:1-6; 43: 8-13;

Yahuda diyarı üzerine kuraklık gelir, ama bunun için edilen bütün dualar etkisiz kalır (14.bölüm). Rab daha önce Yeremya’ya dua etmemesini söylemiştir (7:16). Ama şimdi, bir zamanlar dualarıyla halkını kurtaran büyük peygamberlerden Musa ya da Samuel bile gelip kendisi-ne yalvarsa, bunun sonuçsuz kalacağını söyler (15.bölüm).

Bazen günahlarımız geri dönüşü olmayan bir duruma gelir. O zaman ölümcül (yani yargısı kaçınılmaz) günahlar oluşur (1Yu.5:16), ki bunlar için dua bile çare değildir! Kolay ko-lay fark edilemeyen ve geri de dönülemeyen bu sınırı aşmamak için, günahlarımızı sürekli itiraf etmeliyiz (1Yu.1:8-10).

16.bölümdebu sefer Yeremya’nın kendisi, Tanrı’nın kullandığı simge olur ve deneyimi Yahuda’nın üzerine gelecek olan yargıyı örnek-ler. Ne evlilik, ne bayram tadar; ne de ölüler için cenazeye katılır (16.bölüm). İşte bunlar, asihalkı bekleyen felaketlerdir. “Aile mutluluğu, bayram sevinci ve ölülere saygı tamamen yok olacak” mesajı Yahudiler’in yüreğinde etki yapar, ama aynı zamanda Yeremya’ya karşı daha büyük bir öfkeye de yol açar. Sonunda onu hapse atarlar! (20.bö-lüm). Yahuda’nın günahı onun yüreğine öylesine işlemiştir ki, artık onunla tek parça haline gelmiştir (17.bölüm).

Kurtuluş sonsuz ve karşılıksızdır, ama Rab’bi izlemenin çok yüksek bir bedeli vardır! Yeremya için bu bedel sadece zulüm görmekdeğildi, birçok doğal hakkından da vazgeçmek anlamına geliyor-du! Rab, kendisini izlemek uğruna bunu sevinçle kabullenmemizi bekler (bkz. Luk.14:25-33). Ya sizin içinbu bedel ne anlama ge-liyor? Kârlı bir işi bırakmak mı? Kariyerden, hırstan vazgeçmek mi? Dünyanın alkışını geri çevirmek mi? Her ne olursa olsun onu,“Rab’bin yolunu izlememe engelolan şey nedir?” sorusunu ya-nıtlandırarak bulabilirsiniz. Ondan sonra bırakın, Rab bunu haya-tınızdan alsın...

İsa’yı izlemenin bedeli büyüktür, ama O’nun izlememenin bedeli daha da büyüktür!

Bu doğrultuda Rab Yeremya’yı cesaretlendirir(15:15-21). Kendisi dualar ve feryatlar ile Rab’be sürekli yönelir (18:18-23; 20:7-18). 18.bölümde‘çömlekçi’ simgesiyle, 19.bölümdede ‘kırılan çömlek’ simgesiyle Rab-bin reddedişini vurgular.

Çömlekçi simgesi, Rab’bin sözünü reddeden bir topluluğun redde-dilişini örnekler (bkz. Yşa.29:15-16; 30:12-14). Rab’bin seçimi in-sanın yanıtına göre farklı seviyelerde işler:

a) O, Mesih’i kabul edenlerikendi çocukları olmaları için seçer (Ef.1:4-5; “Mesih’te seçti”der).

b) Çocuğu olarak kabul ettiklerini (çağrısına yanıt verenleri) Mesih’in benzerliğine dönüşmeleri için seçer (Rom.8:29-30).

c) Vaadi uyarıncaMesih aracılığıyladiğer uluslardan olanları da Kendi halkı olmaları için seçer (Rom.9:8, 21-24).

d) HalkındanKötülükten sakınanları temiz kaplar gibi onurluhizmetler için seçer (2Ti.2:19-21).

img

Bu seçilmişlik, insanın özgür iradesini yok sayarak kurtuluşu veyasonsuz yıkımı kararlaştıran kaderci bir yaklaşım değildir. İman et-tikten sonra Rab ile olan ilişkileri öngören ve bağlayan şartlardır. Rab bu şartları ve varılacak hedefleri hazırlar (yıkım; kurtuluş; Tanrı halkı; hizmet). İnsanoğlu da buna göre kabul veya ret ka-rarı verir (Mesih’i reddeder veya kabul eder; vaade sarılır veya sa-rılmaz; kötülükten sakınır veya sakınmaz...). Kendisi bir insanın yapacaklarını her ne kadar önceden bilse de (1Pe.1:2) Rab buna tektaraflı karar vermez!

Sizce Yeremya18 ve 19’da, yukarıda sıralanan seçim seviyelerin-den hangisi işlenmektedir?

Yeremya18:5-10 ve 11’e göre hangisi doğrudur? Tanrı’nın tasarı-sı (takdiri), insanın davranışını belirliyor mu, yoksa tasarısı insa-nın yanıtına göre mi işliyor?

Yeremya19:1 ve 10-11’e göre hangisi doğrudur? Tanrı sonsuza dek mi İsrail halkını reddetti, yoksa o nesilde Sözü’ne uymayanlarıyok etmeye mi karar verdi?


Bölüm 21–29.Son Çağrı, Kesin Çağrı

Okunacak Ayetler: 23, 28.Bölüm

Yahuda’nın kurtuluş fırsatı tükenmektedir. Aslında herkes gelmek-te olan felaketi sezer (21.bölüm). Yeremya, 3 kral üzerine gelen Tanrıyargısını duyurur (22.bölüm). Ama sonra ülkede doğruluğu tekrar sağ-layacak olan Kral Mesih’in gelişi üzerine gözlerini çevirir vesahte peygamberlerin ayıbını yüzlerine vurur (23.bölüm). Halkını böylece terbiye ettikten sonra geri getirecektir (24. bölüm). Tanrı asi halkı tam 70 yıl boyunca ülkelerindenuzak tutacaktır (25.bölüm).

Ölüm tehditleri alan Yeremya, görevinde hiçgeri adım atmaz ve mesajını tepkilere katlanarak duyurmaya devam eder (26.bölüm). Ba-bil’in Yahuda ve çevresindeki krallar için boyunduruk olacağı yolun-daki peygamberlikten sonra (27.bölüm), sahte peygamber Hananya bu sözü yalanlar, ama bu cüreti kendicanıyla öder (28.bölüm). Bu arada Yeremya sürgünde bulunan soydaşlarına bir mektup gönderip Tan-rı’nın tasarısını açıklar (29.bölüm).

23:5-6’ya göre gelecek olan Mesih’in kimliğine ilişkin neler söy-leyebilirsiniz? (Ayrıca bkz. 33:14-16).

Kimin soyundan gelecekti?

Görevi ne olacaktı?

O’na verilecek ad kimin adıdır?

Bu adı aldığına göre özü itibarıyla kimdir?

Peygamberlik hizmeti kolay bir görev değildir:

Günahkâr insanlara kutsal Tanrı’nın yargı ve yıkım sözlerini bil-dirmekten ibaret olduğu için yüreğe üzüntü veren bir hizmettir (23:9 ve devamı).

Tanrı sözünü çarpıtan sahte peygamberlerden ötürü sürekli bir ruh-sal savaş içindedir (23:13; 28:6-9; Yas.18:18-20).

Ama Tanrı’nın buyrukları duyurulduğu için kesin zafer ve şerefle ödüllendirilen bir gayrettir (25:11-12; 29:10; Dan.9:1-3).

Hangi boyunduruğa gireceğiz? İsyanlarımızın karşılığı olan dünya baskısı ve sefahatlerin boyunduruğuna mı? Yoksa İsa’nın bize sun-duğu itaat ve esenlik boyunduruğuna mı? Matta 11:28-30 ile Ye-remya 6:16 arasındaki ilişkiyi ve ruhsal dersleri açıklayınız:

Yeremya 28:8’in ışığında, “Eski yolları sorun” (6:16) sözünün an-lamını açıklayın?

Canlarımızın rahata kavuşması” Yeremya’da ya da Matta’da neye bağlanmaktadır?



Bölüm 30–39.Yeni Antlaşma’ya GötürenTerbiye

Okunacak Ayetler: 31, 36.Bölüm, 39:1-10

Tanrı’nın her kararı halkını bereketlemeyi hedefler. Ama ne yazık ki, çoğu zaman bu berekete ancak terbiye edildikten sonra erişiriz (30. bölüm). Günahın çoğaldığı yerde lütuf daha da ço-ğalır (bkz. Rom.5:20). Böylece Yahuda’nın uğra-yacağı yıkımın küllerinden yeni, kalıcı ve lütfa da-yalı bir antlaşma doğacaktır (31.bölüm). Tanrı vaadinin kesinliğini ka-nıtlamak için Yeremya’ya yakında Babilliler’in eline geçecek, ama so-nunda kendisine geri dönecek olan bir tarlayı almasını söyler (32.bö-lüm). Böylece gün gelecek, bu ülke “Doğru Dal” (23:5) denilen Da-vut’un soyundan gelecek olan Mesih tarafından yönetilecektir (33. bölüm).

Yeremya’daki vahiylerden en önemlisi, Yeni Antlaşma’yı açıklayan 31:31-34.bölümdür (bkz. İbr.8:7-13). Burada üç açıklama vardır:

1) Yasalarını halkının yüreğine yazacaktır (31:33). Yani insanın yüre-ğinde yasalarının, dıştan gelen bir baskı veya yaptırım olarak değil,içten gelen bir arzu olarak işlemesini sağlayacaktır. Hezekiel’e gö-re bu, yüreğe Tanrı’nın Ruhu’nu almış olmanın sonucu olacaktır (Hez.36:24-32). Böylece Yeni Antlaşma’daTanrı Kutsal Ruhu’nu her imanlının üzerine dökecektir (Yoe.2:28-32).

2) “Ben onların Tanrısı olacağım, onlar da benim halkım olacak”di-yor(31:33). Bu ifade Tanrı’nın bütün çağlar için değişmeyen ar-zusunu ifade etmektedir (örn. Çık.6:7). Böylece Yeni Antlaşma, eskisini geçersiz kılmaz. Onu tamamlar ve aşar...

3) Halkın günahlarını bağışlayacaktır (31:34). İsrail üzerine gelen felaketler, günahlarının karşılığı olan cezadır. Ne var ki, Yeni Antlaş-ma’da Tanrı, Kendi halkının günahlarını bağışlayacaktır. Kutsal veadil, suçluyu suçsuz saymayacağını söyleyen bir Tanrı (örn. Nah. 1:3) bunu nasıl yapabilir? Yapamaz! Ama burada günaha göz yu-mulması değil, günahın bedelinin bir başkası tarafından ödenmesi söz konusudur!

Son akşam yemeğinde Mesih İsa, “Bu benim kanımdır, günahlarınbağışlanması için birçokları uğruna akıtılan antlaşma kanıdır”sö-züyle (Mat.26:28) bunun gerçekleştiğini haber verdi!

Bu yeni antlaşma aslında bir vasiyettir ve vasiyet ede-nin ölümü ile yürürlüğe girer: ...Mesih yeni antlaş-manın aracısı oldu. Kendisi onları ilk antlaşma za-manında işledikleri suçlardan kurtarmak için fidye olarak öldü.Ortada bir vasiyet varsa, vasiyet edenin ölümünün ka-nıtlanması gerekir.Çünkü vasiyet ancak ölümden sonra geçerli olur. Vasiyet eden yaşadıkça, vasiyetin hiçbir etkinliği yoktur.Bu nedenle ilk antlaşma bile kan akıtılmadan yürürlüğe girmedi... Ni-tekim Kutsal Yasa uyarınca hemen her şey kanla temiz kılınır, kan dökülmeden bağışlama olmaz”(İbr.9:15-18, 22).

Bize, “Tanrı nasıl bir varlıktır?” diye sorulsaydı yanıtımız ne olur-du? Kendisi günahtan nefret eder ve onu yargılar (30:12-15); ne var ki, günahlı olan kusurlu insanları da sever ve bağışlar (30:18-22). Kendisi gazap Tanrısı’dır (30:23-24); ama aynı zamanda sev-gi Tanrısı’dır (31:1-9). Özellikle O, sürüsünü tekrar bir araya topla-yan Kurtarıcı’dır (31:10-22); halkıyla da yeni bir antlaşma yapar (31:23-34); bunun vaadi kendi egemen gücüne dayanır ve kesin güvence altındadır (31:35-37; 33:19-22). O güvenilirdir...

Rab ne kusurlarımıza ne de başarılarımıza bakar. O yüreğimizi lüt-funa açıp açmadığımıza bakar...

Not: Ayet 30:9’da Davut’un, topraklarına ve ayrıcalıklarına tekrar kavuşacak olan İsrail’in üzerinde krallık süreceğine ilişkin bir peygamberlik yer almaktadır. Bunun iki yorumu olabilir: a) Simgesel olarak gelecek olan Mesih’ten söz eder; ya da b) Gelecek krallık döneminde dirilip Mesih’in temsilcisi olarak görev alanDavut’un kendisinden söz eder (bkz. Hez.37:24-25 ile Hoş.3:5).

Yeremyakitabının ilk yarısında (1–33.bölüm)daha çok bu Tanrı adamının peygamberlikleri, ikinci yarısında ise (35–52.bölüm)daha çok onun sıkıntıları yer alır. Bölüm34’ten 39’a kadar, Yeremya’nın krallarla olan ilişkilerini görebiliriz. Sidkiya antlaşmayı bozar (34.bölüm). Yoşiya Tanrı sözünü hiçe sayar (35:13) ve Kutsal Yazılar’ı yakar (36.bölüm). Yeremya’yı önce hapse (37.bölüm) sonra kuyuya (38.bö-lüm) atarlar! Sonuç nedir? Yeruşalim yerle bir edilir ve Yeremya kurtu-lur (39.bölüm).

Tanrı’nın sözü asla değişmez. Ne var ki, bizim ona verdiğimiz ya-nıt değişken olabilir. Yeremya Tanrı sözünü dinledi ve itaat etti. Yahuda ona aldırmadı. Kral ise ona karşı geldi. Bu üç kişiden yal-nız birisi Tanrı’nın sözüyle birlikte sonsuz yaşama kavuştu... Ya bizim O’na verdiğimiz karşılık nasıl? Örneğin: Aşağıdaki ayetler-de verilen buyrukları yazınız:

” (2Ko.6:14);

” (2Ti.2:22);

” (Ef.4:26);

Bu ayetlere verdiğimiz yanıt nedir? Bu yanıtı her gün yeniliyor muyuz?

Not: 36. bölüm vahiylerin nasıl yazıya geçirildiğini gösterir. Yeremya Tanrı’nın kendisine söylediği sözleri Baruk’a açıkladı ve bu ayetleri yazıya geçirdi (36:4). Tanrı’nın sözleri, peygamberin ağzından tomara hatasız aktarıldı (36:18). Tanrı da bu yazıları yerine getirerek peygamberin sözlerinin vahiy olduğunu kanıtladı (36:29-32).


Bölüm 40–45.Yeruşalim’in Yıkımı

Okunacak Ayetler: 42–43.Bölüm

Tanrı halkı sürgüne gittikten sonra da Tanrı’nın sözü peygamberinağzıyla duyurulmayadevam eder. Nebukadnessar Yeruşalim’e kukla bir kral tayin eder (40.bölüm). Yeremya kalmaya karar verirve soydaşlarını da aynı şeyi yapmaya teşvik eder. Ne var ki,Gedalya’nın vahşi cinayetinden sonra halk (41.bölüm), Tan-rı’nın bu açık buyruğuna kulak asmayıp Mısır’a sığınır ve yanlarında Yeremya’yı da zorla götürürler (42.bölüm). İşte bu durumdayken peygamber, Mısır’ın yıkımını (43.bölüm) ve bu itaatsizlikten ötürü Yahuda üzerine gelecek olan yargıyı (44.bö-lüm) önceden bildirir. Bunca felaket haberine dayanamayan Baruk’a Rab kaygılanmamasını söyler ve her durumda hayatını bağışlayacağına söz verir (45.bölüm).

Tanrı, gelecekle ilgili olarak bildirdikleri kadar gizlediklerinde de bilgeliğini gösterir. Yeremya, bir ömür boyuncabaşına gelecekleri bilseydi, belki de böylesine saf bir imana sahip ola-mazdı. Rab’bin bize bildirmediği gelecek sorunlar-dan ötürü kaygı çekmek, geleceğin sahibi olan Ken-disini ve sevgisini anımsamamaktan ileri gelir (Mat.6:32-34). Ama Tanrı, geleceğin ayrıntılarını bildirmektense, iman ve hizmet yolunda bizimle olacağını bildirir; beraberliğini yol boyunca bize her seslenişindegösterir! Yeremya40 ile 45. bö-lümler boyunca, “Rab şöyle dedi” şeklindeki ifadelerin kaç kez tekrarlandığını tespit edebilir misiniz?

Tasalanmak, zamanımızı boşa harcayıp yarının bereketlerini dü-nün sorunlarıyla gölgelemektir.

Sıkıntı zamanlarının da Rab’bin eliyle geldiğini ve imanımızı geliştirdiğini kabul etmediğimizde kolaylıkla kuşku, itaatsizlik, şika-yet, eleştiri, dedikodu, acılık gibi eski ‘putlarımıza’ döneriz. “Ken-di işlerim yerine Rab’be öncelik tanıdığımdan beri hiçbir şey eskisikadar iyi gitmiyor” tarzındaki düşüncelerle eski yaşantımızı özle-diğimizde, “Göklerin Kraliçesi’ne” tekrar tütsü sunan İsrailliler-den pek farkımız kalmaz! (bkz. 44:17 ve devamı).

Yeremya, Babilliler’in eliyle Mısır’ın yıkımı ile birlikte Nil ülkesinin tapınma yerlerinin de yok edileceğini bildirdi (43:13). “Güneş Tapınağı” Mısırlılar’ın Kahire yakınındaki eski Heliopolis kenti-nin (günümüzde Tell Husn) İbranice ismidir. Güneş tanrısı ‘Ra’yadikili taşlarla tapınılırdı. Günümüzde ise bu peygamberliğin bir ka-nıtı olarak, yerinden sökülen bu dikili taşlardan birini Sultanahmet meydanında görebiliriz.


Bölüm 46–52.Ulusların Yıkımı

Okunacak Ayetler: 46, 52.Bölüm

Kitabın son bölümlerinde, birbirini izleyen yıkım ile ilgili pey-gamberliksözleriyle Tanrı, kendi halkını cezalandırırken onları terbiye ettiğini, ama putperest halkları cezalandırırken onların hü-küm giydiğini belirtir (46:28). Çünkü Tanrı’ya karşı büyük-lük taslamışlardı (48:42). Rab batıdan başlayıp doğuya ka-dar Yahuda’nın çevresindeki ülkelerin durumunu araştırıp değerlendirirken, dünya üzerindeki hakimiyetinivurgular. Tarihin ipleri O’nun elindedir! Böylece 46.bölümdeMısır’la;47.bölümdeFilist’le; 48.bölümdeMoav’la; 49.bölümdeAmmon ve Edom’la; 50 ve 51.bölümdeise Babil’le ilgili sözler bulunmaktadır. Ama son bölümde (52), Yeruşalim’in yıkımıyla beraber bir umut tablo-su çizilir. Antlaşmayıbozan Yehoyakin’e Babil’de gösterilen merha-met, Kutsal Antlaşma’yı bozan Tanrı halkına gösterilecek olan merha-meti önceden örnekler. Çünkü Tanrı antlaşmaya sadıktır!

Günümüzde bu peygamberliklerin öncedenbildirdiği gibi (bkz. 47:4; 48:2; 49:2,10), bu eski halklar ve kentler yok olmuşlardır. Bukonuda Tanrı’nın teşhisi şudur:

Moav: “Lanet olsun Rab’bin işini savsaklayana”(48:10).

Ammon: “Verimli vadilerinle ne kadar övünüyorsun?”(49:4).

Edom: “...yüreğindeki gurur seni aldattı...”(49:16).

Rab ile olan ilişkimizde, yukarıda sıralanan bu günah-lardan biri varsa, bilgece davranarak ruhsal hayatımızın yıkımını önlemek elimizdedir...

Diğer taraftan zaman aşımı Tanrı’nın vaatlerini yok edemez. Tan-rı’ya uzak önderler bunları engelleyemez. Halkının isyanları bile onları yok edemez. NitekimTanrı, merhametinden ve vaadinden dolayı Yehoyakin gibi tanrısız bir kral aracılığıyla bile Mesih’in soyunu sürdürdü! Tanrı’nınvaatleri geçerliliğini yi-tirmez (bkz. Rom.11:29). Bu vaatler Daniel ve Heze-kiel gibi sürgündeki gençlerin imanını güçlendiren birbesin kaynağı olmuştur!

İmansızlıklarımız Tanrı’nın vaatlerini geciktirebilir! Ama bunun dabir çaresi vardır! İbraniler4:1 ile Romalılar 11:23’e göre, insan hangi konuda direnmezse Tanrı halkı ayrıcalıklarına tekrar kavu-şabilir?

İman ve itaatle, günlük hayattaki bereket ve vaatlere adım adım ka-vuşuyor muyuz?

Yeremya sıkıntısını defalarca dile getirdi. Ama onun dertli sözleri kendi durumundan şikayet eden sözler değil, aldığı vahiylerle ge-len ağır yargılardan ötürü Tanrı halkının akıbetine üzülen sözlerdi. Bizler de Mezmurlar’da ya da bir sonraki bölüm olan Ağıtlar’da olduğu gibi, yüreğimizdeki sıkıntıları Rab’be anlatmayı, sıkıntılı durumlarımızda ise imanla Rab’be güvenmeyi öğrenebiliriz.

____________________________


Sorular

1) Kitapta yer alan, Tanrı ile Kendi halkı arasındaki ilişkiyle ilgili bilgiler ışığında, Yeremya 3:1 ayetinin anlamını açıklayabilir misiniz?

2) Yeremya 20:7-9’u, 1.Korintliler 9:16 ile karşılaştırarak imanlının Müjde’yi yayıp yaymamak konusundaki zorluklarının neler olabileceğini ve bu zorlukların susmamız için geçerli sebep olup olmadığını değerlendiriniz.

3) İbraniler 8:6, ilk antlaşmanın kusursuz olmadığını söyler. Bu ne anlama gelir? Yeni Antlaşma ile Yeremya 31:32 ayetlerinin ışığında aşağıdaki şıklardan doğru olanları işaretleyiniz:

Eski Antlaşma’da Tanrı’nın sözü kimi yerlerde hatalı çıktı. Yeni Antlaşma gelince bir öncekini geçersiz kıldı.

Antlaşma, kendi iç koşullarında öngörüldüğü gibi, insanın kendisine düşen payı yerine getiremediği için geçersiz oldu.

Eski Antlaşma bir denemeydi. Sonuç vermeyince Rab daha uygunbir yol arayışına girdi.

Eski Antlaşma insanoğluna, onun eksiklerini ortaya koyarak Yeni Antlaşma’nın gerekliliğini ispatlayan bir ön hazırlıktı.