GİRİŞ

Başlangıçta’ diye başlayan bu kitap bizi içinde bulunduğumuz evrenin ta başına götürür. Bu kitap sayesinde dünyanın ne şekilde yaratıldığı ve insanın nereden geldiğini öğrenebiliyoruz. Yaratılış kitabı gelmiş geçmiş en önemli tarih kaynağıdır. Bunları M.Ö. 1500 yılları civarında yazan Peygamber Musa bizi kendisinden binlerce sene önce yaşamış Adem ve Nuh gibi atalarımızla tanıştırır. Bu kitap sayesinde dünyanın nasıl bu hale geldiğini ve neden bozulduğunu öğreniyoruz. Sonra Tanrı’nın insanları kurtarmak için kurduğu planın temel taşlarını döşüyor. Ayrıca evlilik ve aile kurumu, dil ve ulus farklılığı gibi hayatın çok önemli temel olaylarının başlangıcını açıklar.

Bazı araştırmacılar Yaratılış kitabının Musa’nın gününde yaygın bazı mitolojik efsanelere olan benzerliklerine dikkat çeker. Örneğin Gılgamış Destanı büyük bir tufan ve gemiden söz eder. Aslında aralarında benzerlikler olması çok doğal ve gereklidir. Neden? Çünkü o dönemki insanın ataları Yaratılış kitabında geçen olayları bizzat yaşamıştı. Dolayısıyla bunu destanlarına yansıtmaları gayet normal. Bunun aksine, eğer Musa’dan başka hiç kimse bu olaylara değinmemiş olsaydı o zaman kafamızda soru işaretler oluşurdu. Ne var ki bugün bir çok toplumun tarihi kaynaklarını ve destanlarını karıştırdığımızda Kutsal Kitap’ın anlattığı yaratılış ve tufana dair genel benzerlikler görülmektedir, çünkü bu olaylar gerçekten yaşanmıştı. Ancak şunu da görüyoruz ki Yaratılış kitabında geçenler diğer destanlarda anlatılanlardan şöyle farklıdır ki Musa mitolojik bir tarzla yani hayali bir hikaye anlatır gibi yazmıyor. Kutsal Ruh’un esiniyle yazan Musa tarihi gerçekler yazar gibi pek çok önemli ayrıntı: yer ismi, insanların yaşı ve daha bir çok belirgin bilgiler aktarır. Dolayısıyla bundan şunu anlıyoruz ki Yaratılış kitabında yazılan tarihi gerçekler o günden kalma destanlardaki benzerliklerle doğrulanmakta ve pekiştirilmektedir.

Yaratılış kitabının iki önemli kısmı var: İlk 11 bölümü Adem’den İbrahim’e kadar dünyanın genel tarihini açıklar. Kalan 39 bölümü Tanrı’nın İbrahim’le yaptığı antlaşma sonucunda soyundan gelen İshak, Yakup ve Yusuf gibilerinin öykülerini sırayla aktarır.

Hayata anlam vermek için Yaratılış kitabını çalışmak çok önemlidir. Gökten zembille inmediğimizi biliyoruz. O halde insanın hikayesi nerede başladı? Neden bu hale geldik? Nasıl kurtulabiliriz? gibi sorulara cevap vermek için işin köküne yani başlangıca dönmek şarttır. Bazıların sandığı gibi burada yazılanlar da bir takım hikaye ya da masal değil. Bunlar bizim ortak atalarımız, bu hepimizin ortak geçmişidir. En önemlisi bu kitapta Yaratanımızla tanışıyoruz. Zaten bu kitabı bize ulaştıran da Kendisidir. En büyük arzusu da ‘gerçeğin bilincine kavuşmamızdır’. Ancak o zaman insanlık tam anlamıyla kurtulabilir.