İkinci örnek – Kabul Görme hevesi

Adem ile Havva bahçedeyken ilişkisel açıdan memnundular. Hem Tanrı’yla olan ilişkileri hem aralarındaki bağ tamdı.

Adem de karısı da çıplaktılar, henüz utanç nedir bilmiyorlardı.

Yar 2:25

İkisi de oldukları gibi kabul gördüler.

Tanrı’ya karşı günah işlediklerinde utanç da o zaman dünyaya girdi.

Adem, "Bahçede sesini duyunca korktum. Çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim" dedi.

Yar 3:10

Artık hepimizde derin ve köklü bir utanç vardır. Benim gerçekten nasıl bir kişi olduğumu bilseydin... Başkalarının kabulünü kazanmak için çabalamaya yatkınız. Bu bize bir put olarak sunuluyor. Yeter ki saygınlık göreyim. Yeter ki sevileyim, yeter ki popüler olayım. Popüler değil de, biri beni sevsin... o zaman memnun olurum, tatmin olurum.

Dergimizin kapağında şu resim var: Ben ve etrafımda bana hak ettiğim saygıyı verenler ya da beni kabul eden bir çevre, beni seven bir eş... Bu olunca mutlu olacağımızı söylüyoruz kendimize.... Ayrıca başkalarının beğenisini kazanmak için elimizden gelen her şeyi yaparız. Bizi kurtaracakmış gibi, bizlere mutluluk verecekmiş gibi.

Bir şeyi belirtmek istiyorum. İçimizdeki kabul görme tahriki, arzusu kötü bir şey değildir; fakat ‘Kabul görürsen mutlu olursun.’ diyen, yalancı bir puttur. Bazı kişiler bu puta taparak paralarını son kuruşuna kadar harcıyorlar, bütün duygusal kaynaklarını sarf ediyorlar; ama boşuna.

Bazen çok zarar görüyorlar. Londra’da iki sene önce bir belgesel izledim; 17 yaşındaki bir kız 2 sene içinde 50 farklı adamla yatağa girdi; çünkü sevilmek istiyordu. Tabii ki bizde o kadar ciddi olmayabilir!... Ama sen kabul edilmek için ne kadar gayret gösteriyorsun?

Hava atarak, ahkam keserek, yalan söyleyerek daha iyi gözükmeye çalışırız. Başkalarıyla ilgili dedikodu yaparız; çünkü onları alçaltarak kendimizi yükseltiriz. Sanki onur için, benimsenmek için rekabet varmış gibi. Kararsızlık bile aynı kökten kaynaklanır. Büyük bir karar vermeye sıra gelince ‘Bunu yaparsam annem bana kızar; şunu yaparsam çevrem beni anlamaz...’ Herkesi hoşnut etme hevesiyle iki seçenek arasında kaldım; çünkü ne olur beni reddetmesinler!

Arkadaşlar, müjde şudur: Baban Tanrı seni İsa Mesih’te tamamen, koşulsuz, olduğun gibi kabul eder. ‘İşte sevgili çocuğum. Senden hoşnudum’ der.