1.3 Tevrat’ta Tövbe Konusunda Önemli Ayetler


Adem ve Havva’yla başlayan yalana inanmak ilerleyen zaman içerisinde, tek Tanrı’nın unutulmasına, yalancı tanrıların gerçek Rab’nin yerini almasına neden oldu! Halk Tanrı’nın halkıdır; ama çoğu kez kendilerine yaşam veren Rab ile yürümek yerine, kendilerine ölüm getiren putlara yönelmeyi seçmişlerdir.

Kutsal Kitap için, “Tanrı’yla putlar arasında gidip gelen bir halkı anlatır” demek, yerinde bir tanımlamadır. Halk, Tanrı’yı yadsır, O’ndan uzaklaşarak kendi yollarında yürür. Tanrı’nın halkı kedisine tahıl, yeni şarap, zeytinyağı vererek ihtiyaçlarını karşılayanın Tanrı olduğunu unutur. Üstelik bu bereketlerden elde ettiği geliri putlara sunarak ruhsal zina yapar (Hoşea 2:8). Kutsal Kitap’ta Tanrı’nın kendi halkıyla arasındaki ilişki, evliliğe benzetilerek açıklandığından, Tanrı’ya sadakatsizlik yapılarak putlara yönelme sonucunda ortaya çıkan günah da ruhsal zina terimiyle anlatılır. Nasıl evlilik ilişkisinde eşlerin birbirlerine sadakatsizliği evliliği bozuyorsa, putperestlikle ortaya çıkan derin düşkünlük de Tanrı’yla insanın arasındaki ilişkiyi bozmakta, koparmaktadır.

Ruhsal zinanın temelinde insanın Tanrı’ya tapınmayı yadsıması, Her Şeye Gücü Yeten Rab’bi gerektiği gibi yaşamında yüceltmemesi, kendini tanrılaştırması19 gösterilebilir.20 Tanrı halkına, “Evet, oynaşlarının önünde ayıbını ortaya çıkaracağım” (Hoşea 2:10) dediğinde, kendisine sadık kalmayanların utandırılacağını söyler. O günkü toplumsal yapıda sadakatsiz kadın halkın önüne çıkarılarak ayıbı yüzüne vurulurdu.21 Bunun gibi insan da Tanrı’yı gerektiği gibi yüceltmediği için Kutsal Kitap’ta ayıbı anımsatılır, kötü yollarından dönmesi ve Tanrı’ya yönelmesi beklenir.

Zaman zaman kendini azgın biçimde gösteren putperestlik çağlar boyunca sürdü. Tanrı, “Bana dönün” çağrısına yanıt vermeyen; kendisini terk etmekte, cansız putlara tapınmakta ısrarlı halkı aldıkları kararlarıyla baş başa bıraktı. Tanrı’nın korumasından yoksun kalan halk çevresinde yaşayan ulusların egemenliğine girdi, köleleşti. Hâkimler22 döneminde Tanrı’nın halkı RAB’bin gözünde kötü olanı yaparak Baallar’a,23 Aştoretler’e,24 Aram, Sayda, Moav, Ammon ve Filist ilahlarına kulluk edip, ama Tanrı’ya kulluk etmemekle kendini yargı altına koydu. Rab onları 18 yıl Filistinliler ve Ammonlular’a tutsak etti, baskı altında tutuldular, ezildiler.

Çektikleri sıkıntılar bazen de Tanrı’nın halkını tövbeye yönlendirdi, o zaman Rab’be: “Sana karşı günah işledik, bize ne istersen yap. Yalnız bugün bizi kurtar” dediler (Hakimler 10:6-16). İçten tövbelerinin sonucunda Rab kendisine yapılan isyanı bağışladı ve halkını bereketledi.

Tanrı halkının Tanrı’dan kopukluğunu gösteren başka bir örnek olay, Yasa Kitabı’nı25 okumayı önce ihmal edip sonra da yıllarca tamamen unutmalarıydı. Yoşiya26 kral olduğunda sekiz yaşındaydı. 26 yaşına geldiğinde Rab’bin tapınağını onartmak istedi. Onarım sırasında Başkahin Hilkiya Yasa Kitabı’nı buldu. Yoşiya kitabı okuduğunda, yas göstergesi27 olarak elbiselerini yırttı, Peygamber Hulda’ya danıştı. Hulda Rab’den gelen sözleri “Beni terk ettikleri, elleriyle yaptıkları başka ilahlara buhur yakıp beni kızdırdıkları için buraya karşı öfkem alevlenecek ve sönmeyecek” dedi. Devam eden ayetlerde halkın ve Yoşiya’nın kendisinden uzaklaşmasının verdiği derin üzüntüyü gören Tanrı, “Madem yıkılıp lanetle anılacak olan burası ve burada yaşayanlarla ilgili sözlerimi duyunca yüreğin yumuşadı, önümde kendini alçalttın, giysilerini yırtıp huzurumda ağladın, ben de yalvarışını işittim” diyerek tövbesini kabul etti. Yoşiya’nın tövbesinin içtenliğini gösteren önemli belirti putperestliği Tanrı’nın halkı arasından kaldırması; Baal, Aşera28 ve gök cisimleri için yapılmış bütün eşyaları Rab’bin tapınağından çıkartarak yaktırmasıdır (2. Krallar 22-23).

Yasa’da yazılı sözleri dinlememekle, Rab’be yüceliğine yakışan biçimde tapınmamakla ortaya çıkan başka bir yargı da sürgündü (Yasanın Tekrarı 28:58-64). Tanrı halkının karşılaştığı sürgünler Asur’a İÖ 722-721; Babil’e İÖ 606, 596, 586 yıllarında gerçekleşti.29

Yeremya peygamber aracılığıyla bildirilen sürgün yıllarının sonuna doğru (Yeremya 25:8-14), Daniel peygamber sürgün yıllarının bitişinin yaklaştığını hissettiğinde, Rab Tanrı’ya yönelip dua etti. Daniel peygamberin duası, alçakgönüllülük (9:3), tapınma (9:4), itiraf (9:1-15) ve rica içeriyordu:30 “Şimdi, ey Tanrımız, kulunun duasını, yakarışını işit. Adın uğruna, ya Rab, yüzünü viran tapınağına çevir. Ey Tanrım, kulak ver ve işit! Gözlerini aç, senin olan viran kenti gör. Doğruluğumuzdan değil, senin büyük merhametinden ötürü dilekte bulunuyoruz. Ya Rab, dinle! Ya Rab, bağışla! İşit ve davran, ya Rab! Ey Tanrım, adının hatırı için gecikme! Çünkü kent ve halk senindir” (Daniel 9:17-19).

Kutsal Kitap bölümlerinden Ezra 9 ve Nehemya 9 bölümlerinde Tanrı halkının günahlarından tövbe edişi dramatik biçimde anlatılır. Tanrı’nın halkından olanların putperest halklardan kadınları kendilerine eş olarak aldıklarını görünce Ezra üzüntüsünden giysilerini ve cüppesini yırttı; sonra üzüntüsünü bir yana bıraktı, diz çöküp Tanrısı Rab’be ellerini açarak dua etti: “Ey Tanrım, yüzümü sana çevirmeye utanıyorum, sıkılıyorum. Ey Tanrım, günahlarımız başımızdan aşkın. Suçlarımız göklere ulaştı. […] Başımıza gelenlere yaptığımız kötülükler ve büyük suçumuz neden oldu. Sen, ey Tanrımız, bizi hak ettiğimizden daha az cezalandırdın ve bize sürgünden kurtulan böyle bir azınlık bıraktın. […] Ağlayarak kendini Tanrı’nın Tapınağı’nın önünde yere atan Ezra dua edip günahlarını açıkladı. Bu arada erkek, kadın, çocuk, İsrailliler’den çok büyük bir topluluk Ezra’nın çevresine toplandı. Onlar da hıçkıra hıçkıra ağlıyordu” (Ezra 9:6,13,10:1). İçten bir tövbe günahları itiraf edip pişmanlık içerdiği gibi, günahlı durumdan uzaklaşmayı da gerektiriyordu. İlerleyen ayetlerde halkın çoğunun kendilerini putperest alışkanlıklara sürükleyen evliliklerden uzaklaştığını görüyoruz.

Ezra kitabıyla aynı tarihsel koşulları yazan Nehemya kitabı 9. bölümde, Ezra’nın Yasa Kitabı’nı halka okuduğu bölümlerde günahlarını gören halk önce günahlarını itiraf etti; sonra oruç tutup çul kuşanarak, başlarına toprak serperek31 tövbeye yöneldiler. Aynı zamanda tüm bunları yaparken Rab’bi görkemine layık biçimde övdüler: “İsrail soyundan gelenler bütün yabancılardan ayrılmıştı. Günahlarını ve atalarının yaptığı kötülükleri ayakta itiraf ettiler. Oldukları yerde durup günün dörtte biri boyunca Tanrıları RAB’bin Yasa Kitabı’nı okudular. Günün öbür dörtte birindeyse günahlarını itiraf ederek Tanrıları RAB’be tapındılar. […] Halk şöyle dua etti: Tek RAB sensin. Gökleri, göklerin göklerini, bütün gök cisimlerini, yeryüzünü ve içindeki her şeyi, denizleri ve içlerindeki her şeyi sen yarattın. Hepsine sen can verdin. Bütün gök cisimleri sana tapınır. Ama halkın söz dinlemedi, sana başkaldırdı. Yasana sırt çevirdiler, sana dönmeleri için kendilerini uyaran peygamberleri öldürdüler. Seni çok aşağıladılar. […] Ülkelerinde onlara sağladığın bolluk içinde, önlerine serdiğin geniş, verimli topraklarda sana kulluk etmediler, kötülüklerinden dönmediler. Bak, bugün köleyiz. Meyvelerini, iyi ürünlerini yesinler diye atalarımıza verdiğin ülkede köle olduk. Günahlarımız yüzünden ürünlerimizin çoğunu başımıza getirdiğin krallara veriyoruz. Bizi de, hayvanlarımızı da istedikleri gibi kullanıyorlar. Büyük sıkıntı içindeyiz” (Nehemya 9:2-3, 6, 26, 35-37).

Nehemya 9. bölümde tövbenin dua ve oruçla yapılması dikkatimizi çekmelidir. Dua Tanrı’yla konuşmaktır. Oruç Tanrı’nın önünde isteklerimizi alçakgönüllü biçimde sunmak için tutulur. Günahları itiraf etmek, günahla bilinçli biçimde yüzleşmek, kendi sorumluluğumuzu kabul etmek, Tanrı’nın önünde göstereceğimiz alçakgönüllülüğün başka boyutudur.

Eyüp kitabında, Tanrı Eyüp’ten “…Kusursuz, doğru bir adamdır. Tanrı’dan korkar, kötülükten kaçınır” diye söz eder. Gerçekten de öyledir; Eyüp yalnız kendisinin değil, çocuklarının da günah işleyip yargı altında kalacağını düşünerek her gün kurbanlar sunardı (Eyüp 1:4-5).

3. bölüme kadar Eyüp, çektiği acılara rağmen Rab’be sadık kaldı. Karısının, “Tanrı’ya söv de öl bari!” diye söylenişine “Aptal kadınlar gibi konuşuyorsun. […] Nasıl olur? Tanrı’dan gelen iyiliği kabul edelim de kötülüğü kabul etmeyelim mi?” diye karşılık verdi (Eyüp 2:9-10).

Sonradan Eyüp’ün çektiği acılar nedeniyle doğduğu güne lanet ettiğini görüyoruz. Eyüp’ün Tanrı’ya isyankâr bir tutum takınması kendisine hiçbir yarar sağlamadı.32 Eyüp’ü ziyaret eden arkadaşlarının konuşmaları, Eyüp’ü teselli etmek yerine ona daha çok acı verdi.

Tanrı’nın Eyüp kitabının 38. bölümünde konuşmaya başlaması, kendini “Her Şeye Gücü Yeten” olarak tanıtması (Eyüp 40:2), Eyüp’ü tövbeye yöneltti. Tanrı’nın önünde bilgisizliğini kabul eden Eyüp, tövbesini şöyle dile getirdi:


“Kulaktan duymaydı bildiklerim senin hakkında,

Şimdiyse gözlerimle gördüm seni.

Bu yüzden kendimi hor görüyor,

Toz ve kül içinde tövbe ediyorum” (Eyüp 42:5-6).


Eyüp hikâyesinin başlangıcında şeytansal etkinlik olsa da, Tanrı Eyüp’ün acılarını kendisini tanıması için kullandı. Eyüp’ün tövbesi, Tanrı’yla ilişkisini yeniden kurmasını sağladı. Eyüp tövbe ettikten sonra yeniden dualarını Tanrı’ya yükseltebilirdi (Eyüp 42:9). Eyüp’ün acılarını unutması, uzun yaşaması, kaybettiklerini fazlasıyla geri alması Tanrı’ya yürekten yönelmesinin sonucudur.

Tevrat’ta sahte ilahlara yönelmek, sık sık Yaratan’ı terk etmek, Tanrı halkının temel sorunudur. Hezekiel 8. bölüm, açıldığı gün Rab’bin izzetini doldurduğu tapınağın, zamanla ne duruma geldiğini gösterir (1. Krallar 8:10-11). Önderlerin halkı yırtıcı kurtlardan korumak ve onları Tanrı’ya yaklaştırmakta birinci derecede sorumlulukları bulunmasına rağmen, kendileri Tanrı’nın tapınağında putlara tapıyor; duvarlarına putların resimlerini çiziyor; yaşamlarında Tanrı’yı tiksindiren iğrençliklere yer verdikleri yetmiyormuş gibi ülkeyi zorbalıkla yönetiyorlardı.

Yeşaya kitabı 1. bölümde Tanrı’dan uzaklaşan halkın tövbe etmesi Tanrı’yla barışmayı ve kurtuluşu getirecektir. “Siyon adalet sayesinde, Tövbe edenleri de doğruluk sayesinde kurtulacak” (Yeşaya 1:27) diyen Yeşaya, devam eden ayetlerde halkın başkaldırısının, bahçelerde yapılan cinsel ahlaksızlıkla dolu putperest kurban törenlerinin onları yargı altına koyduğunu gösterir (Yeşaya 1:28-31).

Yeşaya kitabı 44. bölüm putların sahte ilahlar olduklarından söz eder; Tanrı halkının putlara yönelmesini, cansız putlara elleriyle biçim vermesini, putlara tapınmasını akılsızlık olarak niteler (Yeşaya 44:9). Tanrı’nın halkı elleriyle yaptıkları putlara Tanrı’nın yerini, yüceliğini vererek yaşamlarını yönlendirdiler. Sahte ilahları izlemekle yaşamlarında derin ahlaksal çöküntüye, her türlü kötülüğe; uç noktada Tapınak’ın kirletilmesine izin verdiler.

Tanrı’ya ait halk Rab’bini terk etmesine rağmen, Tanrı, halkının kendisine dönmesini beklemiştir. Belki de Tanrı’nın derin sevgisini halkına en iyi anlatan ayetlerden biri Yeşaya 65:2’dir:


“Kötü yolda yürüyen,

Kendi tasarılarının ardınca giden

Asi bir halka

Bütün gün ellerimi uzatıp durdum.”


Yunus kitabında “Ninovalılar’ın kötülükleri önüme kadar yükseldi” diyen Rab’bin bu halkın tövbe etmesi için Yunus peygamberi görevlendirmesi anlatılır. Ninovalılar, Rab’be kötülük tasarlamak, savaşta kentleri yağmalamak, zulüm, fahişelik, büyücülük, ticari sömürü”33 gibi günahları işlemekle Rab’be karşı geldiler.

Rab günahlarından dönmesi için Yunus peygamberi görevlendirdi (Yunus 1:1,2). Ninovalılar’ı sevmeyen Yunus peygamber Rab’be itaat etmek istemez ve Tarşiş’e kaçar.34 Yaşadığı olaylar, Yunus peygambere Rab’be itaat etmesi gerektiğini gösterir.

Sonuçta Yunus peygamber, Tanrı’nın tövbe çağrısını iletti. Ninova halkı ve kentin kralı derin tövbe belirtisi gösterdi, oruç ilan edip çula sarındı. Kral ve soylular, “Herkesin var gücüyle Tanrı’ya yakararak kötü yollardan, zorbalıktan vazgeçmesini” buyurdular (Yunus 3). Tanrı Ninovalılar’ın kötü yollarından vazgeçtiklerini görünce onlara acıdı; yargısını kaldırdı.35

Tevrat’ta Rab halkına ve insanlara sevgisini ve sadakati bırakmaz, kendisine dönmesi için bıkmadan çağrı yapar… Çağrı yapar… Çağrı yapar! Tanrı’nın halkı ve putperest halklar bu çağrıya zaman zaman olumlu yanıt verip tövbe etmişlerdir; zaman zaman da kendi yollarında yürümüşlerdir.