06. Büyük Bir Kurtarıcı

Ardından gökte, yeryüzünde, yer altında ve denizlerdeki bütün yaratıkların, bunlardaki bütün varlıkların şöyle dediğini işittim: “Övgü, saygı, yücelik ve güç sonsuzlara dek tahtta oturanın ve Kuzu’nun olsun!”

Vahiy 5:13

Bunun üzerine bazı din bilginleri ve Ferisiler, “Öğretmenimiz, senden doğaüstü bir belirti görmek istiyoruz” dediler. İsa onlara şu karşılığı verdi: “Kötü ve vefasız kuşak bir belirti istiyor! Ama ona Peygamber Yunus’un belirtisinden başka bir belirti gösterilmeyecektir. Yunus, nasıl üç gün üç gece o koca balığın karnında kaldıysa, İnsanoğlu da üç gün üç gece yerin bağrında kalacaktır. Ninova halkı, yargı günü bu kuşakla birlikte kalkıp bu kuşağı yargılayacak. Çünkü Ninovalılar, Yunus’un çağrısı üzerine tövbe ettiler. Bakın, Yunus’tan daha üstün olan buradadır.
Matta 12:38-41

Yukarıdaki ayetlerde görüldüğü gibi, Matta kitabında Yunus ile ilgili yazılmış bir bölüm bulunmaktadır. Peygamberin yaşadığı dönemden yüzlerce yıl sonra kaleme alınan bu ayetlerde, İsa Mesih ile Yunus arasındaki benzerlikler ortaya konulmaktadır.

İlk benzerlik, İsa’nın, yapmış olduğu mucizeleri görenlere önemli bir mucize daha verileceğini açıklamış olmasıdır. Öyle ki, bu olay din bilginleri ile Ferisiler’i tövbe ile sonuçlanacak bir arayışa götürebilirdi. Bu mucizeye göre, Yunus nasıl balığın karnında üç gün, üç gece geçirdiyse, İsa Mesih’in de yerin bağrında üç gün, üç gece kalması gerekmekteydi. Her ikisinin de geçirdiği bu benzer süreçte kuşkusuz İsa Mesih, önemli bir farkla Yunus’tan ayrılmaktadır. Çünkü gerçekte Yunus hiçbir zaman ölmemiş ve Tanrı’nın merhameti sayesinde ölmekten kurtulmuştur. İsa ise, Yunus’un aksine fiziksel acılar eşliğinde ölüme gitmiş ve üç gün, üç gece yerin bağrında kalmıştır. Üçüncü gün ölümden dirilmiş ve bu sayede ölüme karşı büyük bir zafer kazanmıştır.

İkinci benzerlik tövbe çağrısı ile ilgilidir. İsa Mesih de, Yunus’un Ninovalılar’ı tövbeye çağırması gibi birçoklarını tövbeye davet etmiştir. Yunus nasıl kendi döneminde Yahudi olmayan bir ulusu kurtarmak için Rab’bin sözünü yerine getirdiyse, İsa Mesih de Tanrı’nın tüm uluslara kurtuluş sağlayabilecek sözlerini iletmiştir. Ninova halkı, günahları yüzünden yargılanacaklarını duyduklarında büyük bir tövbe ile işlemiş oldukları günahlardan dönmüştür. Şimdi ise İsa Mesih tüm ulusları göksel egemenliğe davet etmektedir.

Ayetin sonunda, Yunus’tan daha üstün olanın burada olduğu belirtilmektedir. İçinde bulunduğumuz çağda da Tanrı insanları kendisine çekmek istemekte ve tövbe yolunda yürümelerini arzulamaktadır. İnsanların bugün de, Yunus’un çağında olduğu gibi aynı tövbekâr tutumla ve yürekten bağlılıkla Tanrı’ya iman etmesi gerekmektedir. Ancak bu sadece onun oğlu İsa Mesih aracılığıyla mümkündür. Çünkü İsa, Kutsal Yazılar’da kurtuluşun sadece kendisi aracılığıyla gerçekleşeceğinden söz etmektedir. İsa Mesih, tüm yaratılıştan daha üstün olarak bunu gerçekleştirebilecek güçtedir.

İsa, İbrahim’den üstündür, çünkü İbrahim bile İsa’nın geleceği günü beklemektedir ve İsa İbrahim’den önce de vardır.1

İsa, Musa’dan üstündür, çünkü Musa aracılığıyla gelen yasayı tamamlamıştır.2

İsa, Davut’tan üstündür, çünkü Davut tanımadığı Mesih’e Rab’bim demektedir. Davut oğlu olarak anılan İsa Mesih’in krallığı, Davut’un krallığının aksine dünyasal değil gökseldir ve sonsuza dek sürecektir.3

İsa, Vaftizci Yahya’dan üstündür, çünkü Yahya, İsa için “O’nun çarıklarının bağını çözmeye bile layık değilim” diyerek onun yüceliğini ve büyüklüğünü kabul etmiştir.4

İsa, Yunus’tan üstündür, çünkü sadece Ninova’ya değil, kendisine iman eden herkese kurtuluş getirmiştir.

Diğer insanlardan, peygamberlerden ve hatta meleklerden5 daha üstün olan ve Mesih diye anılan bu kişi kimdir?

Meryem, Kutsal Ruh’un üzerine gölge salması sonucu İsa’ya mucizevi bir şekilde gebe kalmıştır.6 Tanrı özüne sahip bebek diğerlerinden farklı olarak biyolojik bir babaya sahip olmadan doğmuştur. Yaşamı boyunca her konuda Tanrı sözüne itaat etmiştir. Peygamberler de dahil olmak üzere diğer insanlardan farklı olarak, yaşamı boyunca hiç günah işlememiştir.7 İsa, günahın kararttığı bu dünyaya çok önemli bir mesaj iletmek üzere gelmiştir. Bu mesajla, insanın göksel kurtuluşa ve sonsuz yaşama sahip olmasının ancak tek bir yolla mümkün olduğunu açıklamıştır. Bu mesajın içeriği olan kurtuluş haberine “Müjde” denilmektedir. Çünkü müjde, iyi haber demektir.

Tanrı, insanı kusursuz ve kutsal bir şekilde yaratmasına rağmen, insanoğlu Adem ve Havva’nın ilk günaha düşüşünden itibaren günah işlemeyi sürdürmektedir. Bu günah, muhteşem bir şekilde yaratılmış olan insanın ve evrendeki her şeyin etkilenerek bozulmasına neden olmuştur. Kutsal Tanrı günahtan nefret etmektedir.8 Hatta günahtan o kadar nefret etmektedir ki, “Günahın ücreti ölümdür” der Kutsal Kitap.9 Bir günahın cezasının ölümü hak edecek kadar ağır olması Tanrı’nın adil düzeninde günahın durumunu net bir şekilde gözler önüne serer. Öyle ki, bu günah yüzünden kutsal olan Tanrı ile günahkâr olan insan arasındaki ilişki

kopmuştur.

Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı.
Romalılar 3:23

İnsanoğlu, yaptığı iyi işlerle Tanrı’nın beğenisini kazanmaya ve suçlarının cezasını bağışlatmaya çalışmaktadır. Dünyada birçok insan yaşamını dürüst bir şekilde sürdürmeye çalışmakta, doğru işler yaparak diğer insanlara yararlı şeyler ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bunun, bir insan için çok değerli ve takdir edilecek bir davranış biçimi olduğu tartışmasızdır. Ancak insanın bunları yaparak Tanrı’nın kendisine karşı merhamet edeceğini ümit etmesi, naif ve talihsiz bir beklentidir.

Çünkü adaletin sağlanabilmesi için işlenen suçun cezası ödenmelidir. Örneğin, cinayet dünyanın her yerinde suçtur ve adil her hukuk düzeninde bu suçu işleyenler cezalandırılır. Buna karşılık birisini öldüren kişinin başka birisinin hayatını kurtarması, onu yargı önünde aklamaz ve bağışlatmaz. Başka bir deyişle, yapılan iyilikler ne kadar büyük ve önemli olursa olsun, işlenen günahlarla aynı kefede değildir. İnsanoğlu nasıl ki bir suç işlendiğinde, hukuk düzeninden o suçu işleyeni cezalandırmasını bekliyorsa, Tanrı’dan da aynı adaleti beklemesi gerekmektedir. İyi işler yapmak, insanlara yardım etmek, nazik ve dürüst bireyler olmak bir insanlık göreviyse de, günahların bedelinin ödenmesine ve adaletin sağlanmasına yardımcı olmamaktadır.

Bu nedenle adil Tanrı’nın karşısında insan için yalnızca iki yol bulunmaktadır. Bunlardan ilki, kişinin kendi günahlarından ötürü cezalandırılmaya razı olmasıdır. Daha önce de bahsettiğim gibi, Tanrı’nın gözünde tek bir günahın ücreti dahi ölümdür. İnsan kendi yaşamına ve işlemiş olduğu günahlara tarafsız bir gözle baktığında, durumunun ciddiyetini de fark edecektir.

İkinci yol ise, kişinin işlediği suçun cezasını bir başkasının çekmesidir. Eğer herkes günahlı ise herkes cezayı hak etmiş demektir ve bu durumda bu bedeli kim ödeyebilir?

İsa Mesih’in dünyaya geliş amacı ve söz ettiğimiz yüceliği burada önem kazanmaktadır. İsa Mesih, kutsal olarak doğduğu için bizim gibi günahlı bir doğaya sahip değildir ve hayatı boyunca da hiçbir günah işlememiştir. Bu nedenle Baba Tanrı karşısında suçlu değildir. Bu özelliği onu, diğer insanların suçlarının cezasını çekebilmek için uygun birisi yapar. İsa Mesih, bizim yerimize ölüm cezasını çekerek bize duyduğu sevgiyi göstermiştir. Kesime götürülen bir kurban kuzusu gibi kendi canını çarmıhta feda etmiştir. Üç gün boyunca yerin bağrında kalmış ve üçüncü gün dirilerek ölümlü insanlardan farklı olduğunu kanıtlamıştır. Ardından göğe yükselerek krallık tahtına oturmuştur. Artık ona ait olanlar için mahkûmiyet10 yoktur ve ölümün gücü etkin değildir. İsa Mesih, ölümü, dirilişi ve göğe alınması ile insanı Baba Tanrı ile barıştırabilecek tek aracıdır.

İsa ona, “Diriliş ve yaşam Ben’im” dedi. “Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır. Yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek. Buna iman ediyor musun?”
Yuhanna 11:25-26

Günahtan kurtulmak, Tanrı’yla barışmak ve sonsuz yaşama sahip olmak, Kutsal Kitap’ta açıklanan gerçeklerdir. İsa Mesih sayesinde bu ayrıcalık ona iman eden herkese verilmiştir. Başka bir deyişle, kurtuluş müjdesini duyup, İsa Mesih’i Rab ve Kurtarıcı olarak kabul eden herkes ölse de yaşayacaktır. Göksel Baba’ya, İsa Mesih olmaksızın varmak mümkün değildir.11 Çünkü suçlar cezasız bırakıldığında adalet sağlanmadığı gibi, aynı şekilde kutsal olan Tanrı’nın önünde de günahların bedeli ödenmeden bağışlanma sağlanamaz.

Günümüzde sıkça dile getirilen, “Neye inanırsak inanalım hepimiz cennete gideceğiz” ya da “İyi insanların hepsi cennete gidecek, önemli olan iyi insan olmak” gibi sözler kulağa çok hoş gelse de, ne yazık ki yanlış ve tehlikelidir. Kurtuluş yalnızca, karanlığın egemenliğinde mahvolmamızı istemeyen Tanrı’nın dünyaya gönderdiği oğlu İsa Mesih’e iman aracılığıyla gerçekleşebilir.12

Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü.
Romalılar 5:8

1 Yoksa sen babamız İbrahim’den üstün müsün? O öldü, peygamberler de öldü. Sen kendini kim sanıyorsun?” İsa şu karşılığı verdi: “Eğer ben kendimi yüceltirsem, yüceliğim hiçtir. Beni yücelten, ‘Tanrımız’ diye çağırdığınız Babam’dır. Siz O’nu tanımıyorsunuz, ama ben tanıyorum. O’nu tanımadığımı söylersem, sizin gibi yalancı olurum. Ama ben O’nu tanıyor ve sözüne uyuyorum. Babanız İbrahim günümü göreceği için sevinçle coşmuştu. Gördü ve sevindi.” Yahudiler, “Sen daha elli yaşında bile değilsin. İbrahim’i de mi gördün?” dediler. İsa, “Size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan önce ben varım” dedi. Yuhanna 8:53-58

2 Evi yapan nasıl evden daha çok saygı görürse, İsa da Musa’dan daha büyük yüceliğe layık sayıldı. İbraniler 3:3

3 RAB Efendim’e: “Ben düşmanlarını ayaklarının altına serinceye dek sağımda otur” diyor. Mezmurlar 110:1

4 Şu haberi yayıyordu: “Benden sonra benden daha güçlü olan geliyor. Eğilip O’nun çarıklarının bağını çözmeye bile layık değilim. Markos 1:7

5 Meleklerden ne denli üstün bir adı miras aldıysa, onlardan o denli üstün oldu. Çünkü Tanrı meleklerin herhangi birine, “Sen benim Oğlum’sun, Bugün ben sana Baba oldum” Ya da, “Ben O’na Baba olacağım, O da bana Oğul olacak” demiş midir? İbraniler 1:4-5

6 Melek ona şöyle yanıt verdi: “Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüceler Yücesi’nin gücü sana gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek. Luka 1:35

7 Tanrı, günahı bilmeyen Mesih’i bizim için günah sunusu yaptı. Öyle ki, Mesih sayesinde Tanrı’nın doğruluğu olalım. 2. Korintliler 5:21

8 Kötüye bakamayacak kadar saftır gözlerin. Habakkuk 1:13

9 Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı’nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa’da sonsuz yaşamdır. Romalılar 6:23

10 Böylece Mesih İsa’ya ait olanlara artık hiçbir mahkûmiyet yoktur. Romalılar 8:1

11 İsa, “Yol, gerçek ve yaşam Ben’im” dedi. “Benim aracılığım olmadan Baba’ya kimse gelemez…” Yuhanna 14:6

12 Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi. Öyle ki, O’na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun. Yuhanna 3:16