BÜYÜK FİLOZOF SOKRATES her konuyu soru sorma süzgecinden geçirip gerçeği aramıştı. Soru sormaktan vazgeçmeyip ölüm cezasına çarptırıldı.
Siz hiç soru soruyor musunuz? Yoksa alabileceğiniz yanıttan korkarak ya da millet sizi aptal düşünmesin diye sorularınızdan vaz mı geçiyorsunuz? Ailenizin, arkadaşlarınızın tepkisinden korkarak sorularınızı unutmayı ve olduğunuz gibi yaşamaya devam etmeyi tercih mi ediyorsunuz?
Beyninizi kemiren sorularınızı sormaya cesaretiniz var mi? Hocalarınızdan, babalarınızdan öğrendiğiniz ya da hakkında okuduğunuz Hıristiyanlığın, İncil inancından farklı olup olmadığını hiç sordunuz mu? Hıristiyanların gerçekten üç Allah’a inanıp inanmadıklarını hiç sordunuz mu? Onların gerçekten haça tapınıp tapınmadıklarını hiç merak ettiniz mi? İsa Mesih’in sadece bir peygamber olup olmadığını hiç düşündünüz mü? İncil’in gerçekten değiştirilip değiştirilmediğini araştırdınız mı?
Bu soruların yanıtlarını alabilmek için İncil’in çağdaş Türkçe çevirisini okumaya cesaretiniz var mı?