SONUÇ

Tanrı’yla etkin bir şekilde işbirliği yapmak ve O’na hizmet etmek için, Tanrı’nın ne yapmakta olduğunu bilmeliyiz. Sürgünden sonraki bu kitaplarda Tanrı’nın odaklandığı noktanın “evi” olduğunu görüyoruz. Günümüzde, Tanrı’nın evi ahşap ve taştan değil, erkek ve kadınlardan oluşan “diri taşlar”dır.“Elçilerle peygamberlerden oluşan temel üzerine bina edildiniz. Köşe taşı Mesih İsa'nın kendisidir... Siz de Ruh aracılığıyla, Tanrı'nın konutu olmak üzere hep birlikte Mesih'te bina ediliyorsunuz” (1Pe.2:5; Ef.2:20, 22).

Bizim için önemli olan soru, O’nun evi olan kiliseyi sevip sevmediğimizdir. Eğer seviyorsak, Kilise’yi seven ve Kendini onun için veren Mesih’i izleyeceğiz (Ef.5:25). Kendi projelerimiz, hizmetlerimiz ve evlerimiz yerine yerel topluluğa öncelik vereceğiz. Onu bina etmek için fedakârlıkta bulunacak ve çok çalışacağız. “Ateşin her işin niteliğini sınayacağını” bilerek, Tanrı’nın adına “altın, gümüş ya da değerli taşlar” dediği kalıcı malzemelerle bina etmek için Tanrı’nın yardımını isteyeceğiz (1Ko.3:12-13). Tanrı’nın evi için gayret, O’nu olduğu gibi bizi de yiyip bitirecektir (Yu.2:17).

Şimdiki gök ve yer, Tanrı’nın yüce inşaat projesinin geçici bir yapı iskelesi gibidir. Bunlar sadece iş sona erene dek var olacaklardır. Bundan sonra Rab İsa onları yıkacaktır: "Her Şeye Egemen RAB diyor ki: 'Kısa zamanda bir kez daha yeri, göğü, denizi, karayı sarsacağım... sarsılabilen, yani yaratılmış olan şeylerin ortadan kaldırılacağını ve böylelikle sarsılamayanların kalacağını anlatıyor” (Hag.2:6; İbr.12:26-27). Zamanımızı, paramızı ve enerjimizi yapı iskelesine yatırım yaparak değil, Tanrı’nın evinin işine çekinmeden verelim.