Diyarın Fethedilmesi ve Miras Alınması

6’ncı bölümden itibaren, Yeşu kitabı vaat edilen diyarın fethi ve alınmasının ayrıntılarını anlatır. Kitabın merkez noktası, Yeşu 11:23’de bulunur:

RAB’bin Musa’ya söylediği gibi, Yeşu bütün ülkeyi ele geçirdi ve İsrail oymakları arasında miras olarak bölüştürdü. Böylece savaş sona erdi, ülke barışa kavuştu.

6-11’inci bölümler diyarın ele geçirilmesini, 12-24’üncü bölümler ise diyarın oymakların arasında bölüştürülmesini anlatır. Diyar, Tanrı’nın halkına verdiği cömert armağandı (Yas.1:20, 25; 2:29; 4:40), ama İsrail onu alabilmek için askeri olarak orayı fethetmek zorundaydı. Tanrı’nın her şeyin üzerinde egemen olması ve insanların sorumluluğu el ele gider: Rab’bin mülk edinmeniz için size verdiği diyar (Yas.12:1). Mesih’te bize karşılıksız olarak bahşedilen bütün bereketleri “alabilmek” için “göksel yerlerde” savaşmamız gerekir (Ef.1:3 ve 6:12). “Mesih’in beni kazanmakla benim için öngördüğü ödülü kazanmak için koşuyorum” (Flp.3:12).

Rab, “Savaş eri”dir (Çık.15:3) ve “savaş Rab’bin savaşıdır” (1Sa.17:47). Tanrı’nın Kutsal Kitap’taki büyük isimlerinden bir tanesi de, “Orduların Rab’bi”dir. İsrail’in savaşlarla ilgili olarak izlemesi gereken kesin kuralları belirtmişti.60 Çok özel bir olayda belli ki Rab’bin Kendisi olan “Rab’bin Meleği”, “Rab’bin ordusunun Komutanı” olarak ilk savaştan önce Yeşu’ya gelir(Yşu.5:13-15). Bu, Yeşu’ya Rab’bin “sadece yardım etmek için değil, Komutan olarak bütün kontrolü ele almak için geldiğini”61 öğretmek içindi.

Günümüzde doğru bir dünya görüşüne sahip olabilmek için ölümcül bir savaşın sürmekte olduğunu bilmemiz gerekmektedir. Gözle görünmese de ruhsal alanda gerçek bir savaş devam etmektedir. İncil bunu şöyle dile getirir:

Son olarak Rab’de ve O’nun gücüyle güçlenin... Çünkü savaşımız insanlara karşı değil, kötülüğün göksel yerlerdeki ruhsal ordularına, yönetimlere, hükümranlıklara, bu karanlık dünyanın güçlerine karşıdır” (Ef.6:10-13).

Kutsal Kitap boyunca bu savaş ve ruhsal ordular hakkında çok şey açıklanmaktadır (Yar.32:1-2; Yşu.5:13-15; 2Kr.6:8-18; Dan. 10:12-21). Rab, Aden bahçesinde Şeytan’a şöyle demiştir: “Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu birbirinize düşman edeceğim” (Yar.3:16). Rab’bin halkı ve düşman arasındaki savaşta ruhsal ve fiziksel alanlar birbiriyle bağlantılıdır. İman, itaat ve dua güçlü silahlardır ve ilgili durumlarda büyük farklar yaratırlar. Yeşu kitabında, özellikle de 6-8’inci bölümlerde, kaydedilen diyarı almak için yapılan savaşlar, çok önemli noktaları öğretirler.

Tanrı çok önceden İbrahim’e, Kenan halkının günahları tamam olduğunda o ulusların ahlaksızlıklarından ötürü tümüyle yok edileceklerini söylemişti. Şimdi İsrail Tanrı’nın cezalandırma aracı olacaktı (bkz. Yar.15:16). Sık sık rahatsız edici bir konu olan kutsal savaş ve Tanrı’nın bu uluslardaki her kişiyi öldürmeleri için verdiği dehşetli buyruk konuları hakkında daha çok bilgi 354-355 nolu sayfalarda yer alan Ek 7’de bulunabilir.

İman sayesinde, İsrailliler çok güçlü bir şehir olan Eriha şehrini hiçbir silah kullanmadan fethederler. Rab’bin kendilerine buyurduğu gibi, önlerinde Rab’bin sandığını taşıyarak yürüyen kâhinlerin yönetiminde altı gün üst üste her gün şehrin etrafında sessizce yürür (6:1-14). Yedinci gün onlara şehrin etrafında yedi kez yürümelerini söyleyip yedinci kezden sonra, “Bağırın! Rab kenti size verdi” der (6:15-16). Şehrin büyük duvarları yerlere yıkılır ve şehrin etrafında yürüyen İsrailliler dosdoğru içeri girip şehri alır ve Rab’bin buyurduğu gibi şehirdeki her şeyi yok ederler (6:20-21). İsrailliler Rab’be itaat edip O’na inandıklarında Rab İsrail için savaşmıştır.

Bunun aksine bir itaatsizlik eylemi İsrail’i küçük Ay şehri tarafından bozguna uğratır. Rab, “İsrail’in ordugahını felakete ve yıkıma” sürüklememeleri için Eriha’dan kendileri için hiçbir şey almamaları konusunda İsraillileri sertçe uyarmıştı (6:18-19). Ama Yahuda oymağından Akan adlı bir adam güzel bir kaftan, biraz altın ve gümüş alıp onları çadırının ortasına toprağa gömer. Ay halkı İsrail’i yenilgiye uğratınca Yeşu ümitsizliğe düşerek Rab’bin önünde yüzüstü yere kapanır. Ama Rab ona şöyle der:

Ayağa kalk! Neden böyle yüzüstü yere kapanıyorsun? İsrailliler günah işlediler.62 Onlarla yaptığım ve yerine getirmelerini buyurduğum antlaşmayı bozdular. Adanmış eşyaların bir kısmını çalıp kendi eşyaları arasına gizlediler ve yalan söylediler. İşte bu yüzden İsrailliler düşmana karşı tutunamıyor, arkalarını dönüp düşmanlarının önünden kaçıyor.”

(Yşu.7:10-12)

Yeşu günahı kimin işlediğini araştırır ve Akan’ın günahını ortaya çıkartır. Akan ve ona ait olan her şey taşlanıp öldürülür ve yakılır (7:15-26). Bunun üzerine Rab halkı yine yollar ve Yeşu’ya, “Korkma, yılma… Ay Kralı’nı…sana teslim ediyorum” der (8:1). Bu kez İsrail büyük bir zafer kazanır ve Ay şehri tamamıyla yok edilir.

Rab’bin halkına davranış biçimi çok önemlidir. Bir kişi günah işlemiş, ama Tanrı Yeşu’ya, “İsrail günah işledi” demiş ve bütün İsrail bir günahtan ötürü yenilgiye uğramıştı! Bir İsraillinin günahı bütün topluluğun günahı olarak görülmüştü: “İlahi Varlık, bütün topluluğa birlik getirmiş ve onları birbirlerine öyle bir şekilde bağlamıştı ki, bir kişinin günahı herkesi ilgilendiriyordu.”63 Aynı ilke günümüzde Tanrı’nın kiliseleri için de geçerlidir. “Azıcık bir mayanın bütün hamuru mayaladığını bilmez misiniz?” (1Ko.5:6). Günahımız Tanrı’nın bütün ailesini içerdiği ve etkilediğinden günah işlememek için çok dikkatli olmalıyız.

İsrail, Rab’bin savaş konusundaki buyruklarına itaat ettiğinde (Yas.12:1-4; 20:1-20; 21:10-14; 23:9-14), “Rab İsrail’den yana savaştı” (Yşu.10:14). Bu başarılı seferberlikler Yeşu 6, 8, 10 ve 11’de kaydedilmiştir. “Rab’bin düşmanı ellerine verdiğini bilerek” güvenmeli ve korkmamalıydılar (Yşu.6:2, 16; 10:8; 11:6).

Ama İsrail itaat etmediğinde kolayca yenilgiye uğrar ve kandırılır. İsrail’in itaatsizlikten ileri gelen başarısızlıkları Yeşu kitabının 7 ve 9. bölümlerinde ve Hakimler kitabında kaydedilmiştir. İsrail’in Ay halkı tarafından alçaltılmasından sonra Rab Yeşu’ya şöyle demiştir, “Sizde bulunan adanmış eşyaları yok etmezseniz artık sizinle birlikte olmayacağım” (Yşu.7:12). Ancak günahlarının icabına bakıldıktan sonra Rab’le devam edebilirlerdi.

İsrail’in başı sadece Akan’ınki gibi yapmaması gerekip de yaptığı günahlardan ötürü değil, aynı zamanda da yapması gerekip de yapmadığı şeylerden ötürü de derde girdi: O bölgede bulunan halkları tamamıyla yok etmeleri gerekiyordu (Yas.7:1-5). Fakat o bölgede bulunan Gibeon halkının temsilcileri, Yeşu ve İsrail’in liderlerini, kendileriyle bir barış antlaşması yapmaya kandırdıklarını görüyoruz. Kurnazlıklarının işe yaramasının nedeni, İsrail’in liderlerinin, “RAB’be danışmamaları”ydı (Yşu.9:14). Rab İsa’nın öğrencilerine yaptığı “Bensiz hiçbir şey yapamazsınız” uyarısını (Yu. 15:5) unutmaya hepimiz yatkınızdır.

Düşmanımızı olduğundan daha zayıf görmeye kalkmayalım. Bize, günaha karşı ödün vermemiz ve kendisiyle barış yapmamız için çevirdiği dolaplar çok kurnazcadır. “O yalancıdır ve yalanın babasıdır” (Yu.8:44) ve onun cinlerine de, “aldatıcı ruhlar” denir (1Ti. 4:1). Bizler ayrıca sürekli olarak “insanların kurnazlığıyla ve aldatıcı düzenler kurmaktaki hünerleriyle” karşılaşmaktayız (Ef.4:14). Ancak Tanrı’nın etkin bir şekilde bize yol göstermesiyle zafer kazanabiliriz. Kendimizi dua etmek ve Rab’bi dinlemek için disiplin etmeliyiz “ki, Şeytan’ın oyununa gelmeyelim. Çünkü onun düzenlerini bilmez değiliz” (2Ko.2:11).

Bu ilkelerin Yeşu’nun yaşamı boyunca yürürlükte olduklarını görebiliriz. “Rab İsrail’i çevresindeki bütün düşmanlarından kurtarıp esenliğe kavuşturduktan” sonra (23:1) ulusun önderlerine yaptığı unutulmaz bir veda konuşmasında onları, “Rab’be sımsıkı bağlı kalmaya” yüreklendirir. Sırt çevirdikleri takdirde Rab’bin onlar için savaşmayacağını söyledi ve sonunda, “Rab’bin size verdiği bu güzel topraklardan yok olacaksınız” der (23:7-13). Onları kime hizmet edecekleri konusunda bir seçim yapmaya çağırır. Onlar da Rab’be hizmet etmeye ant ederler (24:14-18) Ama Yeşu onlara Rab’be hizmet etmekte çok zorlanacaklarını söyler: “Çünkü O kutsal bir Tanrı’dır, kıskanç bir Tanrı’dır” (24:19). (Tanrı’nın kıskançlığı konusunda daha geniş bilgi için bkz. sayfa 252).

Halk her şeye rağmen Rab’be hizmet etme konusunda ısrar eder ve Yeşu onları miras aldıkları topraklara gönderir (24:28). Bundan kısa bir süre sonra da Yeşu ölür.

İsrail’in on iki oymağı Yeşu’nun önderliğinde vaat edilen topraklara yan sayfadaki haritada gösterilen şekilde sahiplendiler.