2. Aşama: Rab,Mesajcısı Musa’yı hazırlar (3:1 - 7:5)

Buradaki asıl olay, Tanrı’nın Kendini göstermesi ve isteksiz olan Musa’yı Firavuna karşı mesajcısı yapmasıdır. Kutsal parlaklığında, ünlü “yanan çalı”da Musa’ya görünen Rab, ona çarıklarını çıkartmasını söyler: “Çünkübastığın yer kutsal topraktır... Ben babanın, İbrahim’in, İshak’ın, Yakup’un Tanrısı’yım” (Çık.3:6). Sonra Musa’yla söyleşir:

Halkımın Mısır’da çektiği sıkıntıyı çok iyi biliyorum, angaryacılar yüzünden ettikleri feryadı duydum. Acılarını biliyorum. Bu yüzden aşağıya indim. Onları Mısırlılar’ın elinden kurtaracağım, o ülkeden çıkarıp geniş ve verimli topraklara, süt ve bal ülkesine... götüreceğim” (Çık.3:7-8).

Musa Tanrı’ya ismini sorar ve Tanrı ilk kez olarak kendi eşsiz ismini bildirir: “Yahve” veya “Yehova” (genellikle “Rab” olarak yazılır). Bu ismin anlamı “Ben var Olanım”dır36 (3:14). O, tamamıyla Kendi kendine var olan Tanrı’dır. Uzun süre karşı koyduktan sonra Musa en sonunda Tanrı’nın halkını özgür bırakmasını bildirmek için Firavuna gitmeye razı olur (4:1-17).

Rab, Musa’ya Firavun’a ne söyleyeceğini bildirirken bir ara ona, “İsrail benim ilk oğlumdur” der (4:22). Bu sözle Tanrı, kendi benzerliğinde yarattığı insanlık için var olan amacının büyük bir kısmını seçtiği halkta somut biçimde açıklar. “İlk doğan” sözcüğü, kurtarılışın nihai amacını ima eder: “Tanrı, önceden bildiği kişileri, Oğlu’nun benzerliğine dönüştürmek üzere önceden belirledi. Öyle ki, Oğul birçok kardeşler arasında ilk doğan olsun” (Rom.8:29). Tanrı, “birçok oğulu yüceliğe eriştirme” işindedir (İbr.2:10).

Musa’nın Firavunla ilk görüşmesi kötü gider. Firavun, Tanrı’nın emrine uymayı reddeder ve kibirli bir şekilde, Rabkim oluyor ki, O’nun sözünü dinleyip de İsrail halkını salıvereyim? Rab’bi tanımıyorum” der (5:2). Verdiği tek karşılık, İsraillilerin zaten ağır olan yüklerini daha da ağırlaştırmaktır. Bunun üzerine İsrailliler, durumlarını kötüleştirdiği için Musa’yla kardeşi Harun’u suçlarlar (5:21). Musa Rab’be şikayette bulunur, “Sen ise Kendi halkını kurtarmadın!” (5:23). Ama Tanrı kendi programına göre hareket eder.

RAB, eskiden atalara vaat edilen çağı, yaklaşan kurtuluşla birleştiren çok önemli bir bölümde, aynı işi Musa’ya yeniden verir. Yanan çalıda olduğu gibi yine ismini bildirir: “Ben Rab’im” dedi, ”İbrahim’e, İshak’a, Yakup’a Her Şeye Gücü Yeten Tanrı (El Şadday) olarak göründüm. Ama onlara kendimi Yahve adıyla açıklamadım. Yabancı olarak yaşadıkları Kenan ülkesini kendilerine vermek üzere onlarla antlaşma yaptım. Mısırlılar’ın elinde tutsak yaşayan İsrailliler’in iniltilerini duydum ve antlaşmamı anımsadım” (6:2-5).

Daha sonra yaptığı yedi maddeli bir vaat ile Tanrı, Musa’ya değişmez amacını İsraillilere yeniden bildirmesini emreder (6:6-8):

Sizi Mısırlılar’ın boyunduruğu altından çıkaracağım.

Sizi onlara köle olmaktan kurtaracağım.

Her yere uzanan güçlü elimle onları ağır biçimde yargılayacak, sizi özgür kılacağım.

Sizi Kendi halkım yapacağım.

Size Tanrı olacağım.

Sizi İbrahim’e, İshak’a ve Yakup’a vermek için ant içtiğim topraklara götüreceğim.

Orayı size mülk olarak vereceğim. Ben RAB’im!”

O’nu hiçbir şey durduramaz. RAB, Musa’yla Harun’u yeniden Firavuna yollar (7:1-5).